'Türkiye demir-çelikte karbon salınımını azaltmalı'

İstanbul Sanayi Odası (İSO), Sürdürülebilirlik vizyonu kapsamında açıkladığı Ana Metaller Sanayi rehberinde; AB’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamında değerlendireceği ilk beş sektörden biri olan ve ana metaller sanayi grubu içinde yer alan demir-çelik sektörünü işledi. Raporda, Türkiye’nin Avrupa'nın en büyük üreticisi olduğu, dünyanın 7. üreticisi konumuna yükseldiği ve üretim hacminde yüzde 6 artış kaydettiği vurgulandı. Rehberde, demir-çelik üretiminin doğadaki CO2 salımlarının artmasında önemli bir paya sahip olduğu hatırlatılarak, çelik üreticilerinin çevresel etkiyi en aza indirmek, yaşam kaynağı olan toprak, su ve biyoçeşitliliği korumak, enerji ve su verimliliğini artırmak, karbon salımlarını azaltmak ve sıfır atık hedefiyle faaliyet göstermesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekildi.

YÜZDE 58 DÜŞÜRÜLEBİLİR

Rehberde, AB’nin Döngüsel Ekonomi Eylem Planı'nda yer alan öncelikli politika alanlarından biri olan sürdürülebilir ürün inisiyatifi çerçevesinde; Eko- tasarım (Eco-design) Direktifi'nin genişletilmesi amacıyla, sürdürülebilirlik ilkeleri odağında öncelikli olarak değerlendirilen çelik sektöründeki yüksek etkili ara mallar oranının yükseltilmesinin hedeflendiği yer aldı. İnşaat, otomotiv ve mühendislik gibi çeşitli alt ekosistemlerin önemli bir girdisi olan çelik için ham maddesi olarak kullanıldığı sektörleri de yakından ilgilendirdiği belirtildi.

Yine düşük karbonlu üretim çözümlerinin geliştirilmesi için adımlar atılmasının yanı sıra; elektrifikasyon, hidrojen kullanımı ile karbon yakalama ve kullanımı gibi yöntemler kullanılarak da karbon salımının azaltılabileceği, geri dönüşüm yöntemleri ile birlikte üretim sürecinde çelik hurda kullanılmasının CO2 emisyonlarını yüzde 58, hava kirliliğini yüzde 86, su kullanımını yüzde 40 ve su kirliliğini yüzde 76 oranında azaltacağı not düşüldü.

Sonraki Haber