Irak ile mutabakat Suriye geçişini kapatacak

Türkiye ile Irak’ın ortak kuracağı iki yeni merkezin ‘Kilit’in kapatılmasına önemli katkı sağlayacağını söyleyen Fahri Erenel, ‘Kilit’i kapattığınız anda hem PKK’nın güneye doğru kendine yer edinme çabalarını, hem de Sincar üzerinden Suriye’ye geçişlerini engelleyeceksiniz.’ dedi

Türkiye ve Irak arasında önceki gün Ankara'da yapılan görüşmelerin ardından “Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye Dair Mutabakat Zaptı” imzalandı. İki ülke yetkililerinin de “tarihi” olarak nitelendirdiği anlaşma ile Bağdat’ta Ortak Güvenlik Koordinasyon Merkezi ve Başika'da Ortak Eğitim ve İşbirliği Merkezi kurulması kararlaştırıldı.

Diplomatik kaynaklar, bu merkezlerin, iki ülkenin başta terör örgütü PKK olmak üzere, terörle mücadelesinde ortak çalışmasına imkan sağlayacağını belirtti.

Anlaşmayı, toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin kamuoyuna duyurdu.

Bakan Fidan, “Bu anlaşmada öngörülen Ortak Koordinasyon ve Eğitim Merkezleri marifetiyle, işbirliğimizi bir üst seviyeye taşıyacağımıza inanıyoruz. Terörle mücadele konusunda Irak’la geliştirmekte olduğumuz anlayış birliğini sahada somut adımlarla ilerletmeyi arzu ediyoruz.” dedi.

Türkiye ve Irak, Aralık 2023 ve Mart 2024’te de benzer toplantılar yapmış ve iki ülkenin özellikle güvenlik alanında işbirliğine gitmesi kararlaştırılmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nisan ayında Irak’a yaptığı ziyaret sırasında ise 26 anlaşma ve mutabakat zaptı imzalanmış ve taraflar güvenliğin yanı sıra ekonomi, ticaret, su, enerji, elektrik, ulaştırma gibi diğer alanlarda da ortaklığı derinleştirme adımını atmışlardı. Taraflar bu alanlardaki gelişmeleri ve hazırlıkları kurdukları Ortak Daimi Komiteler aracılığıyla ilerletmek ve sonuca bağlamayı benimsemişlerdi.

İKİ MERKEZİN ÖNEMİ

Yeni kurulacak iki merkezin işlevlerine ilişkin de ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı.
Bağdat’ta kurulacak Ortak Güvenlik Koordinasyon Merkezi, sadece terörizmle değil, insan kaçakçılığı, narkotik gibi sınır ötesi organize suç örgütleriyle de ortak mücadeleye odaklanacak.

İkinci merkez ise Musul yakınlarında yer alan ve 2015’ten bu yana Türk askerinin kontrolünde olan Başika Üssü'nde kurulacak. Türkiye, bu üsse DEAŞ’ın Irak’ın önemli bir bölümünü ele geçirdiği dönemde Irak Silahlı Kuvvetlerine eğitim ve destek amaçlı asker göndermişti. Geçmişte bazı Irak yönetimleri, Türkiye’nin üssü boşaltmasını talep etmiş ancak olumlu yanıt alamamışlardı. Bu anlaşmayla Başika Üssü’nde Türkiye-Irak Ortak Eğitim ve İşbirliği Merkezi kurulacak.

Ancak Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin basın toplantısında, üssün kontrolünün Irak Silahlı Kuvvetlerine devredileceğini duyurdu. Bakan Hüseyin, “Başika Kampı, eğitim kampına dönüşecektir. Başika konusunda bir anlayışa varacağız ve sorumluluk da Irak Silahlı Kuvvetlerinin elinde olacaktır.” dedi.

FİDAN: PKK’YA KARŞI FARKINDALIK ARTTI

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki ülke arasında son dönemde yapılan görüşmelerin sonucunda Irak topraklarını kullanan PKK’ya karşı “farkındalığın arttığını” gördüklerini, bu örgütün 2024 başında yasaklı örgütler listesine alınmasının önemine işaret etti. Fidan, aynı şekilde PKK ile ilintili 3 partinin faaliyetlerinin yasaklanmasından Ankara’nın duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

Ankara’nın Bağdat’tan nihai beklentisi ise PKK’nın "terör örgütü" olarak tanımlanması.
Irak’ın, PKK'yla ilişkili oldukları gerekçesiyle faaliyetlerini yasakladığı partiler; Ezidiler Demokrat ve Özgürlük Partisi, Demokratik Mücadele Cephesi Partisi ve Özgürlük Hareketi (Tevgera Azadi).

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de bu kararın önemine işaret ederken, söz konusu üç partiyle ilgili şikayetler üzerine mahkemenin kapatma kararı aldığını anımsattı ve bu adımın Bağdat’ın “PKK ve paravanlarıyla” mücadele kararlılığının bir göstergesi olarak ele alınması gerektiğini söyledi.

PKK’nın sadece Türkiye için değil Irak'ta toplum ve demokratik süreç için de tehdit oluşturduğunu kaydeden Hüseyin, Türkiye ve Irak arasında geçmişte de güvenlik ile ilgili işbirliği konularının ele alındığını ancak böyle bir mutabakat zaptının ilk defa imzalandığını vurguladı.

‘YATIRIMCI GÜVENLİK İSTİYOR’

Aydınlık, Türkiye ile Irak arasında imzalanan bu tarihi mutabakat zaptının ne anlama geldiğini, Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Fahri Erenel ile konuştu.

Kurulacak yeni merkezlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Savunma Bakanı ve MİT Başkanı’nın Irak ziyaretlerinde imzaladıkları anlaşmaların sahaya yönelik uygulamaları olduğunu kaydeden Erenel, şunları söyledi:

“Hem Irak Merkezi Hükümeti hem de Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’yle imzalanan anlaşmaların büyük bir kısmı güvenlik odaklıydı. Bunun sebebini, son zamanlarda Irak’ta yaşananlarla bir kez daha görmüş olduk. Irak’ta güvenliğin sağlanamadığı ortamda, PKK güvensizlik ortamı yaratıyor.

"İşte Türkmenlere yönelik çarşıları yaktıklarını, Kerkük-Ceyhan boru hattına yönelik sabotaj hazırlıkları yaptıklarını, Bağdat merkezine yönelik eylem hazırlığı içinde olduklarını görüyoruz. Çok sayıda yatırımcı ise şu an bölgede güvenliğin tesis edilmesini bekliyor.

"Kalkınma Yolu Projesi ile Irak’a ciddi bir yatırım talebi olacak. Özellikle Faw Limanı’nın açılmasıyla birlikte, ki inşaat hızlı ilerliyor, oradan Türkiye’ye gelecek yolun güvenliği konusunda ciddi endişeler var. Bu da yatırım yapacakları engelliyor. Irak Hükûmeti de bu paraların ülkeye girmesini bekliyor. Dolayısıyla iki ülkeyi birleştiren bu Kalkınma Yolu ve Türkiye’nin Irak’la olan ticaretinin artırılması, bölgede güvenliğin sağlanmasına da olumlu katkı yapacak. Şu an o bölgelerde işsizlik oranı oldukça yüksek. Kalkınma Yolu işsizliği azalttığı zaman, zaten devlete bağlılık da artacak.

"O yüzden bu mutabakat zaptını, iki devlet arasında güvenlik ve ekonomi alanında sahaya yönelik bir uygulamanın sonucu olarak görüyorum. Bundan sonra ortak eylemlerin arttığını göreceğiz. Türkiye’nin Irak’ta askerleri eğitmesi, ortak koordinasyon merkezi oluşturulması ve ortak operasyonların yapılması gibi süreçlerin hız kazanacağını düşünüyorum.”

‘IRAK-SURİYE HATTI KESİLECEK’

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in “Pençe tamam, Kilit’in kapatılmasına az kaldı.” sözlerini de hatırlatan Erenel, kurulacak yeni merkezlerin Kilit’in kapatılmasına da önemli katkı sağlayacağını söyledi. “Kilit’i kapattığınız anda hem kuzeyde barınamayan PKK’nın güneye doğru kendine yer edinme çabalarını, hem de Sincar üzerinden Suriye’ye geçişlerini engelleyeceksiniz.” diyen Erenel, şöyle devam etti:

“Bağdat ve Erbil, Sincar’daki teröristlerin temizlenmesi için bir anlaşma yapmıştı ancak bu anlaşma uygulanamadı. Ancak bu mutabakat zaptıyla birlikte Erbil’le Bağdat’ın yaptığı anlaşmanın da uygulanabilirliği sağlanacak. Bu ise Sincar’ı PKK ve Yezidi’lerin PKK ağırlıklı kanadından kurtaracak.

"Sincar’ın hakimiyeti sağlanırsa, Sincar-Gara bağlantısı kesilecek ve terör örgütlerinin Suriye ile Irak arasındaki ilişkisi de sonlandırılmış olacak. Yani bu mutabakat zaptı, Suriye’deki PKK varlığını da olumsuz yönde etkileyecektir.”

Sonraki Haber