Trendyol, sanata desteğini büyütüyor
Türkiye’nin en sevilen e-ticaret markası Trendyol, sanata ve sanatçılara verdiği desteği büyütmeye devam ediyor.
Trendyol'un sosyal yatırımları arasında kültür-sanata verdiği desteğin önemli payı var. 2021 yılında hayata geçirilen Trendyol Sanat, genç ve bağımsız sanatçılara dijital dünyada alan açıyor. Bu sayede Anadolu’daki sanatçıların işlerini büyük şehirlerdeki sanatseverlerle, büyük şehirlerdeki sanatçıların işlerini ise Anadolu’daki sanatseverlerle buluşturuyor.
Platform, 150’den fazla sanatçıya ve yaklaşık 1000 esere ev sahipliği yaparak, sanatçıların işlerini geniş kitlelere sunuyor. Trendyol, her alanda olduğu gibi teknoloji gücünü kullanarak kültür-sanat alanında da pozitif etki yaratmayı amaçlıyor.
BASE'İ BU YIL 3. KEZ DESTEKLİYOR
27 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında, The Ritz-Carlton Residences, 8. edisyonu gerçekleşecek olan Türkiye güzel sanatlar fakülteleri mezuniyet sergisi BASE, Trendyol Sanat’ın ana sponsorluğunda düzenleniyor.
BASE 2024’te, Trendyol’un katkılarıyla Azerbaycan konuk ülke olarak yer alıyor. BASE bu yıl, Azerbaycan Güzel Sanatlar Fakülteleri’nde 4. sınıf lisans ve lisansüstü bölümlerde okumakta olan ve son üç sene içerisinde mezun olmuş genç sanatçıların eserlerinden oluşan bir seçkiye ev sahipliği yapacak.
'TOPKAPI'NIN KEDİLERİ' SADECE TRENDYOL'DA
Trendyol Sanat, Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının limitli edisyon eserlerini sanatseverlere buluşturmaya devam ediyor. 15 yıllık fotoğrafçılık deneyimini yapay zekâ teknolojisiyle birleştiren Sarp Kerem Yavuz, dünyanın önde gelen müze ve uluslararası koleksiyonlarında yer alan özel fotoğraf serilerinin devamı niteliğindeki “Cats of Topkapı” (Topkapı’nın Kedileri) eserini Trendyol Sanat’ta sanatseverlere sunuyor.
YAPAY ZEKA DESTEKLİ SANAT
Alanında pek çok uluslararası ödüle layık görülen sanatçının son dönem fotoğraf serilerinin en yenisi olan “Topkapı’nın Kedileri”, İstanbul'un ikonik sokak kedilerine odaklanıyor. Topkapı Sarayı'nın da bulunduğu tarihi Fatih semtindeki sokak kedilerinden esinlenen seri, sanatçının denetimindeki yapay zekanın yorumuyla üretilen 10 adet portreden oluşuyor. Trendyol’a özel 50 adet limitli edisyon üretilen “Topkapı’nın Kedileri”, 20 x 25 cm ebatlarındaki ciltli kutularda, sanatçının imzasını taşıyan sertifika ile gönderiliyor.
Sarp Kerem Yavuz, eserin üretim yolculuğunu ve Trendyol Sanat platformunda yer almasını şu sözlerle değerlendiriyor:
“Herkesin birbiriyle daha fazla empati kurduğu bir dünyada yaşamak ve buna katkıda bulunmak istiyorum. Bunu sağlamanın en basit yolu da herkesin sanata erişebildiği bir dünyadan geçiyor. 50 edisyon ürettiğimiz “Cats of Topkapı” adlı eserimin Trendyol Sanat sayesinde daha fazla insana ulaşacak olmasından dolayı çok mutluyum. Bu seri, benim en büyük ilham kaynaklarımdan biri olan İstanbul’un sokak kedilerini yapay zekâ ile yorumladığım 10 portreden oluşuyor. Kartpostal formundaki bu eserlerin her biri aslında birer hatıra objesi. Nasıl ki hafızamız bize bazen oyunlar oynuyor ve ben uzak diyarlarda yaşayan bir sanatçı olarak İstanbul’u düşlediğimde gerçek İstanbul’u değil, nostaljiyle kafamda yarattığım İstanbul’u düşlüyorsam, yapay zekanın yarattığı belki eksik, belki hatalı İstanbul aslında benim romantik hafızamdaki İstanbul”.
TRENDYOL SANAT SOHBETLERİ ANADOLU'YU GEZECEK
Genç ve bağımsız sanatçılara dijital dünyada alan açarak sanatçıları ve eserlerini milyonlarca sanatseverle buluşturan Trendyol Sanat, önümüzdeki dönemde yüz yüze buluşmalarla Anadolu’nun farklı şehirlerine taşınıyor.
12 ilde düzenlenecek “Trendyol Sanat Sohbetleri”, çağdaş sanatın önde gelen isimlerini bu illerde yaşayan güzel sanatlar fakültesi öğrencileri, bağımsız sanatçılar ve sanatseverlerle bir araya getirecek. Trendyol, bu etkinlik serisiyle Türkiye’nin dört bir yanında 15 bin kişiyi sanatla buluşturmayı hedefliyor.
“Trendyol Sanat Sohbetleri” serisinin ilki, 5 Kasım Salı günü, Türkiye’nin önemli çağdaş sanat etkinliklerinden 9. Çanakkale Bienali kapsamında, Çanakkale’deki StudioMAHAL’de gerçekleştirildi. “Genç Sanatçılar ve Güncel Yapılar: Galeriler, Fuarlar ve Bienaller” başlıklı etkinlikte, Yeditepe Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi Bölüm Başkanı, Sanat Yazarı ve Küratör Prof. Dr. Marcus Graf moderatör olarak görev alırken; multidisipliner sanatçı Kaan Tarhan, Çanakkale Bienali Kurumsal Küratörü Deniz Erbaş ve Çanakkale Bienali Kurucu Direktörü, ÇOMÜ GSF Öğretim Üyesi Seyhan Boztepe konuşmacı olarak yer aldılar. Panelde sanatın güncel eğilimleri, sanat piyasasının bugünü ve geleceği gibi konular ele alındı.
Prof. Dr. Marcus Graf, Trendyol Sanat Sohbetleri’ni şu sözlerle değerlendirdi:
“Trendyol Sanat platformu, genç sanatçılara dijitalde görünürlük kazandıran ve eserlerini daha geniş kitlelerle paylaşma fırsatı sunan benzersiz bir mecra. Trendyol Sanat Sohbetleri ise eğitim ve sanat paylaşımı açısından önemli bir girişim. Bu buluşmalar dizisi; sanatçıları, küratörleri, sanat tarihçilerini, sanat yazarlarını ve sanat yöneticilerini sanatseverlerle buluşturup çağdaş sanatın güncel estetik, formal ve kavramsal boyutlarını tartışarak, çağdaş sanatçının anlaşılmasına katkı sağlıyor. Günümüz sanatının önemli konuları üzerinde bir tartışma platformu oluşturuyor. Aynı zamanda, sanat dünyası ile halk arasında önemli bir köprü kurarak sanatın yaygınlaşmasına, görünür kılınmasına katkıda bulunuyor.”
Contemporary İstanbul’da Teknolojiyi Sanatla Buluşturdu
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Contemporary İstanbul’un partnerlerinden biri olan Trendyol, multidisipliner sanatçı Candaş Şişman’ın “SYN-Phon” isimli görsel-işitsel enstalasyonunu sanatseverlerle buluşturdu. Sanatçının grafik notasyon kompozisyonunu görsel enstalasyonla sergilediği ve müzisyenlerle birlikte performe ettiği çalışma, sanat ve teknoloji arasındaki etkileşimi güçlü bir dille ortaya koydu. Farklı günlerde farklı müzisyenler “SYN-Phon”a eşlik ederek bu çok katmanlı deneyime katkı sağladı. Ses mühendisliğini Gökhan Deneç’in yaptığı bu çalışmanın küratörlüğünü GLOBART üstlendi.
Dijital ve mekanik teknolojileri ifade aracı olarak kullanan Candaş Şişman, Contemporary İstanbul için Trendyol ile yaptığı iş birliğine dair şunları söyledi:
"Trendyol Sanat iş birliği ile ‘SYN-Phon’u CI 19'da göstermekten ve Kanada, Rusya, ABD, Macaristan ve İtalya’dan sonra ilk kez Türkiye’de performe etmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Enstalasyon ve ses performansının aynı çatı altında, Türkiyeli müzisyenler tarafından Haliç gibi özel bir yerde icra edilmesi çok değerli."