Türkiye-Suriye normalleşmesini İranlı uzmanlara sorduk: Tahran istemenin ötesinde çabalıyor

Ankara ile Şam ilişkilerinin normalleşmesine yönelik adımların atıldığı süreçte, Tahran’ın pozisyonu tartışılmaya devam ediyor. İranlı uzmanlara göre Tahran, daha önce olduğu gibi yine sürece olumlu katkı sunmak için çabalıyor.

Ankara ile Şam arasında bir süredir askıya alınan normalleşme süreci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile aynı masada bir araya gelme mesajının ardından raftan indirildi. Tahran İslami Azad Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hamid Ruşençeşm ve İran Tasnim Haber Ajansı Dış Haberler Servisi Türkiye Şefi Ali Heydari, yeni sürecin bölgeye olası etkilerini, Tahran’ın pozisyonunu ve normalleşmenin ekonomi ve terörle mücadeleye katkılarını Aydınlık’a değerlendirdi. Türkiye ile Suriye’nin yakınlaşmasının ABD, İsrail ve bunların destek verdiği terör örgütlerinin alanını daraltacağını belirten İranlı uzmanlar, güvenlik ve ekonomik açıdan iki ülkenin de rahatlayacağını söyledi. Uzmanlara göre, normalleşme taraflar için yeni fırsatlara kapı aralayacak.

HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİ BÖLGEYE BAKIŞI DEĞİŞTİRMEZ

Görevli olduğu üniversitede Türkiye üzerine araştırma ve çalışmalar yapan Dr. Hamid Ruşençeşm, Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşmenin bölgede yeni bir sayfa açacağını söyledi. İran’daki hükümet değişikliği sürecinin Tahran’ın bölgeye yaklaşımını değiştirmeyeceğini belirten Ruşençeşm, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2011 yılından bu yana 'Arap Baharı' sürecinde bazı devletler, toplumsal zorluklarla ve özellikle hükümetlerin çöküşüyle karşı karşıya kaldılar. Bu dönemde Suriye de sosyal ve iç zorluklarla karşı karşıya kaldı. Yıllar geçtikçe ve bölge ülkelerinin zayıflamasıyla bir takım terör hareketlerinin ve terör gruplarının oluştuğu görüldü. Türkiye ile Suriye ilişkilerinin de zayıflaması, bölgeye çok hassas ve ağır koşullar getirdi.

Hamid Ruşençeşm

NORMALLEŞME REFAH VE GÜVENLİK GETİRİR

“Türkiye ile Suriye arasında barış sürecinin başlatılmasının, bölgede yeni bir sayfa açabileceği söylenebilir. İki ülke arasındaki iletişim düzeyinin artması ve Türkiye ile Suriye ilişkilerinde barışın tesis edilmesiyle, ülkeler arasında gerçekte var olan zorluklar azalacaktır. Bu süreç Türkiye için, ekonomik zararın ve terörün yol açtığı zararların azaltılmasına yol açar. Türkiye ile Suriye arasında ortaya çıkan yeni fırsatlar da Suriye'ye istikrar getirip ülkeyi refah yoluna sokar.

PKK/PYD DARBE ALACAK

“Kuşkusuz Türkiye-Suriye arasındaki siyasi, diplomatik, ekonomik ve sonrasında güvenlik açısından gerilimin azalması, başta İran ve Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri için önemli etkiler doğurur. Türkiye ile Suriye arasında işbirliği düzeyinin artırılması ve barışın sağlanması, PKK ve PYD gibi terör örgütlerinin rolünün azalmasını sağlayacaktır. Bölgedeki PKK ve PYD’nin pasif hale getirilmesi için iki ülke arasında güvenlik işbirliğinin daha güçlü bir ilişki kurulması gerekecek. Bir bakıma bu gerilimin azalmasıyla Batı Asya bölgesinde barışçıl bir duruma girebiliriz, üstelik çatışmalar ile çeşitli terör gruplarına verilen desteklerde soğuma olur.

İSRAİL AYRILIKLARDAN FAYDALANIYOR

“Türkiye –Suriye ilişkilerinde engellerin kaldırılması ve barışın yaratılması, Filistin de dahil olmak üzere bölgesel çatışmalar üzerinde çok önemli etkiler yaratır. Sonuçta örneğin Siyonizm, Türkiye ve Suriye başta olmak üzere bölge ülkeleri arasındaki farklılıklardan faydalanıyor ve bu fayda İsrail’i büyük projeler gerçekleştirebilir hale getirdi. Bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerin güçlü olması halinde Siyonist rejimin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin bu bölgede gerçekleştirdiği eylemlerin bir bakıma durdurulduğu görülecektir.

İRAN İŞBİRLİĞİ İSTİYOR

“İran, önemli bir bölgesel ülke ve Batı Asya’daki gelişmelerle bir şekilde yakından ilişkili. Bölgeyi yakından takip ediyor ve bu gelişmelere duyarlı. İran İslam Cumhuriyeti'nin Türkiye ile Suriye arasındaki gerginliğin azaltılmasıyla da ilgilendiği görülüyor. Olumlu bir yaklaşımı var ve bir şekilde var olan zorlukları azaltmakla ilgileniyor. İran İslam Cumhuriyeti'nin, Türkiye ile Suriye arasında barış için gerekli platformları oluşturmaya çalıştığı açıktır. Bunlardan biri Astana müzakereleridir.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİ ORTADAN KALDIRACAK

“Bu arada gerginliği azaltma ve barış için hiç şüphesiz İran İslam Cumhuriyeti ve İran'daki yeni hükümet de çaba gösterecektir. Bu bağlamı oluşturmak, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi ve onarılmasının yanı sıra, kuşkusuz İran'ın iki ülkeyle ilişkilerini de etkileyecektir. Ve çeşitli siyasi, ekonomik ve hatta güvenlik düzeylerinde etkileşimin artması için daha iyi bir ortam yaratabilecektir. Ankara ve Şam ilişkilerinin normalleştirilmesi, Türkiye ile İran’ın bölgesel işbirliğinin artmasına da yol açar.

“İran, Suriye ve Türkiye arasında ağırlıklı olarak sınır bölgelerinde ve ülkelerin bazı ortak noktalarında kurulan ve bir şekilde bölge dışı güçler tarafından desteklenen terör grupları, geçen yıllarda tanık olduğumuz tehditlerden biridir. Bağımsız ülkelerin egemenlikleri açısından işbirliği ve bölgesel barışı yaratma çabaları, terör gruplarını ötekileştirebilecek ve yok edebilecek en önemli tartışmaların başında geliyor. Türkiye ile Suriye ve İran'ın bu süreçteki eşgüdümü ve işbirliği, farklı bölgelerde yer alan terör güçlerini ortadan kaldıracaktır.”

İSTİKRARSIZLIK VE SAVAŞ ABD VE İSRAİL’E YARIYOR

Şam ile kötü ilişki sürecinin Türkiye’ye ağır faturalar getirdiğini belirten İranlı gazeteci Ali Heydari, iki ülke yakınlaşmasına dair şu değerlendirmeleri yaptı:

“Ankara, Suriye iç savaşında 10’dan fazla yıl geçtikten sonra, politikalarını değiştirmek zorunda olduğunu anladı. Böylece Suriye ile normalleşme süreci başladı. Bunun birkaç nedeni var. Birincisi Türkiye’de şu an 3,5 milyon sığınmacı var. Bu sığınmacılar Türkiye’nin ekonomik krizini etkiliyor. İkincisi son 4-5 yılda enflasyon ve işsizlik Türkiye’de çok yükseldi. Üçüncüsü de PKK’nın uzantısı, Suriye’nin kuzeyinde belediye seçimi yapmaya karar verdi. Bu sorunların ardından Türkiye’nin Suriye ile normalleşmesi başladı.

Ali Heydari

İRAN, TÜRKİYE VE SURİYE YAKINLAŞMASINI DİRENİŞ CEPHESİNİN HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA GÖRÜYOR

“İran, genel olarak bölgede barış ve istikrara destek veriyor. Bu konuda da Şam ne derse onu destekliyor. İran, Şam yönetiminin şartlarının gayrimeşru olmadığını düşünüyor ve o koşulların Ankara tarafından karşılanmasını istiyor. İran, Türkiye ile Suriye ilişkilerinin normalleşmesinden yanadır. Tahran, bu süreci her zaman destekliyor. Bu konuda da çaba gösteriyor. İran, Türkiye, Suriye ve Rusya ile Moskova’daki toplantıda ve Astana toplantısında ‘Biz her zaman barış, istikrar ve Suriye ile Türkiye normalleşme sürecinden yanayız.’ dedi.

“İran’da kim cumhurbaşkanı olursa olsun, İran’ın bölgedeki yol haritasında değişme olmaz. Biz de siz de biliyorsunuz ki, İran’ın direniş eksenini desteklemeye yönelik bir dış politikası var. Türkiye-Suriye normalleşmesi de bu çerçevededir. İran’da cumhurbaşkanının kim olduğu çok da fark etmiyor. Zira, Mesut Pezeşkiyan göreve geldiğinde bölgedeki mevcut dış politikaya devam edeceklerini söyledi.

NORMALLEŞME ABD’Yİ SURİYE’DE ÇIKARTIR

“Türkiye ile Suriye’nin normalleşmesi ABD’nin Suriye’den çıkartılması hedefine büyük bir destek olur. İran, 10 yıldan fazladır ve her zaman ‘ABD askerleri bölgeden geri çıkmalıdır. Üsleri de kapatmalıdır.’ diyor. Bölgede istikrarsızlık ve savaş olursa, bu ABD ve İsrail’in amaçlarına fayda sağlıyor. Eğer Türkiye ve Suriye normalleşme yoluna gider, Türkiye, İran ve İslam dünyası İsrail karşısında durursa, istikrarsızlıklara izin vermezler.”

Sonraki Haber