Türkiye Teknoloji ve İnsan Endeksi Araştırması: Toplumun yüzde 80’i yapay zeka becerilerini geliştirmek istiyor
Teknolojide Kadın Derneği (Wtech)’in, IPSOS ve Bahçeşehir Üniversitesi’yle birlikte gerçekleştirdiği “Türkiye Teknoloji ve İnsan Endeksi” araştırması yayınlandı.
Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney, bu araştırmayla Türkiye’deki teknoloji algısını yansıtan ayna niteliğinde önemli bir kaynak ortaya koyduklarını söyledi. Yakın gelecekte; yazılım teknolojileri, yapay zekâ, makine öğrenmesi, robotik süreç otomasyonu, siber güvenlik gibi sürekli dönüşen alanlarda nitelikli gençlere daha çok ihtiyaç duyulacağına dikkat çeken Öney, toplumsal gerçekleri ve gelişim noktalarını bilimsel yöntemlerle tespit etmenin kurumsal yapılara insan kaynağı stratejilerini oluştururken yön göstereceğine inandığını belirtti.
KÜRESEL SALGIN TEKNOLOJİNİN ÖNEMİNİ GÖSTERDİ
Öney, raporda teknolojiye erişim ve kullanımla ilgili olarak katılımcıların hem genel hem de küresel salgın özelinde teknolojiye yönelik tutumlarının da ele alındığını belirtti. Araştırmaya göre her 10 kişiden 9’u salgın öncesine kıyasla teknolojinin hayatlarındaki yerinin arttığını belirtti. Katılımcıların yüzde 57’si salgında teknolojinin öneminin “çok arttığını” söylerken, “kısmen arttı” diyenlerin oranı ise yüzde 31 oldu. Raporda öne çıkan veriler şu şekilde:
10 HANEDEN 4'ÜNDE YAPAY ZEKA
Katılımcılar, teknolojinin hayatlarındaki öneminin farkında ve kendilerini bu alanda geliştirme konusunda istekli.
- Katılımcıların yüzde 69’u “teknolojisiz bir hayat düşünemiyorum” derken, bu görüşe katılmayanların oranı ise yüzde 13.
- Yakın gelecekte teknoloji konusunda becerilerin daha fazla önem kazanacağını düşünenlerin oranı yüzde 86 iken; kendini bu alanda geliştirerek daha fazla beceri kazanmak isteyen kişilerin oranı yüzde 80.
- Her 10 haneden 4’ünde yapay zekâ içeren en az bir ürün kullanılıyor.
Türkiye'de teknolojiye yönelik tutum olumlu olsa da ekonomik engellerin yanı sıra teknolojik gelişmeler konusundaki endişe ve belirsizlikler sebebiyle olumlu tutum davranışa dönüşmüyor.
Kullanıcıların teknolojiye dair bilgi düzeyinin yüzde 48, davranış düzeyinin yüzde 38, tutum düzeyinin ise yüzde 54 olduğu belirlendi. Her boyutun aynı ağırlıkta değerlendirildiği araştırmada ortalama teknoloji endeksinin yüzde 47 olduğu sonucuna ulaşıldı. Buna göre toplumun teknoloji algısının orta seviyede olduğunu söylemek mümkün.
‘İŞİMİZİ ALACAK’ KAYGISI
Katılımcıların çoğunluğu yapay zekanın hayatı kolaylaştırdığını düşünürken bilinmeyen getirilerine karşı da kaygılı. Bunun sebebi ise yapay zekanın bazı meslek gruplarının yerini alacağı düşüncesi.
- Yapay zekâ konusunda katılımcıların yüzde 73’ü “yapay zekânın hayatımızı kolaylaştırdığını” ifade ederken, yüzde 48’i “yapay zekânın hayatımızda daha çok yer alması gerektiğini” belirtiyor.
- Toplumda yapay zekâ ürünleri konusunda da bir kaygı hakim. “Yapay zekâ ürünleri işlerimizi elimizden alacak” düşüncesine sahip olan bireylerin oranı yüzde 63.
- Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta ise robotların dünyayı ele geçireceği endişesi. “Robotların yakın zamanda dünyayı ele geçireceklerinden endişe ediyorum” diyenlerin oranı yüzde 38. Öte yandan bu görüşe katılmayanların oranı da yüzde 38'lik bir oranda ve dolayısıyla konu hakkındaki görüşler eşit. Yüzde 24’lük kararsızlar ile birlikte toplum bu endişe konusunda ikiye bölünmüş durumda.
STEM’DE KADINA CAM TAVAN
Raporda kadınların STEM alanlarında daha aktif rol alabilmelerinin önünde duran “cam tavan” etkisine dikkat çekiliyor. Bu durumun, kadınların iş hayatında eksik motivasyon ve destekle yükselmelerine neden olduğu belirtiliyor. STEM alanlarındaki iş alımlarında erkeklerin lehine bir tutum olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 36.
Bireylerde teknolojiye yönelik algılar kaygıyla şekilleniyor ve toplumda teknolojik gelişmelerin hızını yakalayamama endişesi de hakim. Teknolojik gelişmelerin hızına yetişemedikleri ve sahip oldukları bilgi düzeyinin yeterli olmadığı düşüncesi, bireylerde endişeye yol açıyor. Bireyler yakın gelecekte, teknolojinin hayatlarını olumlu etkileyeceğini düşünseler de bu alandaki belirsizlikten ve yetersiz bilgiden dolayı endişeli.