‘Türkiye iklim beyanında mutlak azaltım hedeflemeli’
Türkiye’nin, mevcut teknolojik imkanların devreye alınmasıyla ve enerji arz güvenliğini tehlikeye atmadan, karbondioksit emisyonlarında 2030 yılına kadar, 2020 seviyesine göre en az yüzde 32 oranında bir azaltım sağlayabileceği öngörülüyor.
Düşünce ve araştırma kuruluşları TEPAV (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı ), İKV (İktisadi Kalkınma Vakfı) ve İPM (İstanbul Politikalar Merkezi ), bu sene Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı’nda Türkiye’nin UNFCCC sekretaryasına sunması beklenen güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanının, 2053 net-sıfır kararına uygun olarak mutlak azaltım hedefiyle hazırlaması çağrısında bulundu. Üç kurum, açıklamalarında, düşük karbonlu ekonomiye geçişin ancak kapsayıcı çözümlerle mümkün olduğuna dikkat çekerek, “Üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye ve paydaşlarla iş birliği içerisinde çalışmaya hazırız.” ifadesine yer verdiler.
ÇOKLU ÇÖZÜMÜN ANAHTARI
Türkiye’nin, mevcut teknolojik imkanların devreye alınmasıyla ve enerji arz güvenliğini tehlikeye atmadan, karbondioksit emisyonlarında 2030 yılına kadar, 2020 seviyesine göre en az yüzde 32 oranında bir azaltım sağlayabileceği öngörüsünü yineleyen TEPAV, İKV VE İPM, açıklamalarında özetle şu görüşlere yer verdi:
*Bugün izlenecek iddialı iklim politikaları yüksek teknolojili sanayi gelişimi, yeni ve insana yaraşır istihdam yaratma, sağlık ve gıda krizlerine çözüm ve enflasyonla mücadele gibi günümüzün en kritik sorunlarına cevap verecek niteliktedir.
DIŞ TİCARET ÜZERİNDEN TEHDİT
- AB'de Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının yakın vadede uygulamaya konulacak olması Türkiye'nin karbon yoğun sektörlerdeki yeşil dönüşümünü hızlandırmasını gerektiren bir gelişmedir. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş Yeşil Mutabakat gibi artık dış ticaret üzerinden gelen tehditler karşısında Türkiye’yi dayanıklı hale getirecek, rekabetçiliğini kaybetmeden küresel değer zincirleri içerisinde yerini korumasını ve hatta geliştirerek güçlendirmesini sağlayacaktır.
- Net-sıfır hedefiyle uyumlu politikaların faydaları yakın vadede bile maliyetlerin üzerinde kalıyor. Dünya Bankası raporuna göre net-sıfır patikasının Türkiye’ye sağlayacağı net ekonomik fayda 2030’a kadar 15 milyar dolara, 2040’a kadar 146 milyar dolara kadar çıkabilir.
DIŞA BAĞIMLILIĞI DA AZALTACAK
- Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından yayımlanan ve kömürden çıkışı öngörmeyen bir rapora göre Türkiye’de enerji verimliliği, elektrik şebekesi, rüzgâr ve güneş enerjisi alanında ilave yatırımlarla 2030 yılına kadar GSYH’da yıllık 8 milyar dolar ek katkı ve 300 bin ilave istihdam yaratmak mümkün.
- Türkiye iddialı bir iklim hedefi ile enerjide dışa bağımlılığını da azaltacaktır. Dünya Bankası’nın hesaplarına göre 2053 net-sıfır patikasının enerji ithalat maliyetlerinde sağlayacağı fayda 2030 yılına kadar 32 milyar dolar, 2040 yılına kadar ise 805 milyar dolara ulaşabilir.