‘Türkiye Doğu Akdeniz’de AB’ye hakaret etti’

Avrupa Parlamentosu Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye’nin Doğu Akdeniz, Yunanistan, Suriye ve Libya konularında Ankara’nın ulusal çıkarlarını savunmasını ‘AB’ye hakaret niteliğinde açıklamalar’ olarak tanımladı.

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Birliği (AB) ile ortak düzenlediği Medya İçin Demokrasi (M4D) konferansında konuştu.

5 Mart’ta video kayıtla etkinliğe katılan Amor, Türkiye’yle ilgili yeni mesajlar verdi. Amor’un Rusya-Ukrayna hattında yaşananlar nedeniyle önceki üslubuna göre tonlaması yumuşasa da mesajlar değişmedi. AP Raportörü, Türkiye’nin insan hakları konusunda sınıfta kaldığını yineledi. “Doğu Akdeniz, Yunanistan, Suriye ve Libya tartışmaları sırasında Türk dış politikası ve üst kademedeki yetkililerin AB’yi dışarıda bırakan, kimi zaman hakarete varan açıklamalarının ardından Konsey tarafından sunulan yapıcı teklifin olumlu etkilerini gözlemledik.” ifadelerini kullandı.

GÜMRÜK BİRLİĞİ TEHDİDİ

Amor, uzun yıllar süren olumsuzlukların ardından yeniden yakınlaşma döneminin başladığını belirterek ‘Her şeye rağmen AP’nin kaygılarını söylemeliyim.’ dedi. Türkiye raporu üzerinde çalıştığını bildiren Amor, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakeresiyle ilgili ‘veto olasılığını’ gündeme getirdi. AP Raportörü şöyle konuştu:

“İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda hiçbir gelişme yok. Bu konular katılım süreci için hayati önem taşıyor. Türkiye’yle ilişkileri genel hatlarıyla değerlendirdiğimizde daha iyiye gittiğini düşünüyoruz. Fakat Türk yetkilileri tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamada Kavala davası örneğindeki gibi direnç gösterildiğini görüyoruz. Yalnız gazeteciler değil; öğrenciler, sanatçılar, üniversiteler açısından eleştiriye karşı bir tutum var. Bu kaygı verici. Avrupa Parlamentosu, insan hakları ve hukukun üstünlüğünde gelişme olmadığı sürece Gümrük Birliği'nin güncellemesine yeşil ışık yakmayacağız. Vize serbestisi de olmayacak. Eğer Türkiye insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında farklı bir duruş sergilenmezse üyelik sürecini görüşebileceği bir zemin olmayacak.”

Sonraki Haber