‘NATO tehdit BRICS VE ŞiÖ zorunluluk’

Ulusal Kanal’da dünya gelişmelerini değerlendiren Türk ve yabancı uzmanlar, neoliberal sistemin çöktüğünde birleşti, BRICS ve ŞİÖ’nün dünyanın geleceğinde oynadığı rolün altını çizdi

Ulusal Kanal’da yayımlanan “Yeni Dünya” programına konuk olan Türk ve yabancı uzmanlar, dünyada artan tansiyonu ve çatışma bölgelerinde yaşananları değerlendirdi. Programda konuklar, “3. Dünya Savaşı çıkar mı?”, “Ukrayna ve Filistin sahalarında hangi gelişmeler yaşanacak?”, “Trump’a suikast girişimi ne anlama geliyor?” ve “Türkiye, Rusya, İran ve Suriye işbirliği olası mı?” gibi sorulara da yanıtlar aradı.

Ulusal Kanal Dış Haberler Şefi Kıvanç Özdal sordu, Fransa Dayanışma ve İlerleme Partisi Genel Başkanı Jacques Cheminade, Brezilyalı gazeteci Pepe Escobar, İranlı araştırmacı yazar Mesud Sadr, İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Fahri Erenel ve Aydınlık Gazetesi Yazarı Ali Rıza Taşdelen yanıtladı.

‘ATLANTİK’TE SUNİ PARA AVRASYA’DA ÜRETİM’

Bütün konuklar, artık çok kutuplu yeni bir dünyanın kurulduğu konusunda hemfikir olurken bu yeni dünyanın başat ülkeleri olan Türkiye, Rusya ve Çin’in önemine özel olarak dikkat çektiler.

Fransız siyasetçi Jacques Cheminade, konuşmasında bu konunun ekonomik ayağına da vurgu yaparak şunları söyledi:

“Atlantik’te suni bir para üretilirken, BRICS ülkelerinde gerçek tarım ve sanayi üretimi var. Batılı ve Amerikalı halklar olarak ABD’nin finansal oligarşisinin ve NATO’nun hamlelerini takip edip kendimizi buna göre korumalıyız. Rusya ve Çin’de büyük değişim ve gelişim var. Batı’da bulunan halklar olarak bizlerin de bu noktaya erişmemiz gerekiyor. Avrupa’da geleceğimizi elimizde tutabilmemiz için çok çaba sarf etmemiz gerekiyor.”

‘PARİS VE CENEVRE’DE RUSYA NEDEN YOK’

Olimpiyatların açılış günü düzenlenen programda Paris-2024 Oyunları da tartışıldı. Olimpiyatların küreselciler tarafından siyasileştirildiği vurgulanırken, Rusya gibi ülkelerin dışlanması eleştirildi. Prof. Dr. Fahri Erenel, olimpiyatlarda “Rusya’ya siyasi duvar örüldü.” derken konuyu Cenevre’de toplanan Ukrayna Barış Zirvesi’ne getirdi:

“Olimpiyatlar siyasileşmiştir. Biz bundan bir yıl evvel de olimpiyatların nasıl siyasileştiği konusunda bir sempozyum yapmıştık. Çin ve Rusya’ya yönelik uygulamaları incelemiştik. Yine bugün Rus sporcuların yer almadığını ve devletlere verilen cezaların barış ve kardeşliği pekiştirmesi beklenen olimpiyatlara yansıdığını görüyoruz. Örülen bu siyasi duvar, dünya barışının önünde çok büyük engel. Paris Olimpiyatları, aslında bu kardeşliği değil, fay hattını güçlendiriyor. Sadece Rusya'nın bu oyunlara davet edilmemesi değil, haziran ayında Cenevre’de toplanan Barış Zirvesi’ne çağırılmaması da yanlış. Rusya'nın katılmadığı bir süreçte barış aranır mı!”

‘MACRON DIŞARIDAN YÖNETİLİYOR’

Konu Ukrayna sorununa geldiğinde, ABD stratejisinin Avrupa ülkelerine verdiği zarar üzerinde duruldu. Fransa Dayanışma ve İlerleme Partisi Genel Başkanı Jacques Cheminade, Fransa’yı Amerikan planları peşinden sürükleyen Macron’u sert bir dille eleştirdi ve onu dışarıdan yönetilmekle suçladı.

Macron’un AB’de öne çıkmak isterken kendi sonunu getirdiğini belirten Aydınlık Gazetesi Yazarı Ali Rıza Taşdelen de, Rusya’ya uygulanan ambargodan en fazla Fransa’nın zarar gördüğünü dile getirdi. Uzun yıllar Paris’te yaşayan Taşdelen, konuyu şu sözlerle derinleştirdi:

“Fransa, zaten büyük bir ekonomik kriz içindeydi. Fransa'nın ekonomik krizi Ukrayna savaşıyla başlamadı. Savaştan üç sene önce Sarı Yelekler hareketine sahne oldu. Çünkü Avrupa'da neoliberalizm, küreselleşme iflas etmişti. 2022'de Rusya'nın operasyonuyla birlikte gazın kesilmesi, krizi çok daha derinleştirdi. Sadece Fransa’da değil, Avrupa’da da genel olarak büyük bir krize yol açtı.

"Fransa, hiç görmediği ölçüde zamlara sahne oldu ve büyük bir enflasyonla karşı karşıya kaldı. Tabi bunun nedeninin Rusya'ya karşı izlenen düşmanca politikalar olduğunun farkında Fransız halkı. Çiftçileri ele alalım. Fransa’yla Rusya arasında tarım ürünleri ticareti üst düzeydeydi. Bunlar kesildi, çiftçiler ayağa kalktı. Çiftçiler, ayrıca Ukrayna'dan alınan buğdaydan kaynaklı yaşanan haksız rekabetten de mağdur oldu.”

‘TÜRKİYE-RUSYA-İRAN İŞBİRLİĞİ ZORUNLU’

Programda Batı Asya’daki gelişmeler de masaya yatırıldı. Batı’nın İran’ı hukuki ve siyasi planda sıkıştırmaya çalıştığını hatırlatan İranlı araştırmacı yazar Mesud Sadr, İran’a karşı yürütülen psikolojik savaşa değindi:

“Amerika'da, Batı'da nerede bir olay olursa, nerede başarısızlıkla karşılaşsalar hemen İran'ın parmak izini arayıp bulmaya çalışıyorlar. Bu hafta göreve başlayacak cumhurbaşkanının hükümetine karşı şimdiden bir operasyon yürütülüyor. Trump suikastı sonrası suçlamalar, bunun bir örneği.”

Batı Asya’daki gelişmeler ele alınırken Türkiye-Rusya-İran işbirliğinin zorunluluğuna dikkat çekildi.

‘NETENYAHU’NUN ARKASINDA ABD GİZLİ İSTİHBARATI VAR’

Konu, İsrail-Filistin çatışmasına geldiğinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde alkışlanmasını değerlendiren Jacques Cheminade, Netanyahu'nun arkasında Amerikalı Yahudilerin değil, Amerikan devleti ve gizli istihbaratı olduğunu vurguladı.

Brezilyalı gazeteci Pepe Escobar da Çin’in Gazze’de barış için çabalarken, ABD’nin soykırımı alkışladığını belirtti:

“Özellikle bu hafta Pekin'de açılanan Pekin Deklarasyonu çok önemli. Filistin'deki 14 grubu bir araya getirmeyi başarıp bir deklarasyon imzaladılar ve Ulusal Birlik Hükümeti kurmayı taahhüt etti Çinliler. ABD kongresinde ise bir soykırım faili 58 kez ayakta alkışlandı. Aradaki fark çok açık.”

‘AFRİKA UYANIYOR’

Programda Afrika’nın uyanışı da gündeme geldi. Batı destekli terörün tehdit ettiği Sahel’deki gelişmeleri değerlendiren Taşdelen, Afrika’da Atlantik güçlerinin yenildiğine, buna karşın Rusya, Çin ve Türkiye’nin başını çektiği Avrasya cephesinin de kuvvet topladığına işaret etti. Türk gazetecinin ifadesiyle Afrika’da da bir ‘Asya Çağı’ yaşanıyordu.

Taşdelen, Sahel ülkelerinin konfederasyon kurmasını tarihi ve dev bir adım olarak nitelerken ordu-millet birlikteliğinin yaşandığı bu ülkelerde halkın Rus ve Türk bayraklarını taşımasının da tesadüf olmadığını söyledi. Çünkü Taşdelen’e göre Afrika, yükselen Avrasya’nın bir kanadını oluşturmaktaydı.

Taşdelen, Afrika ülkelerin ekonomik bağımsızlık yolunda BRICS’e yöneldiklerini, ortak para birimi projeleri geliştirdiklerini de sözlerine ekledi. Türk gazeteci, konuşmasında Hakan Fidan’ın Nijer ziyaretinin önemine de dikkat çekti.

‘NEOLİBERAL SİSTEM ÇÖKTÜ’

Programda NATO’nun Türkiye için yarattığı tehdit de dile getirilirken bütün konuşmacılar, neoliberal sistemin çöktüğünde birleşti ve BRICS ile Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)’nün dünyanın geleceğinde oynadığı rolün altını çizdi.

Sonraki Haber