Türk jetleri yeniden Ege'de

Yunanistan'la başlatılan 'diyalog' süreciyle birlikte Ege'de sonlandırılan Türk uçuşları, yaklaşık 6 ay sonra yeniden başlatıldı

Türkiye, 6 Şubat'ta meydana gelen ve 50 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Ege ve Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine ara vermişti. Deprem sürecinde Yunan arama kurtarma ekiplerinin Türkiye'ye gönderilmesi, Ankara ile Atina arasındaki yeni bir diyalog sürecinin kapılarını aralamıştı. İki ülke arasında esen “iyi komşuluk” rüzgârları boyunca Ege'deki Türk uçuşları da askıya alınmıştı. Bu rota değişikliğini Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, şu sözlerle anlatıyordu:

“Türkiye'deki yıkıcı depremlerden birkaç gün sonra, Hatay ziyaretimden hemen sonra Türk tutumunda bir değişiklik oldu. Size basit bir örnek vereyim. Daha önce Ege'de her gün üst uçuşlar, hava sahası ve kara suları ihlalleri oluyordu. Bunca zaman, o günden bu yana hiçbir ihlal kaydedilmedi. Üstelik Ege'de Türk uçuş faaliyeti bile yok. Genel olarak Türk tutumunda tam bir değişiklik var. Retorik tamamen değişti. Yunanistan'a karşı ne hakaret, ne tehdit, ne de başka bir şey yöneltiliyor. Olan bu.”

'ESKİSİ GİBİ DEĞİL'

Yunan basını da bu değişimi gün gün takip etti. Nisan ayında To Vima gazetesi, “Ege'de İhlalsiz ve Gerilimsiz 85 Gün! Hava Kuvvetleri ve Pilotlarımız için Büyük Avantaj” başlığıyla yaptığı haberinde, “Hiçbir şey eskisi gibi değil!” diyordu. To Vima, bu durumun Yunan Hava Kuvvetleri için yarattığı avantaja özellikle dikkat çekiyordu:

“85 gün boyunca Ege'de hiçbir hareketlilik yaşanmaması, bize sonsuz ihlallerin yaşandığı o kara günleri hatırlatıyor. Bu 85 günde, Ege'deki Türk uçuşları sıfırlandı. Bu durum, Hava Kuvvetleri ve pilotlarımız için büyük avantajlar sunuyor. Her şeyden önce bir kaza tehlikesi ve Türklerle hava muharebesi korkusu önlenmiş oldu. En önemlisi ise, Yunan pilotlar bu 85 gün boyunca, neredeyse tüm dünya pilotları gibi, Türk jetlerini önleme stresi yaşamadan, bir hava savaşına dahil olma riski olmadan, tatbikatlara ve kendi gelişimlerine odaklandılar. Peki ya ekonomik faydalar? Şimdiye kadar sadece yakıttan bile milyonlarca avro tasarruf sağlandı ve personel giderlerini de eklediğinizde Türkiye'deki seçimlerin sonuna kadar bu tasarrufun 7 milyon avroyu aşacağı tahmin ediliyor.”

TÜRK JETLERİNE ÖNLEME

Ancak son günlerde Ege'de yaşanan durgunluğun sona ermeye başladığına dair işaretler gelmeye başladı. Dün Ekathimerini gazetesinde yer alan bir haberde, iki Türk F-16'sının sözde Atina Uçuş Malûmat Bölgesi'ne (FIR) girdiği bildirildi. Haberde şu ifadeler yer aldı:

“Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı, bir çift Türk F-16'sının çarşamba günü uçuş planı sunmadan Atina Uçuş Malûmat Bölgesi'ne (FIR) girdiğini söyledi. Savaş uçakları Ege'nin kuzeydoğu bölgesi üzerinde uçarken uluslararası protokoller uyarınca Yunan savaş uçakları tarafından önlendi. Türk askeri uçakları en son 21 Ağustos'ta, ondan önce de 14 Temmuz'da ve 3 Şubat'ta uçuş planı sunmadan Atina FIR'ına girmişti.”

10 MİL FIR İDDİASI

Yunanistan, dünyada hava sahasının kara sularından daha geniş olduğunu iddia eden tek ülke. 1936'da Mussolini tehlikesini bahane ederek kara sularını 6 mile, FIR Hattı'nı ise 10 mile çıkaran Yunanlar, hâlâ Ege'de uluslararası hava sahasındaki uçaklardan malûmat isteyerek neticesinde it dalaşlarına neden oluyor. Yunanların açıklamalarından, Türk jetlerinin 6 aydır bırakın Yunan hava sahasına girmeyi, uluslararası hava sahasından dahi çekildiği anlaşılıyor. Bu da Ege'deki kara suları ile hava sahasını 12 mile genişletmeyi planlayan Yunanistan'ı daha da cesaretlendiriyor. Ancak şimdilerde, Türk jetlerinin yeniden sahaya çıktığı anlaşılıyor. Uzmanlar ise, sahada olmadan Ege'de adil bir çözümün mümkün olmadığını vurguluyor.

Sonraki Haber