Rudaw’da CIA kışkırtması

CIA, Türk Devleti’nin Türkiye himayesinde ‘Büyük Kürdistan’ projesine ikna edildiği yönünde psikolojik savaş yürütmeye başladı. Ancak kimse, Türk Milleti ve Türk Ordusu ayaktayken planla, projeyle Türkiye’yi bölemez!

2013-2015 yıllarındaki ‘açılım süreci‘ döneminde ‘Akil İnsanlar‘ heyetinde yer alan Temel Strateji Araştırma Merkezi Başkanı Abdurrahim Semavi, 24 Ekim’de Rudaw’a verdiği röportajda, CIA’nın kışkırtmalarını dile getirdi.

AK Parti'nin 16 ay önce yeni bir proje hazırladığını iddia eden Semavi, “Projeye göre Ortadoğu Kürtleriyle büyük bir ittifak kurulacak. Dünyanın dengesini değiştirecek bir proje inşa edilecek. 5 yıl içinde Ortadoğu'da Suriye diye bir devlet olmayacak.” ifadelerini kullandı.

‘PROJE İRAN, IRAK VE SURİYE’DEKİ KÜRTLERİ DE KAPSIYOR’

Semavi, “AK Parti Hükûmeti’nin 16 ay önce hazırladığı projenin sadece Türkiye’de Kürt sorununun çözümüne yönelik olmadığını, projenin İran, Irak ve Suriye’deki Kürtleri de kapsadığını” ileri sürdü.

Projenin gecikmesini ise Öcalan, Kandil, PYD ve Avrupa arasındaki anlaşmazlığa dayandıran Semavi, “AK Parti Hükûmeti’nin herhangi bir pazarlığa girmeyeceğini, bu projeyi 5 yıllık süre zarfında uygulayacağını ve inşa edeceğini” iddia etti.

Abdurrahim Semavi

‘BAHÇELİ O SÖZLERİ TEK BAŞINA SÖYLEMEDİ’

Rûdaw’ın “Süreci kim başlattı ve nasıl başladı?” sorusunu yanıtlayan Semavi, “Hazırlıkları yapıldı. Proje ve süreç yazıldı. Yani Sayın Bahçeli bu sözleri tek başına söylemedi. Bu sözler bugün için değil. Bir yıldır hazırlık yapılıyor. Bu sürecin hazırlıkları 7 Ekim 2023 öncesinde yapıldı. Proje adım adım ilerledi. İki ay önce Avrupa'daki bazı televizyon röportajlarında bu projeden ve süreçten bahsetmiştim. Sayın Bahçeli'nin de Sayın Erdoğan'ın da bu süreci gündeme getireceğini 2 ay önce açıkça belirtmiştim.” ifadelerini kullandı.

Semavi, “Türk Hükûmeti’nin 15-16 aydır hazırladığı bu proje sadece Türkiye'deki Kürt sorununun çözümüne yönelik değil. Projeye göre Ortadoğu Kürtleriyle büyük bir ittifak kurulacak; Doğu, Batı, Güney, Kuzey Kürtleriyle ittifak kurulacak. Bu projenin hazırlığıdır. Bunu ifade etmek istiyorum.” dedi.

‘ÖCALAN 3 TEKLİF GÖNDERDİ’

Semavi, Öcalan’ın ‘tecrit’te olup olmadığı konusunda da bilgiler paylaşarak, “Öcalan Mayıs-Haziran 2023’te devletin onayıyla örgüte 3 teklif göndermiş, ancak Kandil bunları ‘manipüle’ ederek kamuoyunu yanlış bilgilendirmiş.” ifadelerini kullandı.

Kandil’in, Öcalan “tecrit”te olduğu için talimatlarına güvenmediğini ve dolaysıyla “proje”nin geciktiğini de ekleyen Semavi, sözlerine şöyle devam etti:

“Öcalan, açıklamaları çarptırılabilir gerekçesiyle, uzun süre avukatları ve aile yakınlarıyla görüşmeyi de kendisi reddetmiş. Öcalan’a görüşme yasağı kesinlikle söz konusu değil. PKK, Öcalan’ı dinlemiyor. Dolaysıyla Öcalan’ın doğrudan (TV veya başka iletişim araçlarıyla) açıklama yapması isteniyor.”

‘300 KİŞİLİK AKİL İNSANLAR HEYETİ OLUŞTURULACAK’

Abdurrahim Semavi, yalanlarında sınır tanımadı. Önümüzdeki dönemde 300 kişilik bir “akil insanlar heyeti”nin oluşturulacağını ve Türkiye’nin Irak, İran ve Suriye dahil, bütün Kürtlerle ittifak kuracağını anlatan Semavi, program ve proje kapsamında, 5 yıl içerisinde PKK’lıların Kandil ve yurt dışından geri dönüşlerinin sağlanacağını ileri sürdü.

‘DÜNYANIN DENGESİ DEĞİŞECEK’

Türkiye’nin otonom “Rojava’ya” garantör olacağını iddia eden Semavi, şöyle devam etti:

“Ortadoğu projesinde Kürtlerin Ortadoğu'daki coğrafyası anayasaya adil bir şekilde dahil edilecek ve tanınacak. Dünyanın dengesini değiştirecek bir proje inşa edilecek. Türkiye Hükûmeti, Türkiye Devleti bunu göze aldı. Ne olursa olsun geri dönüş yapmayacak. Türkler bu projeden geri dönmeyecekler.

"Rojava'nın statüsü Türkiye ile birlikte belirlenecek. Öcalan onlara bu yolu açacaktır. Bahsettim mi bahsetmedim mi bilmiyorum. Rojava'nın statüsü yok edilmeyecek. Türkiye ile birlikte statüsü belirlenecek; anayasal ve hukuki müzakereler buna göre yürütülecek ve yönetilecek.”

5 YIL İÇİNDE SURİYE DEVLETİ OLMAYACAKMIŞ!

CIA’nın psikolojik harp elemanlığını üstlenen Semavi, “Rojava resmi olarak Suriye'nindir. Suriye rejimi bu durumu nasıl kabul edecek?” sorusuna da şu yanıtı verdi:

“5 yıl içinde Ortadoğu'da Suriye diye bir devlet olmayacak, tarihte de var olmayacak, Şam ve Lazkiye'de Suriye diye küçük bir devlet olacak. Suriye devleti yok diyebiliriz.”

HASAN CEMAL’DEN ‘FEDERASYON’ SALVOLARI

Hasan Cemal, gündeme ilişkin skandal değerlendirmelerde bulundu. “Bu kadar merkeziyetçi, böylesine üniter bir devletle Türkiye gibi bir ülkede barış sağlanamaz.” diyen Cemal, hem Türkiye’de hem Suriye’de federasyon olabileceğini söyledi.

T24‘ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Hasan Cemal, “Normalleşme demek Türkiye'de demokrasiye dönüş ve hukukun yeniden kurulmasıdır. Bunu da bugün yapacak olan, başta 31 Mart’ta sandıktan birinci çıkan CHP’dir. Onlar seçim sandığında Erdoğan'a ‘Hadi güle güle’ dedikleri vakit, Türkiye'nin önü açılır.” dedi.

PYD/YPG’nin PKK'dan ayrı olmadığını belirten Cemal, “Bu bir realitedir. Bunlar birdir. Şunu unutma, PKK örgütlenmesi Kobani'de başladı. Öcalan Kobani'ye gitti, orada örgütledi. Türkiye ve Suriye Kürtleri çok akrabadır, çok yakındır. İran Kürtleri, Irak Kürtleri ile Türkiye Kürtleri öyle değildir. Ve oraya geldiler bunlar oturdular.” ifadelerini kullandı.

“Rojava hala talimatlarını Kandil’den mi alıyor?” sorusunu da yanıtlayan Cemal, “Rojava denen bölgede PKK'dır hâkim olan. Kandil'den kopuk olamaz PKK. Ama PKK dediğin vakit, o Kandil’dir. Kendi kendine bir Rojava yok.” diye konuştu.

Cemal, “PKK bölge ülkeleri açısından kullanılabilecek bir alet mi?” sorusuna karşılık olarak da, “PKK da bu oyunu bin yıldır oynadığı için bilir ve kullandırtır kendini. Bu, çok kaba bir şey değildir.” yanıtını verdi.

‘BARIŞ ÜNİTER DEVLETLE SAĞLANAMAZ’

Cemal, Cansu Çamlıbel’in “Türkiye kendi Kürtleriyle barışsa da Suriye’deki durum başka bir hattan başka biçimde ilerleyebilir gibi gözüküyor. Esad bir noktada Irak Kürdistanı’ndaki kadar güçlü olmasa da Kürtlere bir çeşit gevşek özerklik vermeyi de kabul edebilir. ABD zaten bunun peşinde.” yorumu üzerine, “Suriye'de federatif bir çözüm olabilir.” dedi.

Türkiye’de yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin şart olduğunu söyleyen Cemal, “Yerel yönetimleri güçlendirmeden bir ülkede demokrasi ete kemiğe bürünmez. Bu, çok güçlü olabilir, az güçlü olabilir ama güçlendireceksin. Bunun güçlendirilmesi federasyona kadar gider. Ama bu demokrasiyle ilgili bir şey. Bu kadar merkeziyetçi, böylesine üniter bir devletle Türkiye gibi bir ülkede barış sağlanamaz.” diye konuştu.

Sonraki Haber