TÜİK kurulları havlu attı rezerv tartışması alevlendi

Rezervler konusunda 'buharlaştı' iddiasını gündeme getiren muhalefete Cumhurbaşkanı, 'Kaybolan bir şey yok' diye yanıt verdi. Günlerdir en çok dalgalanan para birimi olan TL'yi güçlendirecek adımlara odaklanılması gerekirken TÜİK'ten gelen haber ekonomi kulislerinde yankılandı.

Ekonomi yönetimi bir yandan ciddi bir reform paketi hazırlığı içindeyken diğer yandan ekonomiye olan güveni tesis edecek adımlar attı. HAMLE kapsamında kimya ürünleri de dahil edilerek ülkenin en çok dış açık verdiği bu alanda yerlileşmeyi sağlayacak ilk adım atılmış oldu. Bunun yanında geçen süreçte Merkez Bankası para politikasını normalleştirdi. Bir takım veriler daha sık açıklanmaya başladı. Yine TÜİK cephesinde atılan adımlarla bağımsız kurullar oluşturuldu yeni kurulların da tesis edileceği bildirildi. Ancak TÜİK'e önce vekaleten atanan başkan değişti. Yerine asaleten atama yapıldı. Dün gelen haber ise kurulların kaldırıldığı yönündeydi. Kurulların kaldırılmasına birçok ekonomist ve ekonomi yazarı tepki gösterdi. Kurulların oluşturulmasıyla TÜİK'in kamuoyu nezdindeki itibarı yükselmişti ancak kurum yeniden tartışmaların göbeğine çekilmiş oldu. Diğer yandan Varlık Fonu, Borsa İstanbul gibi kurumlarda yöneticiler son bir haftada değişti. Cuma günü açıklanacak reform paketi öncesi ekonomi bürokrasisindeki hareketlilik dikkat çekti.

'KAYBOLAN BİR ŞEY YOK'

Yabancıların kasım ayından beri ülkeye getirdiği 20 milyar doların etkisiyle yükselen TL ise küresel gelişmeler yüzünden sıcak para tarafında çıkış başlayınca en çok dalgalanan para birimi oldu. Dolar dün itibarıyla Uluslararası Finans Enstitüsü Başekonomisti Robin Brooks'un öne sürdüğü adil değer olan 7.50 TL'ler seviyesinde şimdilik dengelenmiş görünüyor. Birçok kurun dünkü haberimizde de belirttiğimiz üzere önümüzdeki hafta faiz artışına kesin gözüyle bakmaya başladı. Ancak enflasyon göstergeleri küresel gelişmelerin de etkisiyle yukarı yönlü. Türk lirasını yeni bir küresel kaçışta darbe yememesi için reform paketinde yer alacak unsurlar önem taşıyor. Değişen tedarik zincirleri, yeşil ekonomi, ekonomik bloklaşma derken dünya salgın sonrası döneme hazırlanırken Türkiye'de ise muhalefet ve iktidar arasında aylardır süren bir rezerv tartışması yaşanıyor. Muhalefetin “128 milyar dolar rezerv buharlaştı” söylemine daha önce yanıt vererek, brüt rezerv tutarlarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu iddianın sürdürülmesi üzerine dün yaptığı grup konuşmasında, “Yatıyorlar, kalkıyorlar damat da damat. Damat kadar taş düşsün başınıza. Şurada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığı dönemden beri Sayın Berat Bey'in attığı adımları CHP döneminde görmek mümkün mü? Tutturmuşlar şu kadar para nerede? Bu para Merkez Bankası'nda. Kaybolan bir şey yok. Kayıp varsa bunlar sizdedir” dedi.

BOZGUNCU DAVULCULAR

Bunun üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, dün yaptığı açıklamada, elindeki tabloyu işaret ederek, “Bu Merkez Bankası’nın 'Uluslararası Rezerv ve Döviz Likiditesi' istatistiklerinden alınan rakamlar. 26 Şubat itibarıyla, Merkez Bankası'nın kasasındaki döviz açığı 42.5 milyar dolar. Sayın Erdoğan, kedi buradaysa, ciğer nerede? Ciğer buradaysa, kedi nerede? Kasada sizin dediğiniz gibi 128 milyar dolar falan yok, tam 42.5 milyar dolar açık var. Merkez Bankası kasası 2020 yılının Mart ayından sonra sürekli açık verdi. Biz bunu takip ediyoruz, bunu soruyoruz. Biz 2019’un başından damadın görevden ayrıldığı Kasım 2020’ye kadar satılan 128 milyar doların hesabını sormayacak mıyız? Tabi ki soracağız” ifadelerini kullandı. Esasen muhalefetin “Rezervlere ne oldu?” sorusu zaten Ak Parti Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli'nin önceki hafta yaptığı açıklama ile netleşti. Ancak ne Merkez Bankası'ndan ne de Hazine'den bir resmi bildirim yapılmaması yüzünden bu tartışmalar sürüyor. Ekonomi ile meşgul olanların bildiği üzere rezervlerde brüt rezervler geçerlidir. Muhalefetin ileri sürdüğü net rezerv bir hesaplama kalemidir. Türkiye'nin rezervlerinin düşük olduğu dönemlerde tasarruf sahiplerinin mevduatlarının yüksek olduğu görülüyor. Rezervlerin yükseldiği dönemde ise mevduatlar cephesinde dolarizasyon azalıyor. Türkiye gibi müzmin cari açık veren bir ülkede net rezervin de brüt rezervin de esasen bir borç kalemi olduğu ise unutuluyor. Elbette yüksek net rezerv açık piyasa ekonomilerinde özellikle de çevre ekonomilerde döviz şoklarına karşı ülke para birimini savunmak için önemli bir cephane işlevine sahip. Bu anlamda muhalefetçe de bilindiği halde “Rezerv nerede?”diye gece gündüz davul çalınması Türk ekonomisi üzerinde olumsuz algı yaratmaktan öte bir işlev görmüyor.

Sonraki Haber