Türkiye ve KKTC’den ‘Yol Haritası’na tepki

Türkiye ve KKTC Dışişleri Bakanlıkları, ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında 10 Eylül'de imzalanan 'Savunma İşbirliği Yol Haritası' anlaşmasıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, anlaşmaya tepki gösterildi

Türkiye ve KKTC Dışişleri Bakanlıkları, yaptıkları açıklamalar ile ABD ile GKRY arasında imzalanan ‘İkili Savunma İşbirliği Yol Haritası’na tepki gösterdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında 10 Eylül'de imzalanan “Savunma İşbirliği Yol Haritası” anlaşmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, ABD'nin son dönemde Rum tarafına artan desteklerine işaret edilerek “ABD Donanması’na ait savaş gemilerinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne gerçekleştirdiği 'liman ziyaretleri', iki taraf arasındaki 'stratejik ortaklığın' ileriye götürülmesi yönünde atılan adımlar ve ABD'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararının her yıl yenilenmesi, özellikle son dönemde ABD'nin Rum tarafına verdiği yanlı desteğin somut göstergeleridir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Söz konusu “tehlikeli desteğin” Doğu Akdeniz bölgesindeki dengeleri bozacak sonuçlara yol açacağı belirtilen açıklamada, “Kıbrıs meselesinde artık açık bir taraf olarak gördüğümüz ABD'yi sağduyu ile hareket etmeye, bölgedeki hassas dengeleri değiştirme çabalarına son vermeye ve Kıbrıs konusundaki tarafgir tutumunu sona erdirmeye davet ediyoruz.” çağrısı yapıldı.

Açıklamada, KKTC'nin, bölgedeki gelişmeler karşısında Kıbrıs Türk halkı aleyhinde oluşabilecek bir tehdit unsuruna karşı her daim hazırlıklı olduğu vurgulanarak “Anavatan Türkiye ile birlikte gerekli görülebilecek adımları atma hakkımızı saklı tuttuğumuzu da ifade etmek isteriz.” ifadesi kullanıldı.

‘POLİTİKALARINIZI GÖZDEN GEÇİRİN’

Türk Dışişleri Bakanlığı da konuya ilişkin bir açıklama yaptı. KKTC Dışişleri Bakanlığının görüşlerinin paylaşıldığı aktarılan açıklamada, KKTC makamlarının ortaya koyduğu “haklı tepkinin tümüyle desteklendiği” vurgulandı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“ABD makamlarınca, geçtiğimiz haziran ayında GKRY ile stratejik diyalog başlatılacağının açıklanması da dahil, Kıbrıs Türk tarafının güvenliği hilafına atılan bu adımlar, ABD’nin Kıbrıs Adası’na yönelik tarafsız tutumuna zarar vermekte ve Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmasını güçleştirmektedir.

"Bu çerçevede, bölgesel istikrara zarar verebilecek politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Anavatan ve garantör devlet Türkiye, Kıbrıs Türkü'nün güvenliğini ve refahını her koşulda sağlamaya devam edecektir.”

‘DÖNÜM NOKTASI’

ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında, uluslararası güvenlik endişelerine karşı “İkili Savunma İşbirliği Yol Haritası” anlaşması imzalandığı duyurulmuştu. ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) yapılan açıklamaya göre, Avrupa ve Doğu Akdeniz'in istikrar ve güvenliğinin ABD ile GKRY için “hayati önem taşıdığına” işaret edilmişti. ABD’li ve Rum yetkililer, bu anlaşmanın bir “dönüm noktası” olduğunu bildirmişti.

GÖRÜNMEYEN İKİ HEDEFİ VAR

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, anlaşmanın görünmeyen iki hedefe yönelik yapıldığını belirtti. Gürdeniz, şöyle devam etti:

“Birincisi, gelecekte adadaki Amerikan deniz, hava ve hatta kara varlığını güçlendirerek Suda ve Dedeağaç‘tan sonra Akdeniz’de üçüncü büyük Amerikan yığınaklanmasına altyapı sağlamak; ikincisi de Türkiye’ye gözdağı vererek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız varlığını sürdürmesini önlemek için gereken altyapıyı hazırlamak. Kanaatimce bu anlaşma bölgedeki jeopolitik dengenin Türkiye aleyhinde değişimini tetikleyecektir.

"Dolayısıyla ABD’nin Süveyş Kanalı, Levant kıyıları ve Güney Ege geçitlerini kontrol eden böylesine kritik bir coğrafyada üslenme ve lojistik destek tesisleri kurma olanağı elde etmesi, Doğu Akdeniz stratejisinde diğer küresel güç rakiplerinin de aleyhinde olacaktır. Bu olanak İsrail’in ilerden savunulması için de büyük fırsat penceresi açacaktır.

"Doğu Akdeniz’de en büyük etki şüphesiz Suriye’deki Amerikan askeri varlığının ve ayrıca devam eden Gazze savaşında İsrail’in desteklenmesine katkı sağlayacaktır. ABD’nin bu anlaşmayı mihenktaşı olarak görmesi doğaldır, çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarihi boyunca komünist partinin Avrupa’da en güçlü olduğu, Amerikan karşıtlığının her dönem tepe yaptığı bir Rusya kalesi iken, özellikle 2008 sonrası süratle Amerikan etki alanına girdi ve şu an tamamen bir Amerikan kalesine dönüşmüş durumda.

"Tabii ABD’nin NATO müttefiki Türkiye’nin tanımadığı, 74 Barış Harekatı’nın halen ateşkes safhasında durmuş olduğu bir konjonktürde, bu ülkeyle savunma işbirliği anlaşması imzalamasının kaçınılmaz sonuçları olacaktır. Bu anlaşma, 1959 tarihli Kıbrıs Cumhuriyeti kurucu anlaşması ve garanti anlaşmasının artık tanınmadığı anlamına gelir.

"Türkiye ve KKTC'nin bu anlaşmayı en sert şekilde kınaması gerekir. Bu gelişmelere rağmen hala Kıbrıs Devleti Kurucu Anlaşmaları yürürlüktedir denemez. BM, federasyon çözümü için Ankara ve KKTC’ye bu anlaşmaları bahane ederek dayatmada bulunamaz. Bu durumda Türkiye ve KKTC Savunma İşbirliği Anlaşması imzalanmalı ve Türkiye'ye deniz ve hava üsleri verilmelidir.”

Sonraki Haber