Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde ‘yeni dönem’
Ermenistan’la yeni dönemi değerlendiren emekli diplomat Vahit Özdemir, Ermenilerin normalleşme istediğini belirtti. Moskova Üniversitesi’nden Mehmet Perinçek, Karabağ zaferinden sonra iyi ilişkiler için zeminin oluştuğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 13 Aralık’ta TBMM’de yaptığı konuşmada Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığını açıkladı. Çavuşoğlu, iki ülke arasında Özel Temsilcilerin atanacağını belirterek charter uçuşların da açılacağını ifade etti. Çavuşoğlu’nun açıklamasından sonra Türkiye, Ermenistan Özel Temsilciğine Serdar Kılıç’ı atadı. Aydınlık’a değerlendirmede bulunan uzman isimler, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin hem ekonomik kalkınma hem de Kafkaslarda Batı’nın emperyalist politikalarını saf dışı bırakmak açısından önemli olduğunu vurguladılar.
‘ERMENİLER İLİŞKİLER DÜZELSİN TİCARET YAPALIM DİYOR’
Emekli Diplomat Vahit Özdemir, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini Ermenilerin de istediğini ve hazır olduğunu dile getirdi. Özdemir ilişkilerde “yeni dönem”i şöyle değerlendirdi:
“Türkiye, Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesi için bir zeytin dalı uzattı. Türkiye’nin önemli diplomatlarından biri olan, MGK Genel Sekreterliği, Tokyo ve Vaşington Büyükelçiliği görevlerini yürüten Serdar Kılıç da özel temsilci olarak atandı. Bu özel temsilci, büyükelçilikten önceki durumu normal hale getirecek. Ara sıra Ermenistan’a gidecek. Bizim Ermenistan’da büyükelçiliğimiz yok, Gürcistan’daki büyükelçiliğimiz Ermenistan’a akredite. Ermenistan yönetimi akıllı hareket ederse, içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan kurtulur. Benim güvenli bir kaynaktan edindiğim bilgiye göre 250 bin civarında Ermenistan vatandaşı kaçak olarak yaşıyor. Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın ise şu an Türkiye’ye karşı pozisyon alacak durumu yok. Akıllı hareket edeceğini düşünüyorum. Ermenilerde çok iyi sanatkâr, mimar, usta, terzi var. Bu insanların Türkiye’ye de gelip insanları eğitebileceklerini düşünüyorum. Erivan’ın sınıra uzaklığı 30 kilometre. Sınır ticareti de hızlanmış olur. Ermenistan vatandaşlarının Türkiye’yle bir derdi yok. Onların derdi aş ve iş. Bazı Ermenistan vatandaşlarıyla görüştüm, diyorlar ki: Türkiye’yle ilişkiler düzelsin, ticaret yapalım, Türklerle birlikte iş yapalım. Yani bizden yardım bekliyorlar. Dört gözle sınır kapısının açılmasını istiyorlar.”
‘ALTILI PLATFORM İÇİN DE FAYDALI’
Ermenistan’la ilişkilerin gelişmesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bölge için önerdiği Altılı Platform açısından da faydalı olduğunu belirten Özdemir, şöyle devam etti:
“Ermenistan hükümetinin de Türkiye’ye karşı eski kin ve nefretin olmadığını öğrendim. Rusya ve Azerbaycan’la olduğu gibi Türkiye’yle de dostane ilişki kurmak için halkın ve hükümetin hazır olduğunu öğrendim. Daha önce de Türk ve Ermeni istihbarat yetkilileri görüştüler. Azerbaycan da Türkiye-Ermenistan ilişkilerin ilerlemesini istiyor. Rusya da kısmi bir tarafsızlık gösterdi ve böylece Azerbaycan ordusu da başarılı oldu. Halk da silah, kavga istemiyor artık. Bu bizim sınır ülkelerimiz için, bölge için güzel bir gelişme.”
‘ZEMİN OLUŞTU’
Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek, iki ülke ilişkileri için daha önce de adım atıldığını ancak yeterli zeminin yaratılamadığını söyledi. Perinçek, gerekli zeminin Karabağ zaferinden sonra oluştuğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Azerbaycan’ın son Karabağ zaferinden sonra, bölgemizde yeni bir dönem açıldı. Bu yeni dönem bölgede istikrar, barış, ekonomik bütünleşme açısından büyük fırsatlar sunmaktadır. 10 Kasım 2020’de Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan üç taraflı anlaşmadan sonra yeni fırsatlar ortaya çıktı. Daha önce de Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi adına çeşitli adım atılmıştı ancak o zaman böyle zemin bulunmuyordu. Karabağ işgal altındaydı, ABD Ermenistan’ı Rusya’dan koparıp Türkiye üzerinden kendisine bağlamaya çalışıyordu. O dönemki diplomasi hezimetle sonuçlandı. Bugün tam tersi durum söz konusu. Karabağ’ın kurtulmasıyla birlikte Ermenistan’ın hem Azerbaycan’la hem Türkiye’yle ilişkilerinin normalleştirilmesi için bir zemin bulunmaktadır. Bunun tam anlamıyla hayata geçirilmesi için Ermenistan’ın 10 Kasım 2020 ateşkes anlaşmasındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekir. Ayrıca Ermenistan’ın da Türkiye’ye yönelik toprak taleplerinden de vazgeçmesi lazım. İlişkilerin gelişmesi en fazla Ermenistan’ın işine yarayacaktır. Ciddi toplumsal, ekonomik ve siyasi krizlerle karşı karşıyadır. Bunların aşılmasının tek yolu da bütün komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmektir. Ermenistan’a Batı’nın politikalarına alet olması zarar vermiştir. Paşinyan’ın kötü tecrübelerden ders çıkartma eğilimi içerisinde olduğunu görüyoruz. Türkiye ve Azerbaycan tarafı buna hazırdır. Rusya açısından baktığımızda da bölgedeki istikrar ve barış, Rusya’nın güney sınırları açısından da istikrar demektir. Yine Rusya, üç taraflı anlaşmanın garantörü durumundadır. Bu anlaşmanın bozulması Rusya’nın da prestijini bozar.”
‘BÖLGEDE KAOS BATI’NIN İŞİNE YARAR’
Perinçek öte yandan, bölgedeki kaosun Batılı emperyalist devletlere yarayacağını söyledi. Bugün normalleşmenin karşısında Batı’nın olduğunu söyleyen Perinçek, son olarak şunları ekledi:
“Bölgedeki kaos en fazla Batılı emperyalist devletlere yarar. Karabağ zaferinden sonra ABD ve Fransa, Güney Kafkasya’da oyun dışı kalmıştır. Minsk Grubu’nun artık sözü geçmemektedir. Batı oyun dışı kaldığı için tekrardan bölgeye müdahale araçlarını yaratabilmesi ancak bölgede bir çatışma çıkmasıyla mümkündür. Çatışmaları kışkırtmak, Türkiye-Ermenistan arasındaki ilişkileri germek Batı’nın çıkarlarıyla uyuşmaktadır. Bu da Ermenistan’daki rövanşist olarak adlandırılan muhalefetin Batı adına hareket ettiğini de göstermektedir. Normalleşmenin karşısında bugün Batı vardır. Bölgesel bütünleşmede Zengezur koridorunun büyük önemi vardır. Eski Sovyet demiryollarının tamir edilmesi ve diğer projeler, bölgenin kalkınması açısından önemlidir. Türkiye de bundan fayda sağlayacaktır. Bu halkların da yeniden kaynaşmasında rol oynayacaktır.”
ZENGEZUR KORİDORU BÖLGEYİ GÜÇLENDİRECEK
Moskova merkezli Avrasya-Kafkas Uzmanlar Kulübü'nün 14 Aralık’ta düzenlediği çevrim içi konferansta konuşan uzmanlar, Zengezur koridorunun açılmasının bölge ülkelerinin kalkınmasına katkı sağlayacağını ifade ettiler. Kafkas-Avrasya Uzman Kulübü Direktörü Nazaket Mamedova, Rusya’nın dengeleyici olarak hareket ettiğini, Zengezur koridorunun Rus barış güçlerinin kontrolü altında açılmasının sadece bölgesel değil, aynı zamanda uluslararası ekonomik iş birliğinin de genişletilmesine izin verileceğini bildirdi. Konferansın sonuçlarını özetleyen uzman Valery Korovin, Syunik-Zangezur koridorunun açılmasının Rusya, Ermenistan ve İran da dahil olmak üzere bölgedeki tüm ülkeleri güçlendireceğini söyledi.