Türk-Japon dostluğu ‘Ayyıldız ve Güneş' sergisinde

Türk Japon diplomatik ilişkilerinin 100. yılı kapsamında, Japon Araştırmaları Derneği, Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi ve Japon Sanat Merkezi işbirliğiyle hazırlanan ‘Ayyıldız ve Güneş’ sergisi, Atatürk Kültür Merkezi'nde ziyarete açıldı

Serginin küratörlüğünü üstlenen Japon Sanat Merkezi kurucusu, Japon Araştırmaları Derneği ve Asya Çalışmaları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Küçükyalçın, yaptığı açıklamada, Türk Japon ilişkilerine katkısı olmuş insanların, kurumların ve olayların bir dökümünü çıkardıklarını ve bir kronolojik çalışma yaptıklarını söyledi.

Küçükyalçın, serginin 1873 yılı Osmanlı döneminden başladığına işaret ederek, “Osmanlı döneminden sonra son yüzyılda Cumhuriyet'le birlikte çok farklı etkinlikler yapılmış. Bunlardan en önemli olanlarını kilometre taşlarını anlatmak, tanıtmak istedik. Bunu da bir gazete tasarımıyla yaptık. Yüzyıl içerisinde olan bütün olayların fotoğraflarını, resimlerini ve bilgilerini topladık. Ziyaretçiler belki de daha önce hiç duymadıkları, görmedikleri olaylara şahit olacak.” dedi.

Japonya İstanbul Başkonsolosu Kenichi Kasahara'nın da katıldığı sergi, konuşmaların ardından yapılan kurdele kesimiyle ziyaretçilere açıldı.

TARİHİ OLAYLARLA PEKİŞEN BİR DOSTLUK

Küçükyalçın şöyle devam etti:

“İkili ilişkilerin tarihi; geç Osmanlı erken Meiji dönemlerine kadar uzanır. Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya'ya, Kongō ve Hiei'nin 69 gazimizin Türkiye’ye getirmesi hikayeleri… ya da Yamada Tarajirō, Abdürreşid İbrahim gibi şahsiyetlerin faaliyetlerini duymuşuzdur.

"Bu sergi ise bu arka plan üzerine inşa edilerek, 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla başlayan yüzyıllık döneme odaklanıyor. Çünkü bu dönemde de ilginç olaylar var. Heimei Maru Vakası’nda, Türk askerlerinin Uzakdoğu’daki Japon Denizi’nin kuzeylerinden Türkiye’ye getirilmesi.

"Yarbay Tsumura’nın Türk esirleri, Kurtuluş Savaşı döneminde teslim etmemekte ısrar etmesi gibi fedakarlıklar var. Genç Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan ilk Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımı (FDI) için Atatürk ile işbirliği yapan bir Japon (Ōtani Kōzui) var.

"Şimdiki adıyla Atatürk Orman Çiftliği, o dönem Ankara Gazi Çiftliği olarak anılan yerde 8,9 genç Japon idealist bir bakışla, Türkiye’nin geleceğini inşa etmek için uğraşıyorlar.

‘VEFA VE YARDIMLAŞMA’

“İran-Irak savaşı sırasında 1985’te, Turgut Özal zamanında, Japon vatandaşlarının Tahran'dan THY tarafından tahliye edilmesi olayı var. Kaman-Kalehöyük’te yıllardır kazılar yapılıyor. Orada Anadolu arkeolojisi enstitüsü, müzesi kuruldu. O köylerden çocuklar yetiştirildi arkeolog oldu.

Shiwazaki’de bir Türk Kültür Köyü kuruldu. Ben de onun proje koordinatörüydüm. 1996 yılında Japonya’da, 40 milyon dolar yatırımla Türk kültürünün tanıtılacağı bir kasaba yapıldı. Kushimoto’da Ertuğrul batığına yönelik sualtı arkeolojik dalışları araştırmaları yapılıyor. Tokyo Camii'nin yenilenmesi de bunlardan biri. Tüm bunlar ve daha fazlası vefa ve yardımlaşma temelinde güçlü bağlar geliştirmesine vesile olmuştur.

Sergi, ikili ilişkilerde meydana gelen önemli olayları, katkıda bulunmuş kişileri ve kilometre taşlarını “Ayyıldız ve Güneş” adında tek bir gün yayınlanan; yani bugün, 4 Kasım 2024’te yayınlanan hayali bir gazetenin haberleri olarak ele alınıyor.

Yani Türkiye'ye, Anadolu'ya hizmet ediyor. Karşılıklı bu yardımlaşmalar, deprem sırasında yapılan yardımlaşmalar, aslında birçok konu iki toplumu birbirine bağlıyor. Biz bunların altını çizmek istedik.

‘KÜLTÜREL BENZERLİKLER’

“Japonya'da da Türkiye'deki gibi saygı çok önemli. Farklılıklarımız da benzerliklerimiz de çok. İnsanların empati yeteneği, karşıdakini düşünmek, misafirperverlik ve tarihine sahip çıkma gibi birçok alanda ortak noktalarımız var. Bu tarz etkinliklerin de insanları bilinçlendirme konusunda çok büyük katkısı oluyor. Aslında her şey bir fikirle başlıyor. İnsanlar geldiğinde Japonya ile Türkiye'nin dostluğunu görecekler. Bu dostluk için bir şeyler yapmaya çalıştık.”

‘SERGİ İZMİR VE ANKARA’DA DA OLACAK’

Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Selçuk Esenbel de “Modern dünya tarihinin inişli çıkışlı engebeli dönüşümleri içinde, kendine özgü ilginç boyutlarıyla oluşan bir Türk Japon dostluğu var.” diyerek şöyle konuştu:

“Bunun köklü temelleri var. Yani bir fantezi değil gerçekçi bir temeli var. Bu sergi burada 24 Kasım’da bitmiyor. Sergiyi 30 Kasım ve 15 Aralık arasında İzmir’de Ahmet Adnan Saygun Sanat Galerisi’nde açıp, daha sonra 21 Aralık 2 Ocak’ta, Ankara’da Türk Japon Vakfı’nda açarak Türkiye’de geniş bir kesime sunulmasına sağlayacağız.

"Japonya Araştırmaları Derneği olarak bir senedir yoğun hazırlığını yapmış olduğumuz bu sergi birçok kişi ve kurumun desteğiyle mümkün olmuştur burada hepsine candan teşekkürler sunmaktan mutluluk duyuyorum.”

‘JAPON VE TÜRK KÜLTÜRÜ TANITILIYOR’

Japonya İstanbul Başkonsolosluğu Kültür Ataşesi Takeshi Nomura ise bu yıl Türkiye ile Japonya ilişkileri adına önemli etkinlikler yaptıklarını belirterek, “Bu sergi de bu anlamda çok kıymetli. İki ülke arasında bir dostluk ilişkisi var ama 100. yıl dolayısıyla bu ilişki daha yoğun bir şekilde hissediliyor. Biz Japon kültürünü burada tanıtarak, nice yüz yıllar görmeyi hedefliyoruz.

"Japonya'da da çeşitli etkinlikler yapılıyor ve Türk kültürü tanıtılıyor. İstanbul bir turizm merkezi. Buraya gelen turistler de bu sergiyle iki ülke arasındaki ilişkiye ve tarihe dair bilgi sahibi oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Sonraki Haber