'Türk dış politikasında BRICS'in önemi artacak'
Türkiye’nin ABD temelli Batı medeniyeti eksenli sistemin yürümediğini derinden deneyimlediğini belirten Siyaset Bilimci Umur Tugay Yücel, ‘Türk dış politikası yol haritasında BRICS ve BRICS üyelerinin öneminin daha da artacağını söyleyebiliriz.’ dedi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin yankıları sürüyor.
BRICS Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılmak üzere Rusya’nın Nijniy Novgorod kentine giden Fidan, Şoygu ve Lavrov ile toplantılarının ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından kabul edildi.
Kremlin’den yapılan açıklamada Putin, görüşmede “Türkiye'nin BRICS'in çalışmalarına yönelik ilgisini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu Birlik ülkeleri ile birlikte olma isteğini mutlaka her şekilde destekleyeceğiz.” dedi. Mevcut durumun özellikle de iki ülkenin bulunduğu bölge itibarıyla güvenlik ve ekonomik işbirliği açısından daha fazla etkileşim gerektirdiğini vurgulayan Putin, “Az önce bahsettiğim her şey öyle ya da böyle önceliklerimiz arasında yer alıyor ve etkin şekilde geliştiriliyor.” ifadesini kullandı.
Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilere değinen Putin, “Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerin gelişmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Elbette tüm gelişmeler, dostum Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde ve doğrudan desteğiyle gerçekleşiyor.” dedi. Putin, iki ülke ticaret hacminde geçen yılki yükselişe rağmen bu yıl düşüş yaşandığına işaret ederek, bunun ana gerekçesi olarak ihraç ve ithal edilen malların fiyat düzeltmesinden ötürü yaşandığını ve bu durumu telafi etmeyi umduklarını söyledi.
Ukrayna'daki krize de değinen Putin, şu değerlendirmede bulundu: “Türk dostlarımızın Ukrayna krizi dahil olmak üzere kriz durumlarının çözümüne katkıda bulunma kararlılığını memnuniyetle karşılıyoruz. Müzakere sürecine verdiğiniz desteğinizden, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik müzakereler için İstanbul platformunu sağladığınız için sizlere teşekkür etmek istiyorum.”
Putin, Erdoğan'ın Türkiye, Ukrayna, Rusya ve Birleşmiş Milletler arasında 22 Temmuz 2022'de İstanbul'da Tahıl Koridoru Anlaşması'nın yapılmasında önemli rol oynadığını vurgulayarak, “Maalesef, anlaşma uzatılmadı ve bu bizim suçumuz değil.” ifadesini kullandı. Erdoğan'ın Karadeniz'deki durumla ilgili inisiyatiflerde bulunduğunu dile getiren Putin, şunları aktardı: “Biz bu inisiyatifi destekledik. Ama maalesef, Ukrayna tarafı son anda bu teklifi reddetti. Yine de Türkiye Cumhuriyeti'nin bu yöndeki tüm girişimlerini dikkatle ve büyük saygıyla değerlendiriyoruz. Bu bağlamda sizlerle iletişim halinde olmaya devam edeceğiz.”
ERDOĞAN- PUTİN GÖRÜŞMESİ 3-4 TEMMUZ’DA ASTANA’DA
Vladimir Putin, Rusya ile Türkiye'nin Suriye krizinin çözümünde de önemli rol oynadığını belirterek “Astana formatının sürdürülmesi, terörle mücadele edilmesi, bizim için en önemli olan bu yönde durumun normale dönüşmesinin sağlanması için üzerimize düşenin yapılmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Genel olarak durum olumlu yönde gelişiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Putin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en güzel dileklerimi iletmenizi istiyorum. Umuyorum ki yakın bir gelecekte, yani 3-4 Temmuz'da uluslararası bir etkinlik kapsamında, Erdoğan bildiğim kadarıyla Astana'da olacak ve kendisiyle bir araya gelip tüm konuları tartışma fırsatı bulacağız.” ifadelerini kullandı.
‘İLİŞKİLER FEVKALADE İYİ GİDİYOR’
Türk Dışişleri Bakanlığı da görüşmeye ilişkin X üzerinden bir paylaşım yaptı. Açıklamaya göre Fidan, kabul sırasında Putin'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek, “İki ülke arasındaki ilişkiler gerçekten fevkalade iyi gidiyor. Ticaret konusunda atılması gereken adımlar var.” dedi. Fidan, “Ukrayna konusundaki mümkün olan her türlü arabuluculuk faaliyetlerini devam ettirmede biz de kararlıyız. Suriye konusunda iki lider olarak ortaya koyduğunuz istikrar politikasını devam ettirme konusunda biz de elimizden geleni yapıyoruz.” diye konuştu.
‘DEĞİŞEN STRATEJİK VİZYON’
Fidan-Putin görüşmesini Aydınlık’a değerlendiren Siyaset Bilimci Umur Tugay Yücel, şu ifadeleri kullandı:
“Hakan Fidan nezdinde Türkiye'nin BRICS + Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılması Türk karar alıcıların değişen stratejik vizyonunu ortaya koyuyor. Çünkü Türkiye, Ukrayna ve Gazze sahasında artık ABD temelli Batı medeniyeti eksenli sistemin yürümediğini derinden deneyimledi. Ayrıca Ortadoğu'nun bölgesel güçleri olan Mısır, İran, BAE, Suudi Arabistan gibi Türkiye'nin rekabet içinde olduğu ülkelerin BRICS'e dahil olması, tabi ki bizim için de örnek oldu.
Dahası bugün Türkiye'nin ilk nükleer santralini inşa eden Rusya, Türkiye'nin köprü ve demiryollarını inşa eden Çin, Türkiye'nin ihtiyacı olan petrol üreten yüzer platformunu bize satan Brezilya, Türkiye'nin müdahil olduğu İsrail'in yargılandığı davayı açan Güney Afrika gerçeği var. Açıkçası Türkiye'nin her alanda ilişkilerini derinleştirdiği ve sağlamlaştırdığı bir BRICS ülkeleri topluluğu bulunuyor. Özellikle bir NATO ülkesi ve AB üyeliği bekleyen bir ülkenin BRICS toplantısında olması sadece bizim için değil dünyada gündem olan bir durum yarattı.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Hakan Fidan'ın Çin gezisi, Rusya gezisi ve BRICS toplantısına katılımı başta Batılı dostlarımız olmak üzere tüm dünyaya Türkiye'nin Çin'in yükselişi, Rusya'nın ortaklığı ve BRICS'in geleceği hakkındaki sorulara eksiksiz bir şekilde cevap vermiş oldu. Ben bu durumun geçici olduğunu da düşünmüyorum. Yapılan bu gezi ve katılımların sadece Batı’ya bir mesaj olduğuna da kesinlikle katılmıyorum. Bunun da en büyük sebebi görüşmelerin sadece ticaret ve yatırım ile sınırlı kalmamasıdır.
Özellikle güvenlik, askeri ve istihbarat alanında uzun görüşmelerin yapılması çok daha farklı şeylere işaret ediyor. Bunun yanında Çin Lideri Xi Jinping'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye'ye davet edilmesi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından kabul edilmesi, Hakan Fidan'ın Çinli ve Rus güvenlik, askeri ve istihbarat elitleri ile görüşmesi çoğu şeyin cevabını veriyor. Bu konuda Hakan Fidan'ın çizdiği Türk dış politikası yol haritasında BRICS ve BRICS üyelerinin öneminin daha da artacağını söyleyebiliriz.”
‘DIŞ GÜÇLER İLİŞKİLERİ BOZAMAYACAK’
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi de toplantıya katıldı. Burada yaptığı konuşmada, topluluk üyelerine dünya meselelerinde daha fazla sorumluluk ve aksiyon alma çağrısı yapan Vang, “Genişleyen BRICS'in stratejik önemini ve siyasi etkisini kaldıraç olarak kullanarak BRICS'i gelişmekte olan ülkeler ve yükselen ekonomiler için hem açık hem kapsayıcı, yeni tip çok taraflı işbirliği mekanizmasına dönüştürmeliyiz.” dedi.
Vang, “Küresel Güney” olarak adlandırılan gelişmekte olan dünyanın birlikten kuvvet kazanacağını vurgulayarak, bu ülkelerin eşit ve düzen içindeki çok kutupluluğu savunarak “gelecek küresel kalkınmanın tonunu belirlemesi” gerektiğini belirtti.
BRICS ülkelerinin bağımsızlığa ve objektifliğe bağlı kalması gerektiğini ifade eden Vang, “BRICS, uluslararası toplumun barışa yönelik mutabakatına katkı sağlamalı ve her ne bahaneyle olursa olsun yeni bir soğuk savaşa karşı çıkmalı.” ifadelerini kullandı.
Vang, konuşmasında, Gazze'de ateşkes çağrısını ve Filistin'in Birleşmiş Milletler üyeliğine desteklerini yinelerken, Ukrayna krizinin çözümü için Moskova ve Kiev arasına “eşit katılıma dayalı ve tüm tarafların ve tüm barış önerilerinin adilce tartışılacağı” barış görüşmelerine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
ÇİN-RUSYA İLİŞKİLERİ
Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüşmesinde Vang, Çin'in Rusya ile stratejik işbirliğini ve BRICS gibi çok taraflı platformlardaki eş güdümü sürdüreceğini belirterek, “Çin-Rusya ilişkilerinin gelişimi, her iki tarafın kendi temel çıkarları açısından yaptığı stratejik tercihtir. Bu ilişki küresel trendlere ve zamanın genel eğilimine uygundur, üçüncü tarafları hedef almamaktadır ve dış güçlerce de bozulamayacaktır.” şeklinde konuştu. Vang, Çin'in, Rusya'yı BRICS dönem başkanlığında desteklediğini ve birlikte "Küresel Güney"in birliğini ve gelişimini desteklemeye hazır olduğunu, Rusya ile ilişkilerinde stratejik odağı koruyacağını ve dış baskılara direnerek ilişkilerin sağlam ve sürdürülebilir gelişimini teşvik edeceğini vurguladı.
ÇİN-İRAN İLİŞKİLERİ
Vang, BRICS'in yeni üyelerinden İran'ın Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri ile de görüştü.
Çin-İran ilişkilerinin uzun yıllara dayalı geleneksel dostluk ve yüksek düzeyli siyasi güven ile sağlıklı ve istikrarlı gelişim gösterdiğini belirten Vang, “Çin, İran ile ikili ilişkilerini stratejik bir perspektiften görerek farklı alanlarda pragmatik işbirliğini geliştirmeye, bölgesel ve uluslararası ilişkilerde eş güdümü derinleştirmeye ve bölge ile dünya barışına daha fazla katkı sağlamaya hazır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakıri de İran'ın Çin ile iletişimi ve eş güdümü güçlendirerek çok taraflılığı savunmayı ve küresel sorunlara ortak çözümler bulmayı istediğini dile getirdi.