Türk Halk Müziği üstadı gönüllerde yaşayacak

Sonsuzluğa uğurlanan TRT İzmir Radyosu THM Ses Sanatçısı Ahmet Günday, daima gülümseten, nüktedan kişiliğiyle sanatçı dostlarının ve sevenlerinin gönlünde yer etti.

Türk Halk Müziği(THM)'nin usta ismi, TRT Sanatçısı, Derlemeci ve Koro Şefi Ahmet Günday, karaciğer rahatsızlığı nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Sanatçı dostları Günday’ı Aydınlık’a anlattılar.

Sanatçı 12 Mart Cuma günü, doğum yeri olan Fethiye’de Foça Mahalle Mezarlığı’na defnedildi. Ahmet Günday’ın kendi sesinden türküler dinletildiği cenaze merasimine Fethiyeli sanatçılardan Bayram Salman da katıldı. 77 yaşında vefat eden sanatçı evli ve iki çocuk babasıydı.

TRT İstanbul THM ses sanatçısı İbrahim Can, Aydınlık Türkü Günleri sayfasında sanatçı ile söyleşi yapmak üzere sözleştiklerini, fakat kısmet olmadığını belirtti. Ahmet Günday’ın sanatçı dostları, vefatının ardından duygularını Aydınlık’a aktardılar;

HALE GÜR/THM Ses Sanatçısı

Ege Bölgesi’nin en önemli Türk Halk Müziği sanatçılarından, koro şefi, kaynak kişi, derlemeci, pek çok sanatçı yetiştiren hoca ve benim de değerli meslektaşım Ahmet Günday’ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. Yıllarca aynı stüdyoda programlar yaptık. Aynı yörenin temsilcileri olarak pek çok konser, televizyon programı ve projede birlikte yer aldık. Yurtdışı gezilerimiz oldu. Neşeli, eğlenceli, esprili, çocuksu saflığını hiç kaybetmemiş, egodan eser taşımayan güzel bir insandı. Otobüsle Almanya’ya giderken hastalanınca Selanik’in ortasında arabanın bagajından küçük tüpü çıkarıp bana tarhana çorbası pişirmişliği de vardı; misafirhanede ütüyü kızdırıp arkadaşlara sucuk pişirdiği de. Yetiştiği yöre Fethiye kültürünü yaşatmak ve tanıtmak için büyük çaba içinde oldu hep. Hayat dolu, adı ölümle yan yana getirilemeyecek bir insandı. Onu sonsuzluğa sevgiyle uğurluyoruz.

ÜMİT TOKCAN/THM Ses Sanatçısı

Devre arkadaşımı, kardeşimi kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. İyi bir solist ve iyi bir şefti. TRT’nin televizyon yayınına geçtiği yıllarda birlikte birçok programa katıldık. Kendi yöresi olan Ege Bölgesi dışındaki türküleri de başarıyla seslendirirdi. Bozlaklarda sana rakibim diye takılır, “Ben de ses fazlalığı var, doktora gittim fazlasını aldırdım; yine de senden iyiyim”, der gülüşürdük. Mekanı cennet olsun.

NİHAT KAYA/THM Bağlama Sanatçısı, Derlemeci, Şef

Oldukça nüktedan, şakacı ve samimi kişiliği ile etrafındakileri güldüren sevgi dolu bir arkadaşımızdı Ahmet Günday. 1966 yılında ailecek başlayan dostluğumuz unutulmaz anılarla doludur. Kendisinin Türk Halk Müziği (THM)’nin en büyük erkek ses sanatçısı olduğu hakkındaki iddiasını her zaman dile getirerek şakalar yapmaktan geri kalmazdı. Gerçekten de çok parlak mikrofonik ve oktavı hayli aşan bir sese sahipti. Bununla ilgili olarak bir anımı anlatayım. Yugoslavya bölünmeden önce bu günkü Makedonya şehirlerinde bir hafta süren konserler turumuz olmuştu. Ben, eşim Serpil Kaya, Hasan ve Havva Karakaş, Yılmaz İpek, Salih Urhan, Özcan Özger, Kemal Kırmızı, Yılmaz Atalar'dan oluşan bir gruptuk. Bir haftada 8 şehirde konserimiz oldu. Orada bir gün geniş bir salonun kenardaki bir masasında yemek yiyorduk. Salonun diğer tarafında Makedonların yüksek volümlü müzik eşliğinde eğlenceleri de vardı. Ahmet Günday'a; "Ahmetciğim; sesinle kim olduğunu şunlara bir gösteriver de sustur", dedim. Ahmet oturduğu yerden "Yar yar nerden gelirsin Silifke Kalesi’nden", diye bir haykırdı ki o an koca salonda herkes susup ona kulak kesildi.

Yazmakla bitmeyecek acı tatlı pek çok anılarımız oldu değerli sanatçı arkadaşımız Ahmet Günday'la. Aile efradına, değerli eşi Şükran Hanım’a sabır ve THM camiamıza başsağlığı diliyorum. Ruhu şad olsun nur içinde yatsın.

SÜMER EZGÜ/THM Ses Sanatçısı

İnsanlar doğduğu dönemin gerçekleriyle yetişiyor. Biz de kültürel olarak bizim dönemin sanatçıları ile büyüdük. Ahmet Günday, Fethiye’nin geçmişte orman işçiliği yaptığı için Tahtacı olarak adlandırılan ve bir Alevi Türkmen mahallesi olan Günlükbaşı’ndandı. Tahtacı Semahları, Yörük Havaları, Zeybekler, Gurbet Havaları, Teke Havaları, Bozlak ve Orta Anadolu Türküleri ile bize ilham veren, can kulağıyla radyoda sesini dinlediğimiz önemli sanatçıydı. Sonraları TRT’ye girdiğim dönemde sanatçı büyüğüm olarak tanıştım ve ağabey kardeş olduk. Sanatının ötesinde esprili bir insandı ve daima gülümsetirdi. Farkında mısınız? Bir dönemin sanatçıları bir bir gidiyor! Bu değerli insanlar kültür yaşatıcıları olarak döneme iz bıraktılar. Ahmet Ağabey'in ölümü beklenmedik oldu. Demek bu kadarmış dünya yolculuğu. Bundan sonra nur içinde yaşasın dilerim. Ahmet Günday gibi İzmir Radyosu sanatçılarından sanatçı büyüklerimiz Hale Gür ve Serpil Kaya için sağlıklı ve uzun yıllar diliyorum.

HULKİ RİZA İPEK/THM Bağlama Sanatçısı

İzmir Radyosu’nun kıymetli sanatçısı, uzun yıllar birlikte çalıştığımız, ailece görüştüğümüz, çocukluğumdan beri tanıdığım Ahmet Günday Ağabeyimizin vefatını büyük üzüntü ile öğrendim. Ahmet Günday, esprileriyle, kıvrak zekası ve aklından geçenleri anında söylemesiyle camianın sevgili abisi, dostu olmuştur. Girişken, konuşkan yapısı ile onun şakalarına, muhabbetine kimse kızamazdı. Radyo stüdyosunda sazlarımız, akortlarımız hazır… Solist Ahmet Günday… Bize “Arkadaşlar hiç heyecanlanmayın; karşınızda Türkiye Radyolarının en güzel sesi ile Ahmet Günday var”, diyerek bizleri çeşitli espriler ve taklitlerle neşelendirirdi.

Babam Yılmaz İpek’e hayrandı; 60’lı yıllarda Fethiye’de sinemanın beş dakika ara verdiği zaman, sinemacı “Şimdi Yılmaz İpek’in Aşk Ne Güzel Şeydir taş plağını koyuyorum”, dermiş; Ahmet Ağabey o plağı dinlemek için defalarca sinemaya gidermiş. O sevgi ile Yılmaz İpek’i görmek, tanışmak için Fethiye’den İzmir’e dükkânımıza gelmiş ve saz teli, mızrap almak bahanesi ile onunla tanışmış. Beni babama çok benzetir, “Seni sazların içinde gördüğüm zaman Yılmaz Abiyi görür gibi oluyorum”, deyip bizleri sevindirirdi.

Kıymetli bir sanatçının kaybı bizleri derinden üzmüştür. Müziğimize hizmet vermiş sanatçılarımız için hayatta olanlara sağlıklar, uzun ömürler, Hakk’a yürüyenlere rahmetler diliyorum, cennet mekânları olsun. Gidenlerin yeri dolmadı, dolmuyor.

SABAHATTİN GÜLÜMSER/TRT İzmir Radyosu Ses Sanatçısı

Ahmet Günday; hocam, babam, ağabeyim… Çok güzel insan… Çok güzel bir ses… “Türkiye'nin en iyi baritonuyum”, derdi. İnanılmaz bir mizah anlayışı vardı. Yaşadılar... Anıları hiç bitmezdi. 1984 yılında Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı’nda hocam oldu. 1987’de TRT İzmir Radyosu’nda yan yana oturan iki arkadaş olduk. Eşim Zeycan'ın da okuldan hocasıydı. Zeycan'ın okul bitirme tezi Ahmet Günday'ın hayatıydı. Birçok anımız vardı kendisiyle. Bir keresinde, babam rahmetli olduğundan Zeycan'ı istemeye Ahmet Hoca’yla gitmiştik. Mekanı cennet olsun...

KÖKSAL COŞKUN/TRT İzmir Radyosu THM Ses Sanatçısı

Türk Halk Müziği çınarlarımızdan gönül adamı bir büyüğümüzü kaybetmemizin üzüntüsü içindeyim. Hele ki o, uzun yıllar aynı stüdyoyu paylaştığınız bir ağabey bir dost olunca acınız daha da büyük oluyor. Günday, güçlü sesi ve yorumu, öncelikle Ege Türkülerini ve Tahtacı semahlarını derlemiş ve ustaca seslendirmiş, bu türkülerin yurt çapında sevilmesine ve yayılmasına sebep olmuştur. Ahmet Günday, sanatçılığı ve derlemeci olması yanında iyi bir eğitimci ve öğreticidir. Birikimleri, etkileyici ve muhteşem sesiyle halk müziğimize ve türkülerimize büyük hizmette bulunmuştur. Kıvrak zekası ve ince esprileriyle dost meclislerinde çok sevilen ve aranılan biri olmuştur. Ahmet Ağabey; seni sevgi ve saygıyla anıyorum. Türk Halk Müziği camiası seni özleyecek. Mekanın cennet, ruhun şad olsun.

MUSTAFA ÖZCAN/THM Ses Sanatçısı

Ahmet Günday Hocamı, radyo ve televizyondan hayranlıkla dinlemekle birlikte ilk kez 1981 yılında birebir tanıma fırsatım oldu. Bizler 81 kuşağı sanatçılar olarak o sıralarda sınava hazırlanıyorduk ve sınavlar öncesi Ahmet Günday'ın dershanesine giderek ondan dersler aldım. Derslerde sadece ders değil sınavlar hakkında ve sınav ortamına da vurgu yapan önemli bilgiler paylaştı benimle. Diyebilirim ki; stajyer olarak radyoya ilk adım atmamı ona borçluyum. Birlikte yirmi beş yıl çalıştık. Çok şey öğrendim kendisinden; çok anı paylaştık. Hem hoca hem abi hem de arkadaştı bizler için... Nikah şahidim de Ahmet Hocam olmuştu. Allah’tan rahmet diliyorum kendisine; ruhu şad olsun. Her zaman sevgiyle anılacak ve unutulmayacak bir yeri var Türk Halk Müziği camiamızda.

İBRAHİM CAN/TRT İstanbul THM Ses Sanatçısı

Ahmet Günday, 1966 da Ümit Tokcan, Recep Kaymak, Soner Özbilen gibi ustalarla TRT Yurttan Sesler’e birlikte giren, bizden önce iz bırakan kuşağın muhteşem sanatçılarındandı. Tok ve gür sesiyle, Ege türküleri ve zeybekleri yanında, deyişlerin, semahların ve bozlakların da usta yorumcusuydu. Hamdi Özbay, Bayram Salman gibi Menteşe Yöresinin yetiştirdiği önemli bir araştırmacı, derlemeci ve kaynaktı. Bu nedenle, vefatından kısa bir süre önce türküler ve hikayelerinin anlatıldığı Aydınlık Gazetesi “Aydınlık Türkü Günleri” sayfasında kendisiyle söyleşi yapmak üzere sözleşmiştik; kısmet olmadı. Renkli kişiliği, hazır cevaplı oluşu ve nüktedanlığıyla bir halk bilgesiydi. Camiamızın büyük kaybına Allah’tan rahmet diliyorum.

HEMŞERİM AHMET GÜNDAY HİÇ ÖLÜR MÜ?

Erdal Atıcı/Edebiyatçı-Yazar

"Türk Halk Müziği sanatçısı Ahmet Günday İzmir'de yaşamını yitirdi" dedi, soğuk sesiyle bir sunucu...

Duymamıştım...

"Cuma günü çok sevdiği Fethiye'de toprağa verilecek" diye tamamladı sözlerini...

İçim cızzz etti.

Babam geldi gözlerimin önüne...

Çok severdi babam onu, o televizyona çıkınca bizi hemen susturur, hem dinler hem de "Bu sanatçı bizim Fethiyeli" diye birkaç kez yinelerdi sözlerini...

İnce bir gurur sezinletirdi sözlerinde...

Kendilerinden bir sanatçı, ta televizyonlara kadar çıkmış ve Türkmen türkülerini söylüyor...

Binlerce yıllık türkülerdi onlar.

Binlerce yıldan beri süzülüp gelen Türkmen kültürü...

Tahtacı Türkmenler ile Yörük Türkmenler aynı kaynaktan çıkan iki nehir koluydu. Orta Asyadan yola birlikte aynı inançla çıkılmış, tarihsel süreçte bazı sözde farklılık çıkmıştı. Özde ise aynıydı kültürlerimiz...

Babamın gururu Ahmet Günday bu halkın öz çocuğu ve o kadim kültürün sesiydi...

Dağlarda binlerce yıldan beri söylenen uzun havalar, kırık havalar, semahlar, Günday'ın tok sesiyle yeniden hayat buluyor, yürekleri dağlıyordu...

Günday, söylemekle kalmıyor, derlemeler de yapıyor, öğrenciler yetiştiriyor, üniversitede ders veriyordu.

Özellikle Fethiye ve çevresi, Muğla türkülerini tüm Türkiye'ye tanıtıyordu.

Özellikle Hale Gür ile birlikte yaptıkları programlar halkımızın televizyonu daha büyük ilgiyle izlemesine neden oluyordu.

O zaman siyah beyaz televizyon vardı. Ve yozlaşmış programlara pirim verilmezdi...

Yıllar geçti, zaman geçti çağ değişti...

Bir süredir unutturuldu, unutuldu yüreklerimizde bu türküler...

Babam ve kuşağının sanatçısıydılar; ama BİZ de çok sevdik onları...

Bizim anılarımızın en güzelleri içinde, hep sesleriyle var olacaklar, derledikleri türkülerle hep yaşayacaklar...

Bundan sonra televizyonlarda "Ahmet Günday'ın derlediği bir Fethiye Türküsü" diyecekler ürperecegiz...

"Ahmet Günday' dan alınma bir Muğla türküsü" diyecekler, gözlerimiz dolacak...

Biz babalarımızı andığımızda; o sanatçıları da hiç aramızdan gitmemişler gibi anacağız...

Belki müstehzi bir gülüşle anıları canlandıracagız...

Kimse neden gülümsedigimizi bilmeyecek...

Oysa babalarımız, annelerimiz, akrabalarımız, obalarımız çıkıp gelecek o türkülerin içinden...

Sipsi sesi deve çanı sesine karışacak...

Kırkmuardan Karafilli Yaylasına doğru sökün edecek keçi, koyun sürüleri...

Ahmet Günday yine tok sesiyle "Akmayası çaylar nerelere kodun Ümmümü" diyecek...

Bir kez daha çaya düşüp feci bir şekilde can veren Ümmü kızı hatırlayacağız...

Babalarımızı, annelerimizi, atalarımızı hatırlayacağız...

Türküler söylendikçe: Ahmet Günday hiç ölmeyecek...

Yayladan yaylaya insanlığa ses olacak duracak...

Onu büyük yolculuğuna ugurlarken, bir kez daha saygıyla anıyorum...

AHMET GÜNDAY’IN MÜZİK YAŞAMI

Ahmet Günday 1944 yılında Fethiye’de Günlükbaşı Köyü’nde dünyaya geldi. İzmir Askeri Hava Lisesi, Nazilli Öğretmen Okulu ve İzmir Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü’nü bitirdi. Müzik yaşamına ilkokulda türkü söyleyerek başlayan Ahmet Günday, ortaokulda mandolin ve bağlama çaldı. Askeri Hava Lisesi’nde Türk Halk Müziği korosu kurdu.

1966 yılında TRT İzmir Radyosu sınavlarını kazandı. Türk Halk Müziği sanatçısı olarak yer aldığı TRT İzmir Radyosu’nda solistlik ve koro şefliği görevlerini icra etti. Buca Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü’nü tamamlayan Günday, Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı’nda (E.Ü.D.T.M.K.) da öğretim üyeliği yaptı.

8 kez yurt dışı konser ve festivallerine katılan sanatçı İngiltere Langollen’de yapılan “Folk Song” solo yarışmasında dünya üçüncüsü oldu. Sicilya’nın Agrigento şehrinde yapılan “Altın Mabet” festivaline katıldı.

Ahmet Günday, İzmir Belediye ve Tariş korolarını çalıştırmış, sanat yaşamı boyunca yüzlerce öğrenci yetiştirmiş ve E.Ü.D.T.M.K. ’da Türk Halk Müziği repertuar hocalığı yaptı.1993 yılının Mayıs ayında, TRT İzmir Radyosu Türk Halk Müziği Koro Şefi görevini üstlendi. Ahmet Günday’ın ilgili alanı, semahlar ve bozlaklardır. Özellikle, semahlar üzerinde çok durmuş ve semah türkülerini severek icra etmiştir. “Notaları ile Halk Türküleri ve Türkü Öyküleri” isimli bir bağlama metodu bulunan Günday’ın TRT Arşivi’ne geçmiş doksana yakın derleme çalışması bulunmaktadır.

“İşte Gidiyorum Çeşm-i Siyahım”, “Pek Yokuşmuş Cavır Asarın Yolları”, “Eğil Kavağım Eğil”, “İki Durnam Gelir de Bağdat Elinden”, “Ankara’da Yedik Taze Meyvayı” derlemelerinden bazılarıdır. “Ne Aşkından Güldüm Ne Kaderimden”, “Bağlamam Var Üç Telli”, “Dervent Deresi” Günday’ın çıkardığı albüm çalışmaları arasındadır.

Sonraki Haber