Türk-İş'ten kısa çalışma talebi

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kısa çalışma ödeneğinin en az tutarının asgari ücret düzeyine getirilmesinin olumlu olacağını bildirdi.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk-İş Yönetim Kurulu adına yaptığı yazılı açıklamada, kısa çalışma ödeneğinin temel amacının ülkede genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebepler ortaya çıktığında iş yerinde faaliyetlerin belirli bir süre sürmesini sağlamak olduğunu vurguladı.

Çalışma sürelerinin geçici olarak azalması söz konusu olduğunda işçilere gerekli şartlar da var ise çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlandığını belirten Atalay, şunları kaydetti:

"Bu uygulama Kovid-19 salgını etkisiyle ayrı bir önem kazanmıştır. Salgının ülkemizde de görülmesi ile bazı iş yerlerinin faaliyetleri yavaşlama veya kapanma noktasına gelinmiştir. Devletimiz hızlıca tedbirler almıştır. Bu amaçla mevzuatta bazı değişiklikler yapılmış ve yararlanma şartları iyileştirilmiştir ancak uygulamadan yararlanma şartlarına sahip olmayan işçilerin mağduriyetini giderecek bir tedbir ortaya konulamamıştır. İşçi kesimi olarak, kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartları daha da hafifletilmeli, ödeneğin miktarı ise arttırılmalıdır. Bu noktada kısa çalışma ödeneğinin en az tutarının asgari ücret düzeyine getirilmesi olumlu olacaktır."

'İŞÇİLER, İŞSİZ KALMAMAK ADINA DÜŞÜK GELİRLE ÇALIŞIYOR'

Atalay, kısa çalışma ödeneğinin Kovid-19 salgını gerekçesiyle 31 Mart 2021'e kadar uzatıldığını anımsatarak, yaklaşık bir yıla uzanan uygulamanın günün şartları da dikkate alınarak daha da uzatılması yönünde taleplerin gündeme geldiğini belirtti.

Geçici ve kısa süreli olması gereken bu uygulamanın uzamasıyla işçiler bakımından bir kısım sıkıntıların süreceğini aktaran Atalay, açıklamasında şu hususlara dikkati çekti:

"İşçiler, işsiz kalmamak adına daha düşük bir gelir ile çalışmak durumunda kalmaktadır. İşverenler için son derece faydalı olan bu uygulamadan işçilerin de hakkaniyete uygun bir şekilde yararlandırılması gerekmektedir. Mevcut yapısıyla bu uygulamanın devam etmesi işçinin gelir kaybının sürmesi anlamına gelmektedir. Ülkemizin bir gerçeği olarak, özellikle sendikal örgütlenmenin olmadığı iş yerlerinde, işçilerin önemli bir bölümünün SGK bildirimleri gerçek kazançları üzerinden değil, asgari ücret düzeyinden yapılmaktadır. Bu çarpık durum; işçilerin emeklilik aylığı, geçici iş göremezlik ödeneği, işsizlik sigortası ödeneği ve kısa çalışma ödeneği gibi ödemelerinin düşük hesaplanmasına neden olmaktadır. Bu yıllardan beri devam eden bir sorundur. Bu sorunun yol açtığı işçi mağduriyetinin de giderilmesi gerekmektedir. Kısa çalışma ödeneğinin en az tutarının asgari ücret düzeyine getirilmesi, içinde bulunduğumuz salgın döneminde önem taşımaktadır."

'İŞÇİLER MAĞDUR EDİLMEKTE'

Kısa çalışma ödeneği uygulamasında bazı işverenlerin kötü niyetli uygulamalarına da değinen Atalay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İşçiler mağdur edilmektedir. Bazı işverenler, sendikal örgütlenme içindeki işçiyi cezalandırıcı nitelikte kısa çalışma kapsamına almakta, işçiler arasında ayırım yapılmaktadır. Bazı işverenler, faaliyeti tamamen durmuş olan iş yerlerinde kısa çalışma süresinde işçilere yıllık izin kullandırmıştır. Bazı işverenlerce, kısa çalışma kapsamında olmalarına rağmen işçiler 30 gün süreyle çalıştırılmıştır. Bazı işverenler işçiyi ücretsiz izne göndermekle tehdit ederek çalıştırmıştır. Sonuç olarak, bu ve benzeri kötü niyetli uygulamaların, denetim yoluyla engellenerek kısa çalışma ödeneği uygulamasının uzatılması olumlu olacaktır. Ancak geçici olan bu uygulamayı sonlandıracak etkin bir ekonomik ve sosyal programın bir an önce yürürlüğe konulması isabetli olacaktır."

Sonraki Haber