‘Ekonomik krizin sorumlusu biz değiliz’ sesi yükseldi: TÜRK-İŞ’in 1 Mayıs buluşmasında Türkiye de vardı Türk işçisi de

Bursa’da bir araya gelen TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar coşkulu kortejin ardından meydanda buluştu. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay adil vergi ile işçi lehine kanuni düzenlemelerin acil ihtiyaç olduğunu vurguladı. ‘Vatan varsa sendika var’ mesajı veren Atalay, terörün kaynağına işaret etti.

On binlerce işçi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nı kutlamak için alanlardaydı. TÜRK-İŞ üyesi işçiler de Bursa’da buluştu. Konfederasyona bağlı sendikaların üyeleri, Nilüfer ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda toplanarak kortej oluşturdu. Yaklaşık 500 metrelik yürüyüş işçilerin sloganları, pankartları ve coşkusu eşliğinde yapıldı.

TÜRK-İŞ'in bu yıl kutlamalarda sloganı "Ekonomik krizin nedeni biz değiliz; yoksulluğa, hayat pahalılığına, vergide adaletsizliğe, esnek çalışmaya, kayıt dışı istihdama, taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya dur diyoruz! İnsan onuruna yakışır yaşama ve çalışma şartları istiyoruz!" oldu. Alanda vergide adalet talebini içeren bir pankart da asıldı.

Aydınlık’a konuşan işçilerin öncelikli olarak hayat pahalılığına itiraz etti, adil bölüşüm ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini istedi. Buluşmaya Vatan Partisi, Vatan Partisi Öncü Gençlik ve Cumhuriyet Kadınları Derneği de destek verdi.

HAYATIN MERKEZİ İŞÇİLER

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, alandaki açık hava toplantısında yaptığı konuşmada, her zaman emekten ve işçiden yana olduklarını söyledi. Atalay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle oldu:

“İşçiler çalışma hayatının merkezidir. İşçinin emeği her yerdedir. Oturduğunuz ev, bindiğiniz araba, temiz sokaklar, yediğiniz ekmekte işçi var. Her yerde emeği olan işçiler, çoğu zaman hak ettiğini alamaz durumda. İşçi, kıt kanaat hayatını sürdürmeye devam eder, cefa çeker ama sefası azdır. Örgütlenme mücadelesi verir ama çok uzun sürer. Bu benim ülkemde gerçek olan bir tablo…

‘MECLİSE GELENE KADAR MEYDANLARDAYIZ’

“Biz 12 ay çalışıyoruz 10-11 ay maaş alıyoruz. Bu ülkeyi yönetenlere sesleniyorum, Meclis’e, siyasi partilere sesleniyorum: Bu ucube sistemi bir an önce düzeltin. Ekim ayında bu konu TBMM’ye gelene kadar meydanlarda olacağız. Hep beraber bu mücadeleyi vermezsek bedel ödemeye devam ederiz.”

KIDEM TAZMİNATI

Dört ay önce TÜRK-İŞ Genel Kurulu yaptıklarını hatırlatan Ergün Atalay, aldıkları kararlardan birinin de kıdem tazminatına ilişkin olduğunu vurguladı ve hükümete şöyle seslendi:

“Kıdem tazminatını ülke gündemine getirirseniz genel grev yaparız. Allah şahidim Türkiye’yi durdururuz. Otururuz bir daha kalkmayız.”

Ergün Atalay

Yerel seçimlerin ardından yeni seçilen belediye başkanlarına hayırlı olsun dileklerini ileten Atalay, “Ama işçinin örgütlenmesine belediye, siyaset, patron, müdürler karışmasın. ‘O bize yakın sendika’ denirse onun adı sendika olmaz. İşçi istediği yere gitsin, istediği yere üye olsun.” uyarısında bulundu.

ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

Artan enflasyonun ülke gündemini oluşturduğuna işaret eden Atalay, “Dört ay önce vergiyi, taşeronu konuşuyorduk ama dört aydır enflasyon darmadağın etti ülkeyi.” dedi. Ülkenin önemli bir kısmının asgari ücret ya da asgari ücret bandında ücret aldığını ifade eden Atalay, “Bu kabul edilebilir, sürdürülebilir bir düzen değil.” mesajı verdi.

Ocak ayında toplu iş sözleşmelerinin başladığını hatırlatan Atalay, “Biz, işçi ne derse onu yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Emrinizdeyiz, eylemse eylem grevse grev.” ifadelerini kullandı.

Gündemde asgari ücretin olduğunu hatırlatan Atalay, “Hem asgari ücrete zam yapılmalı hem enflasyon durdurulmalı. Bu asgari ücretli için de emekli için de geçerli. İşçi emeklilerinin yüzde 70’i 10 bin lira alıyor. Biz onların da temsilcisiyiz. Bu parayı verenlere 10 bin lirayla, 17 bin lirayla 10 gün geçinin demek lazım.” dedi.

TAŞERON SORUNLARI

Atalay, “Taşerondan kadroya 670 bin işçi geçti ama şu anda 100 bine yakın taşeron işçisi verilmiş sözlerin ardından kadro bekliyor. Kadroya geçenlerin de problemleri devam ediyor. Bir an evvel ülkeyi yönetenler, nakil meselesine çözüm bulmak zorunda. Bu iş altı senedir çözülmedi.” cümlelerini kurdu.

İŞÇİLER MECLİS’E GİRMEK ZORUNDA

Hayat pahalılığının seçimler üzerindeki etkisine işaret eden Atalay şunları kaydetti: “Biz bu ülkede, işçiler, işsizler, emekliler, bu ülkenin yüzde 60’ıyız. Meclis’e bakınca işçi kökenli kimse yok. Benden geçti ama gençler için, sizler için Meclis’e girmezsek biz bu sorunları çözemeyiz. Alanlarda anlatmaya devam ederiz.”

İŞÇİ ANAYASASI TALEBİ

Gündemdeki yeni anayasa çalışmalarını hatırlatan Atalay, “Olur mu olmaz mı bilmem ama bizim bir talebimiz var. İşçiyle ilgili yeni anayasa lazım. Bu sistemle bu gemiyi yürütmek mümkün değil.” dedi.

İş ve yetki mahkemelerinin yıllarca sürdüğüne işaret eden Atalay, “Kendi anayasalarını bilmiyorum ama işçi anayasası bir an önce çıksın.” ifadelerini kullandı.

Atalay, bahar bayramı gibi 1 Mayıslar kutlamanın yolunun Meclis’te daha fazla işçi kökenli vekil olduğu vurgusunu yaptı.

Soma, Ermenek, Kahramanmaraş, Siirt, Amasra’dan İliç’e iş cinayetlerinin sürdüğünü ve ömür boyu sürecin takipçisi olacağını belirten Atalay, “Son olarak da Gayrettepe’te 29 işçi yanarak can verdi. İstediğin kadar kanun çıkar. Merhametsiz, kanun dinlemeyen işverenler olduğu müddetçe bu işin önüne geçemezsiniz. İnsan yaşamıyorsa paranın ne önemi var. Soma’da ev verdiler, araba verdiler. Kimin sorumluluğu varsa iki elimiz yakanızda.” diye konuştu. Atalay, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre çocuk işçiliğinin arttığına işaret ederek “Bunların okuması, parklarda eğlenmesi lazım. Bu çocuklar 10-11 yaşında en ağır iş yerlerinde çalıştırıyorlar. Bu ayıp Türkiye’ye de Türkiye’yi yönetenlere de bize de yeter.” vurgusu yaptı.

Kadın çalışanlarının sorunlarına dikkati çeken Atalay, her gün şikayetler aldıklarını, mobbing (bezdiri), kreş sorunu, ücret ayrımcılığının bitmediğini vurguladı. Atalay, kadın işçilere sendikalarda aktif rol alma, seçimlere müdahil olarak yönetimde yer alma çağrısında bulundu.

'SENEYE İSTANBUL'DAYIZ'

Türkiye'nin değişik alanlarında kutlanan 1 Mayıs’ta kimsenin burnunun kanamamasını temenni eden Atalay, şu ifadeleri kullandı:

“Ama maalesef İstanbul'dan olumsuz görüntüler var televizyonlarda. Kim nerede istiyorsa orada kutlasın. Herkese katkı vermeye razıyız. Karar aldık, seneye 1 Mayıs'ta İstanbul'dayız. Daha görkemli şekilde, 1 Mayıs nasıl yapılıyor, Allah nasip ederse seneye İstanbul'da göstereceğiz.

'VATAN VARSA SENDİKA, ODA, PARTİ VAR'

"Bu ülkede yaşayanların vatanla, bayrakla, Atatürk'le, İstiklal Marşı’yla, devlet başkanıyla, emekle, kadınla, engelliye ilgili problemi olmayacak. Bu ülkede yaşıyorsak bunlara uymak mecburiyetindeler.

"Vatan varsa ülke varsa, sendika var, parti var, dernek var, oda var. Ama vatan yoksa görüyorsunuz Suriyelilerin durumunu. Onun için TÜRK-İŞ Türkiye’den, işçiden, engelliden, kadından, emekliden, taşerondan, staj mağdurlarından yana olma yolculuğunu devam ettirecek.

'TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ARKASINDA ABD VAR'

"Bu ülkede 50 senedir terör örgütü var. Bunların arkasında emperyalistler, Amerika var. Silah vermeye, para vermeye, akıl vermeye devam ediyorlar. TÜRK-İŞ 15 Temmuz'da da bunların karşısındaydı, bugün de karşısında. Filistin meselesi önümüzde. 40 bine yakın çocuk, kadın öldü. Hastane, cami, kiliseler yıkıldı. Gazeteciler, yardım kuruluşu görevlileri öldürüldü. Buna kim dur diyecek? Batı bizi insan gibi görmemeye devam ediyor. Diyor ki emperyalistler: Size huzur vermeyeceğiz. Türk ile Müslüman ile sorunları var. 100 senedir güçleri yetmedi, bundan sonra da yetmeyecek. TÜRK-İŞ her meselede olduğu gibi bunların karşısında dikilmeye devam edecek.”Bursa’da bir araya gelen TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar coşkulu kortejin ardından meydanda buluştu. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay adil vergi ile işçi lehine kanuni düzenlemelerin acil ihtiyaç olduğunu vurguladı. ‘Vatan varsa sendika var’ mesajı veren Atalay, terörün kaynağına işaret etti.

VATAN PARTİSİ’NDEN TAM DESTEK

Vatan Partisi Genel Merkez yöneticileri ile parti teşkilatları ve Öncü Gençlik de TÜRK-İŞ’in 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Bursa’da düzenlediği mitinge kortejleriyle güçlü katılım sağladı. Yükselen vergide adalet mücadelesini selamladıklarını, işçilerin yüzde 90’ının sendikasız olduğunu ve bunun büyük bir sorun olduğunu ifade eden Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, “Bunların çözülmesi ve emekçilerin çağdaş, güvenceli bir şekilde çalışması için elimizden geleni ön safta yapmaya devam edeceğiz.” dedi. Değerlendirmelerini Aydınlık ile paylaşan Bursalı, şu ifadeleri kullandı:

Soldan sağa sırasıyla Vatan Partisi Merkez İşçi Sendika Büro Başkanı Hüseyin Karanlık, Genel Sekreter Özgür Bursalı, Öncü Gençlik Genel Başkanı Samet Kunt, Vatan Partisi Genel Sekreter Özel Kalemi Yiğit Alp Yurdakul.

“Tüm işçilerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutluyoruz. Bugün Vatan Partisi olarak da burada TÜRK-İŞ’le birlikte olmaktan onur duyuyoruz. Buraya geldik, içimiz açıldı. Çünkü Türkiye’nin sarsılmayan kalesini gördük. O coşkuyu hepiniz görüyorsunuz. TÜRK-İŞ tek vücut halinde vatanın ve emeğin haklarını savunmak için burada. Bugün 1 Mayıs’ın temel görevi vatanı ve emek mücadelesini birleştirmek.

‘ORDU GİBİ GÜVEN VERDİ’

“Bugün büyük dış tehditlerin, iç cephede büyük ekonomik zorlukların olduğu ve seçim sonrası maalesef devlet zaaflarının yarattığı problemlerle 1 Mayıs’ı karşıladık. Burada işçi ordumuz, TSK gibi bize umut ve güven veriyor. Çünkü bugün milli sorunları çözmeden işçi sınıfının sorunlarını çözemeyiz. Emekçilerin talebini karşılamadan da milli huzuru sağlayamayız. Bunun için Türk milletine düşen bu emek ve vatan mücadelesini birleştirmektir. Ekonomik krizin yükü asgari ücretlinin, dar gelirlinin, emeklinin sırtına yüklenmeye çalışıldı. Oysa Türkiye’nin dışarıda 500 milyar dolar kaynağı var.

‘MİLLETİN ALIN TERİ VURGUNCUYA TEFECİYE GİDİYOR’

“Bu milletin alınteri yurtdışı bankalarında yatıyor. Bu kaymaklar dolar, borsa vurguncusuna, tefecilere gidiyor. Vatandaş da düşük ücrete, güvencesiz şartlarda çalışıyor. Bunu kabul etmiyoruz. Türkiye’ye bir Üretim Devrimi lazım. Biz burada işçimize, TÜRK-İŞ’e ve kendimize güveniyoruz. İçi sınıfının sorunları yalnızca işçi sınıfının sorunları çerçevesinde çözülemez. İşçi sınıfının kaderi Türk devletiyle, milletiyle ortaktır. O bakımdan işçi sınıfına da önemli sorumluluklar düşmektedir. O da örgütlenmek, siyasete ağırlığını koymaktır. Sendikalarımız Türkiye’nin önündeki zorluklara gözünü kapatmayacak, Vatan Partisi’nde örgütlenecek. Çünkü 50 yıldır emekçinin hakkını savunan, hukukunu savunan ve Türkiye’nin bağımsızlığı ve birliği ekseninden bunu savun bir öncü partisi var o da Vatan Partisi. Onun için buradayız.”

1 MAYIS’TA İKİ TUTUM

Vatan Partisi İşçi Sendika Bürosu Marmara Bölge Başkanı Mevlüt Usta da, bu 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde iki farklı tutumun gözler önüne serildiğine dikkati çekti. Usta, şunları kaydetti:

“İlk tutum 1 Mayıs Bayramı'nın, birlik, dayanışma ve mücadele gününe uygun, ‘vatan varsa emek var’ diyen Ergün Atalay'ın Genel Başkanı olduğu TÜRK-İŞ’in, Bursa'daki kutlamasıdır. Vatan Partisi'nin ‘emekçiler milli devlet cephesinde’ sloganının ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. Diğeri ise terör örgütünün elebaşlarından Karayılan'ın Taksim çağrısı ile aynı tutumu alan; DİSK, KESK, TMMOB, CHP ve sözde solun 1 Mayıs'ı kullanarak ve karalayarak ABD'ın yıkıcı eylemleri ile milli devlet yıkıcılığı yapmışlardır. CHP Genel Başkanı Özgür Özel kendini ortaya koyarak boyunun ölçüsünü almıştır. 1 Mayıs, Taksim takıntılarıyla değil; Bursa'da olduğu gibi işçi sınıfı ve emekçilerin mücadele ve dayanışma günü olduğunu, işçi sınıfının taleplerinin dile getirildiği, vatan olmazsa emeğin olmayacağını bilinçlere nakşeden kutlamalarla olur.”

İŞÇİLER AYDINLIK’A ANLATTI: OCAK AYINDA ALDIĞIMIZI ARALIKTA DA ALMAK İSTİYORUZ

YUSUF TUNÇER/ BURSA

Bursa’daki eylem alanında Aydınlık’a konuşan işçiler 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ilişkin mesajlar verdi. Adil vergilendirme, ücretlerde iyileştirme talebi ve daha iyi koşullarda çalışma isteği öne çıktı.

Parkers işçisi Furkan

Pakkers işçisi Furkan "1 Mayıs'ta beklentimiz vergide adalet sağlanması, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması. Taşeronlaşmaya hayır da diyoruz. Sendikal faaliyetlere izin verilmesini istiyoruz. Bu yüzden buradayız. Şu an bir ekonomik krizin içindeyiz. Bu krizi biz başlatmadık, sorumlusu biz değiliz. İşten atılan arkadaşlarımız oluyor zaman zaman. Bunların son bulmasını istiyoruz. Ferah bir Türkiye'de hep beraber yaşamak istiyoruz." diye konuştu.

TAKSİM DEĞERLENDİRMESİ

Tekirdağ’dan metal işçisi Hüseyin Aykaç da en önemli taleplerinin vergide adalet olduğunu vurguladı. Aykaç, “Ocak ayında aldığımız maaşı aralık ayında da almak istiyoruz. En büyük beklentimiz bu. Sendikalaşmak istiyoruz. Yüzde 14 oranındaki sendikalı oranını daha yukarı çıkarmak istiyoruz. Herkesin sözleşmesi olmasını istiyoruz." dedi.

Hüseyin Aykaç

Taksim'de 1 Mayıs kutlama ısrarına değinen Aykaç, "Burada herkes toplanabiliyor ve taleplerini dile getirebiliyor. Bunu da hükümet başta olmak üzere herkes duyuyor. Burada hep birlikte omuz omuza olmalıydık. İşçinin gerçek talepleri 'Taksim tartışmaları arasında gölgede kalıyor. Hedef saptırmış oluyor bazı kitleler." dedi.

ÇALIŞMA ŞARTLARINA DİKKAT ÇEKTİ

Kütahya’dan sabah 5’te yollara düşüp Bursa’ya gelen maden işçileri de “1 Mayıs'tan beklentimiz emeklerimizin karşılığını almak, vergide adalet. Madenci olarak, çalışma şartlarının düzelmesini istiyoruz. Bütün işçiler zor şartlarda çalışıyor ama bizim şartlarımız daha zor." ifadelerini kullandı.

PERFETTİ DİRENİŞİ BURSA’YA GELDİ

Önde gelen sakız ve şekerleme üreticilerinden Perfetti Van Melle iş yerinde Tekgıda İş Sendikası’nın toplu iş sözleşmesi mücadelesi sürüyor. Bu süreçte işten çıkarılan sendikanın iş yeri temsilcisi Ayhan Yaylalı da Bursa’daydı. Aydınlık’a konuşan Ayhan Yaylalı, “Perfetti Van Melle’den tek başıma geldim çünkü orada çalışmalar sürüyor ve henüz yönetim sendikayla masaya oturmadı. İşten atılanların, emekçilerin sesini duyurmak için buradayız. Sizlere de teşekkür ederim sesimizi duyurduğunuz için. Çünkü güzel gelişmeler de oldu bu sayede. Ben o kapıda tek başıma bekleseydim sesimizi duyuramayacaktık. Bu sayede baskılar azaldı, dayanışmanın birlik ve beraber olmanın gücünü gösterdik.”

SÜREÇ

Tekgıda-İş Sendikası’nın toplu iş sözleşmesi imzalamak için Çalışma Bakanlığından yetki aldığı Perfetti Van Melle, iş yeri temsilcisi olarak atanan Ayhan Yaylalı’yı işten çıkarmıştı.

Sonraki Haber