Uzay misyonunda geri sayım başladı! Türkiye'nin 2'nci astronotu Atasever seçildiği ilk günden bu yana yaşadığı süreci anlattı
Türkiye uzay misyonunda ikinci görev için geri sayıma başladı. 2'nci astronot Tuva Cihangir Atasever 8 Haziran'da uzay yolcusu. Atasever, gerçekleştireceği tarihi görev öncesi açıklamalarda bulundu. Atasever, seçildiği ilk günden bu yana yaşadığı süreci anlattı.
Türkiye'nin yeni uzay misyonuna sayılı günler kaldı. 8 Haziran'daki tarihi görevi Tuva Cihangir Atasever gerçekleştirecek.
Türkiye'nin adını altın harflerle bir kez daha uzay ligine yazdıracak olan Atasever, New Mexico’da bulunan Spaceport Tesisleri'nde TRT Haber'e açıklamalarda bulundu.
Uçuş kapsamında Virgin Galactic'in VSS Unity uzay aracının bir taşıyıcı araçla yaklaşık 45 bin fit irtifaya (14 kilometre) kadar birlikte seyahat edeceğini aktaran Atasever, sonrasında taşıyıcı uzay aracının serbest kalacağını ve hibrit motorun ateşlenmesiyle 1 dakika içinde 90 kilometrelik irtifaya ulaşacaklarını bildirdi.
Atasever, uçuş esnasında 4,5 G kuvveti yer çekimi ivmesine maruz kalacaklarını ve ses hızının 3 katı hıza erişeceklerini belirterek, maksimum irtifaya ulaşmadan önce, roket motoru yanmayı bitirdiği andan itibaren, serbest düşüş fazına geçeceklerini söyledi.
YAPACAĞI DENEYLER
Bu andan itibaren mikro yer çekimi koşullarının oluşacağını ve deneylere başlayacağını vurgulayan Atasever, şu bilgiyi verdi:
"Bizim icra edeceğimiz deneylerin 3'ü uçuş için özel tasarlanan tulumumun üzerinde olacak. Yaklaşık 3 dakika sürecek serbest düşüş fazından sonra ise aracımız atmosfere tekrar giriş yapacak. Bu esnada aracın üzerindeki roket motorunun yakıtı tükendiği ve başka herhangi bir itki sistemi bulunmadığı için süzülerek kalkış yaptığımız piste ineceğiz. Burada pilotlara çok büyük iş düşüyor. Uçuşta alınan güvenlik önlemlerinin en önemlisi üzerimizdeki paraşütler olacak. Oluşacak herhangi bir acil durum senaryosuna yönelik de eğitimler aldık. Uçuş öncesi ABD'deki eğitim haftası içinde de bu eğitimler biraz daha kapsamlı olacak."
Astronot Atasever toplam 7 deney yapacak. 3 deneyi ise üzerinde taşıyacak:
"Bizim uzaya gitme amacımız, uzayda çalışmalar yapma amacımız dünyadaki yaşamı bilimsel çalışmalar eşliğinde iyileştirmek. Bütün gayemiz bu, bunun için çalışıyoruz. Hem kendi ülkemizdeki hem de dünyanın tamamındaki insanların karşılaştığı çeşitli sağlık problemleri, teknolojik problemler çağımızın getirdiği zorlukları aşabilmek için yeni çözümler üretmek yeni teknolojiler geliştirmek gayesiyle bu adımları gerçekleştiriyoruz. Hem ülkeme hem de dünyaya bir katkı sağlayabilme ihtimalinin olduğunu bilmek bana muazzam bir manevi doyum katıyor."
Atasever, uçuşun Türkiye için ilk olduğuna dikkati çekerek, Virgin Galactic firmasının Galactic-1 Misyonu'nda İtalyanların benzer bir araştırma uçuşu yaptığını anlattı.
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın ekibindeki Ax-3 misyonunun pilotu Walter Villadei'nin de ekip içinde olduğu bilgisini veren Atasever, şunları kaydetti:
"Bütün uçuş kapsamında o 3 dakikalık mikro yer çekimi süresince 13 farklı deney gerçekleştirdiler. Bu 3 dakikada edinilen tecrübeler, dünyada daha uzun süre alacak deneylere ışık tutan önemli bir araştırma fırsatı. Dünyada düşürme kuleleri ve parabolik uçaklar vasıtasıyla 2-20 saniye arasında değişen 'azaltılmış yer çekimi' ortamı elde edilebiliyor. Bu yöntemlerle elde edilen mikro yer çekimi ortamı, bir uzay uçuşununki kadar düşük değil. Dolayısıyla bilimsel araştırmalar yaparken şu anda bizim icra edeceğimiz yörünge altı araştırma uçuşu oldukça kıymetli."
Atasever, öncelikle BEACON isimli beyin görüntüleme deneyi için kafasına takacağı yakın kızılötesi spektroskopisi ölçüm cihazını uçuşun tüm fazlarında üzerinde taşıyacağını, böylece beynin prefrontal korteks bölgesindeki kan yayılımı ve omurilik sıvısının dinamiklerini 1,5 saat boyunca inceleyeceklerini anlattı.
Mikro yer çekimi ortamında, normalde vücudun aşağı bölgelerinde bulunan sıvıların kafatasına doğru toplandığına dikkati çeken Atasever, "Bu durum, kafatası içindeki basıncı artırıyor ve astronotların görmelerini bozabiliyor. Bu olaya omurilik sıvısının etkisi ilk defa bir uzay uçuşunda gözlemlenecek. Buna ek olarak 'overview effect' yani dünyayı o uzak noktadan görmüş olmanın insanlarda yarattığı psikolojik değişim ve dönüşüm tecrübesinin beynimdeki izleri incelenecek." ifadesini kullandı.
Atasever, "IvmeRad Radyasyon Dozimetresi" deneyiyle ne kadarlık bir radyasyona maruz kaldığının bilgisini elde edeceklerini belirterek, böylece gelecekte inşa edilecek farklı uzay istasyonlarına gidecek kişilerin anlık olarak ne kadar iyonize radyasyona maruz kalacağına ilişkin ölçüm yapabilecek, yerli imkanlarla geliştirilmiş bir akıllı radyasyon dozimetresinin ilk uzay testini gerçekleştireceklerini vurguladı.
Uzayda "İnsülin Kalemi Testi (UZİKAT)" ile özel bir kutu içine yerleştirilmiş 2 farklı insülin kaleminin mikro yerçekimi ortamında ilgili dozu ne kadar etkin şekilde aktarabildiğini gözlemleyeceklerini bildiren Atasever, böylece ileride uzay istasyonlarına diyabetli bireylerin gitmesinin ilk adımını atacaklarını dile getirdi.
"Yörünge Altı Uçuşta Vezikül Analizi (YUVA)" deneyi kapsamında ise uçuş öncesinde ve sonrasında kendisinden toplanacak biyolojik örneklerin içinde bulunan hücre dışı veziküllerin, özel olarak geliştirilen bir mikro akışkan çip vasıtasıyla izole edileceğini belirten Atasever, uzaya gitmeden önce astronotların hücrelerine aktarılabilecek bir uyumlandırma terapisi geliştirilme potansiyelinin ilk kez araştırılacağını bildirdi.
Atasever, Alper Gezeravcı'nın misyonunda yer alan MESSAGE, METABOLOM ve MIYELOID deneylerini de gerçekleştireceği bilgisini vererek, şöyle konuştu:
"MESSAGE'da, ISS'dekinden farklı olarak 15 dakika içinde 2 kere 4,5 G kuvvete ve 3 dakikalık mikro yer çekimine maruz kalmanın insan fizyolojisindeki etkisi incelenecek. METABOLOM deneyinde uzay uçuş sebebiyle oluşacak bütün biyomoleküler değişimler ortaya konulacak. Bu veriler, hem astronotlar hem de dünyada bazı hastalıklara yönelik terapiler geliştirilmesinin önünü açabilecek. MIYELOID deneyinde ise kanser gibi bazı inflamatuar hastalıklar esnasında bağışıklık sistemi tepkisini baskılayan hücre gruplarının değişimi incelenecek."
Bu 7 deneyin pek çoğunun uluslararası işbirliğiyle hayata geçirileceğini vurgulayan Atasever, BEACON deneyinin Harvard Tıp Fakültesi bünyesinde yer alan Uzay Tıbbı Araştırma Merkezi (CSMR) ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hava ve Uzay Hekimliği Ana Bilim Dalı ortaklığında gerçekleştirileceğini söyledi.
Atasever, UZİKAT deneyinin ise Axiom Space ve Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ortaklığında yapılacağını aktararak, "Burada kurulacak akademik ve bilimsel bağlar, önümüzdeki yıllarda yürüteceğimiz çalışmalara ışık tutacak. Bu çalışmalar, ISS veya önümüzdeki yıllarda inşa edilecek ticari uzay istasyonlarında gerçekleştirileceğimiz misyonlarda daha farklı araştırma alanlarının açılmasına olanak sağlayacak." dedi.
Atasever, Türk Astronot ve Bilim Misyonu Projesi'nin Milli Uzay Programı'ndaki 10 hedeften biri olduğunu hatırlatarak, sırada Ay görevi, uzay teknolojileri geliştirme alanları kurulması ve uzay limanı inşa etme girişimleri olduğunu bildirdi.
Türkiye'ye en çok katkı vereceğine inandığı alanın kompleks ve çok fazlı malzemelerin mikro yer çekimi ortamında üretimi olduğuna dikkati çeken Atasever, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu malzemeler kompleks yapıları dolayısıyla dağılmaya çok müsait olduğu için dünyada üretilmesi oldukça zor. Dünyadaki yer çekimi koşulları bu malzemelerin olgunlaşması ve yüksek miktarda üretilmesinin önüne geçiyor ama siz yer çekimi koşulunu ortadan kaldırdığınızda bu malzemelerin üretilmesi elverişli hale gelebiliyor. İnorganik malzeme grubu olarak özel fiberoptik kablolar üretebiliyorsunuz. Organik malzeme gruplarında ise insan organlarını dünya yörüngesinde üretip transplantasyon için yeryüzüne gönderdiğiniz bir senaryo uzak değil. 20 yıl içinde bunları göreceğiz. Bu, milyarlarca belki trilyonlarca dolarlık katma değer üretilebilecek bir alan. Türkiye'nin bu pastadan maksimum payı alabilmesi için ilgili kurumlarımızla stratejimizi geliştirmemiz hem teknoloji hem bilimsel deney hem de insan kaynağımızı olabildiğince hızlı şekilde geliştirip yetiştirmemiz gerekiyor. Türkiye'yi, kompleks ve çok fazlı malzemelerin mikro yerçekimi koşullarında üretilmesi noktasında dünyada 1 numaraya taşımak için elimizden geleni yapmalıyız."
Atasever, görev esnasında uzay aracında kendisine eşlik edecek ekibin detaylarını da paylaştı.
"14 km‘lik irtifaya ulaştığımız anda taşıyıcı uçaktan ayrılıp hibrit roket motorunu yakarak yaklaşık 1 dakikalık kısa süre içerisinde ses hızının 3 katına ulaşıyor olacak ve 90 km’lik irtifaya erişeceğiz. Mürettebatımız 4 kişiden oluşuyor. Aracın içerisinde 2 tane de pilotumuz olacak. Bunlar farklı ülkelerden gelen çeşitli astronotlar olacak."
Bu hafta boyunca uçuşa yönelik eğitimler aldıklarını belirten Atasever, mikro yer çekimi ortamında üzerinde taşıyacağı deney ekipmanlarını test etmek üzere yüksek manevra kabiliyetine sahip uçaklarla aerobik uçuşlar gerçekleştirdiklerini anlattı.
Atasever, uzaya giderken yanına alacağı eşyalara ilişkin de şu bilgiyi verdi:
"Cumhurbaşkanımızın Nisan 2023'te TEKNOFEST'teki tanıtımımızda teslim ettiği bayrak benimle birlikte olacak. Benim annemin memleketi olan Azerbaycan bayrağı da Türk bayrağının hemen yanında göğsümün üzerinde yer alacak. Nasıl yeryüzünde bu iki ülkenin bayrakları yan yanaysa bu iki millet omuz omuzaysa uzay yolculuğum esnasında da yine yan yana olacaklar. Buna ek olarak ailemin ve yakın çalışma arkadaşlarımın onlar için kıymetli olan ve uzaya götürmem için bana teslim ettiği bazı minik objeler de benimle olacak."
Atasever seçildiği günden bu yana ailesinin hep destekçisi olduğunu söyledi.
"Çocuklar 'Artık ben de astronot olacağım, yıldızlara dokunacağım' demeye başladılar. Bu şahane bir şey. Annem de tabiiki çok sevindi. Bu zor koşula, bu zor yolculuğa çıkacak olmanın ana yüreğinin verdiği bir tedirginlik muhakkak olmuştur. Ama sonuna kadar hep desteklediler."
TUVA CİHANGİR ATASEVER KİMDİR?
Tuva Cihangir Atasever, 12 Ağustos 1992’de Ankara’da doğdu. Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Daha sonra Irvene’deki Kaliforniya Üniversitesinde elektrik-elektronik mühendisliği alanında yüksek lisans yaptı. Ardından ROKETSAN’da 5 yıl boyunca aviyonik sistem mühendisi olarak çalıştı.
Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevi için seçilen adaylar eğitimlerine ABD’de devam ediyor. 2023’ün son çeyreğinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderilmesi planlanan ilk Türk uzay yolcusu, ISS’deki ağırlıksız ortam koşullarında 13 bilimsel deney gerçekleştirecek.