TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu'ndan Gazze için çağrı: Somut adımlar atılmalı

TÜRK-İŞ'ten yapılan açıklamada, 'Uluslararası emek hareketi, yüzeysel basın açıklamalarının ötesine geçen somut adımlar atmalıdır. Bu insanlık dışı vahşet derhal durdurulmalıdır' ifadelerine yer verildi.

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Gazze'de yaşananlarla ilgili uluslararası emek hareketinin somut adımlar atması ve vahşetin bir an önce durdurulması çağrısında bulundu.

TÜRK-İŞ'ten yapılan yazılı açıklamada, Konfederasyon Başkanlar Kurulu'nun bugün genel merkezde toplandığı belirtildi.

Burada, çalışma hayatı konularının yanı sıra Gazze'de yaşananların da ele alındığı vurgulanarak, kurulun ardından hazırlanan sonuç bildirisindeki şu ifadelere yer verildi:

"Gazze Şeridi'nde, yaklaşık 2,5 milyon kişi ağır bir insani krizle başa çıkmaya çalışmaktadır. Su, elektriğin kesilip, gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin Gazze Şeridi'ne girişinin İsrail tarafından engellenmesi, insani krizin boyutlarını derinleştirmektedir. Okullar, ibadethaneler ve hatta hastanelerin dahi İsrail Savunma Güçleri tarafından hedef haline getirilmesi, savaş kurallarının ihlali anlamına gelmektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 17 Ekim gecesi gerçekleştirilen Gazze'deki hastane saldırısını en güçlü şekilde kınamaktadır. Tüm insani değerlerin ötesine geçen bu vahşi eylem, aynı coğrafyada yaşayan insanlar arasında derin ve uzun vadeli toplumsal ayrışmaları beraberinde getirme riski barındırmaktadır."

'ULUSLARARASI EMEK HAREKETİ SOMUT ADIMLAR ATMALI'

Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali anlamına gelecek şekilde sürdürülen İsrail'in askeri operasyonlarının koşulsuz şekilde durdurulması gerektiğinin vurgulandığı sonuç bildirisinde, şunlar kaydedildi:

"BM'nin uluslararası garantörlüğünde iki devletli çözümün bir an önce yaşama geçirilmesi amacıyla gerekli adımlar atılmalıdır. Orta Doğu'nun en uzun soluklu ve yakıcı meselesi olan Filistin-İsrail meselesinin diplomatik yollarla çözümü, bölgedeki kalıcı barış ve huzurun tesisi için zaruridir. Son iki haftada yaşanan tüm gelişmeler, din, dil, ırk, millet ayrımı olmaksızın, en fazla bölgede yaşayan emekçiler ve aileleri üzerinde iyileştirilemez yaralar açmıştır. Her iç savaş, bölgesel çatışma veya savaşta olduğu gibi son iki haftada yaşanan gelişmeler de yine en fazla yaşamını emeğiyle geçinenleri etkilemiştir. Yaşanan zulümden en çok zarar gören emekçiler ve aileleridir. Orta Doğu'da kalıcı barış ve huzurun sağlanması için tüm tarafların birbirlerine karşı önyargılarını bir kenara bırakarak derhal harekete geçmesi gerekmektedir. Uluslararası emek hareketi, yüzeysel basın açıklamalarının ötesine geçen somut adımlar atmalıdır. Bu insanlık dışı vahşet derhal durdurulmalıdır."

Sonraki Haber