Tüketilen besinler ve alınan vitaminler cilde yansıyor

Pendik Medipol Üniversite Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Damla Demir, 'Sağlıklı ve güzel bir deri yapısı için iyi ve dengeli beslenmenin yanı sıra antioksidan içeren gıdaların tüketilmesi önemli.' ifadelerini kullandı.

Dr. Öğr. Üyesi Damla Demir, sağlıklı, parlak ve daha genç bir cilde sahip olmanın formülüne ilişkin yaptığı açıklamada, cildin tüketilen besinlerin ve alınan vitaminlerin aynası olduğunu belirtti.

Diyete doğru besinler ekleyerek biyolojik yaştan daha genç ve daha parlak bir cilde kavuşulabileceğini ifade eden Demir, hücre yenilenmesini hızlandırarak kırışıklıkların ertelenebileceğini bildirdi.

Demir, sağlıklı ve güzel bir deri yapısı için iyi ve dengeli beslenmenin yanı sıra antioksidan içeren gıdaların tüketilmesinin önemli olduğuna dikkati çekerek, “Özellikle yeşil yapraklı sebzeleri ve narenciye grubu meyveleri tüketmek derimizde çevresel faktörlerin oluşturduğu zararlı etkileri azaltır, yaşlanmayı geciktirir ve bize genç dinamik bir görünüm sağlar. Ayrıca günde en az 2 litre su içmek, tuz, şeker ve un üçlüsünden kaçınmak, sigara içmemek, güneşin zararlı ışınlarına karşı düzenli güneş koruyucu kullanmak, sağlıklı bir cilt için gereklidir." ifadelerini kullandı.

'E VİTAMİNİ, DERİYE NEM KAZANDIRIR, GÜNEŞE KARŞI KORUR'

Dr. Öğr. Üyesi Damla Demir, E vitamininin deriyi onaran yaşlanma karşıtı bir antioksidan olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

“E vitamini, deriye nem kazandırır. Güneşe karşı korur. E vitamini bitkisel yağlı tohumlar, sert kabuklu meyveler, ıspanak, brokoli de bulunur. Son zamanlarda da popüleritesi yükselen C vitamini ise kollajen üretimini arttırarak etki gösteren bir antioksidandır. Turunçgiller, brokoli, çilek ve ahudududa yüksek miktarda bulunur. A vitamini ise güneş ışınlarının sebep olduğu DNA hasarı ile savaşan bir antioksidandır. Deri katmanlarına olan etkisi ile kollajen üretimi ile kırışıklıkların iyileşmesini sağlar. Hücre yenilenmesini sağlayarak sağlıklı bir deri yapısı oluşturur. A vitaminin öncüsü olarak bilinen beta karoten, havuç, domates ve lahanada bulunur. Koenzim Q, deri de serbest oksijen radikallerini azaltarak vitamin E koruyan güçlü antioksidandır. Sardalya, uskumru, somon, brokoli, ıspanak ve fındıkta bolca vardır.”

B grubu vitaminlerin ultraviyole hasarını azaltarak kollajen sentezini uyardığını belirten Demir, bu vitaminlerin derinin yağ tabakasının korunmasına katkıda bulunduğunu, kırmızı et, karaciğer, balık, süt, yumurta ve tahıllarda olduğunu kaydetti.

'FOLİK ASİTİN HIZLI HÜCRE DÖNGÜSÜNE SAHİP HÜCRELERDE KRİTİK ÖNEMİ VAR'

Demir, folik asitin de DNA sentezinde görevli olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hızlı hücre döngüsüne sahip hücrelerde kritik önemi vardır. Hem anti kanserojen hem de güçlü antioksidandır. Karaciğer, et, süt ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Selenyum güneş ışınlarının oluşturduğu DNA hasarını önler ve derinin yağ tabakasını korur. Sağlıklı bir deri ve saç yapısı için önemli bir mineraldir. Brezilya cevizi, tavuk, hindi, ton balığı, somon, ayçiçeği çekirdeği, chia tohumun selenium zenginidir. Çinko ise büyüme, gelişme, yara iyileşmesi ve kollajen sentezi için gereklidir. Çinko en çok fıstık, yeşil yapraklı sebzeler ve kabuklu deniz hayvanlarında bulunur."

Demirin vücutta temel fonksiyonu oksijen taşınması olmakla birlikte normal deri, sağlıklı saç ve tırnak yapısı için gerekli olan en önemli bir minerallerden olduğunu aktaran Damla Demir, "En zengin demir kaynağı kırmızı ettir. Ayrıca yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kuruyemişlerde de bulunur. Yapılan güncel çalışmalarda bitki ve bitki ekstrelerinin serbest radikal oluşumunu azalttığı ve güneşin deride oluşturduğu tahribatı önlediği bildirilmiştir. Soya, papatya, enginar, yeşil çay, ginkgo biloba, üzüm çekirdeği, nar suyu gibi gıdaların güçlü antioksidan bitkiler olduğu kanıtlanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Sonraki Haber