Erdoğan ‘Demokrasi Zirvesi’ne yine davet edilmedi

Türkiye ikinci defa Biden’ın ‘demokrasi kulübüne’ davet edilmedi. Turuncu darbe karargâhı NED’in merkezinde bulunduğu Zirve’nin hedefinde, Çin ve Rusya’nın başını çektiği ‘otoriter ülkeler’ yer alıyor. Foreign Policy, kararı ‘Türkiye’nin üzerinin çizilmesi’ olarak yorumladı.

ABD Başkanı Joe Biden’ın inisiyatifiyle başlatılan Demokrasi Zirvesi’nin ikincisine Türkiye yine davet edilmedi. 29-30 Mart tarihlerinde yapılacak ikinci toplantının, Güney Kore, Kosta Rika, Hollanda ve Zambiya liderlerinin ortak ev sahipliğinde düzenlendiği açıklandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Biden’ın “otokrasiye karşı demokrasiyi savunma cephesi” diye sunduğu Aralık 2021’deki ilk toplantıya da davet edilmemişti. Zirve, Beyaz Saray’ın resmi sitesinde “Biden’ın demokrasi ve insan haklarını dış politikanın kalbine yerleştirdiğini gösteren emsal girişim.” olarak tanımlanıyor.

120 ÜLKE ARASINDA TÜRKİYE YOK

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Demokrasi ve İnsan Hakları Direktörü Robert Berschinski, önceki gün ABD’nin “demokratik kurumların güçlendirilmesi, insan haklarının korunması ve yolsuzlukla mücadelenin hızlandırılması amacıyla” yaptığını tekrarladı.

Bu yıl 120 ülkeden üst düzey hükümet yetkililerini ve “aktivistleri” bir araya geleceğini kaydeden Berchinski, ilk zirvenin tüm katılımcılarının yanı sıra gelecek haftaki zirveye 8 ülkenin daha davet edildiğini açıkladı: Bosna Hersek, Lihtenştayn, Fildişi Sahili, Gambiya, Moritanya, Mozambik, Tanzanya ve Honduras.

VoA Türkçe’nin sorusunu yanıtlayan Rob Berschinski, Türkiye’nin davet edilmediğini doğruladı. Ancak gerekçeleri konusunda sorulan soruyu yanıtsız bıraktı. Önceki zirve için Medyascope’un sorularını yanıtlayan Foreign Policy yazarı Gönül Tol, ABD’nin tercihini “Türkiye artık Amerika için stratejik bir öneme sahip değil.” sözleriyle yorumlamıştı.

ÇİN VE RUSYA’NIN ‘OTORİTER CEPHESİ’

NATO üyesi olup da ikinci kez zirveye davet edilmeyen bir diğer ülke de Macaristan oldu. Macar Başbakanı Orban, Rusya’yla yakın ilişkilerini sürdürdüğü ve ülkede ABD etkisini sınırlandırdığı için uzun süredir Atlantik’in hedefindeydi. İsveç ile Finlandiya’nın NATO üyeliğine engel koyması, Batı’daki eleştirilerin tazyikini artırdı.

Davet edilmeyen ülkeler arasında Azerbaycan, Çin, Rusya, Mısır, Katar, Venezuela ve Vietnam öne çıktı. Zirve için açılan resmi sayfada “demokrasiye karşı otoriter ülkelerin bir araya geldiği” belirtiliyor. Dolayısıyla davetli olmayan ülkeler bu kampta yer alıyor. ABD, uzun süredir bu cepheleşmenin Çin ve Rusya önderliğinde yaşandığını işliyor.

Afrika’nın yarısından fazlası, Batı ve Orta Asya’nın neredeyse tamamı ve Güneydoğu Asya’nın da önemli bir bölümü zirveye davet edilmedi. Kriterleri belirlerken ABD Hükümeti tarafından doğrudan fonlanan Freedom House’un raporlarının esas alındığı ileri sürüldü.

‘WASHINGTON ÜZERLERİNİ ÇİZDİ’

ABD’nin etkili dış politika dergisi Foreign Policy’de (FP) önceki gün “Türkiye ve Macaristan Biden’ın Büyük Demokrasi Zirvesine Davet Edilmedi” başlıklı bir yazı yayımlandı. Derginin kıdemli yazarları Robbie Gramer ve Jack Detsch’in imzasını taşıyan makalede “Biden, demokrasilerini tasfiye eden NATO müttefiklerine sırt çevirdi.” ifadesi yer aldı.

Biden’ın “iki sorunlu müttefikine zirve engeli çıkararak tavır koyduğunu” belirten makalede, üç ABD’li yetkili “Washington’un Ukrayna’daki savaş devam ederken Batı’nın Rusya’ya karşı stratejisini desteklemek için her ikisine de güvenmediğini” söylüyor.

Erdoğan’ın “Türkiye’de demokrasinin unsurlarını kaldırdığını” ileri süren FP, mayıstaki seçimin ise “iktidarına karşı en zorlu meydan okuma” olduğunu kaydediyor.

ÇİN VE RUSYA BÖYLE TEPKİ GÖSTERMİŞTİ: SOĞUK SAVAŞ RUHUYLA İDEOLOJİK HAÇLI SEFERİ

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov 2021 sonunda düzenlenen zirveden önce şunları kaydetmişti:

“Katılımcılar, bir ülkenin demokratik standartlara uyum derecesini belirleme hakkına sahip olduğunu iddia eden Washington tarafından belirleniyor. Bu girişim özünde Soğuk Savaş ruhunu yansıtıyor ve tüm muhalefete karşı yeni bir ideolojik haçlı seferi başlatıyor.”

Dışişleri Sözcüsü Zaharova da ABD’nin Demokrasi Zirvesi’ni, yurtdışında “Amerikan rejiminin” çıkarlarına hizmet edecek yeni bir grup oluşturmak amacıyla düzenlediğini söylemişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı da zirveyi ABD’yi “küresel hegemonyasını” sürdürme çabalarını “demokrasi” teriminin arkasına saklayan bir çaba olarak niteledi. “Bir ülkenin demokratik olup olmadığına dışarıdan parmakla gösterilen bir avuç insan değil, kendi halkı karar vermelidir.” denilen açıklamada, ABD’nin demokrasiyi başka ülkelerin iç işlerine karışmak için “bir kitle imha silahı olarak kullandığı” belirtildi.

Sonraki Haber