Çiftçi ‘üretim paketi’ istiyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar tarımın en büyük sorununun girdi maliyetlerinin yüksekliği olduğunu belirterek, girdi maliyetlerini azaltacak bir üretim paketi açıklanmasını istedi.

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar “Dünya Çiftçiler Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada tarım sektörünün içinde bulunduğu sorunları ve taleplerini gündeme getirdi. Bayraktar yaptığı açıklamada şu mesajları verdi:
Hâlihazırda tarım sektörünün en büyük problemi, girdi maliyetlerinin yüksekliğidir. Girdi fiyat endeksiyle üretici fiyat endeksi arasındaki fark açıldı. Girdi fiyatlarının yüksekliği üretimi olumsuz etkilemekte, üreticimiz daha az girdi kullanmaktadır. Örneğin geçen senenin son çeyreğinde ve bu senenin ilk çeyreğinde taban ve üst gübre kullanımında azalma olduğunu tespit ettik.

ÇİFTÇİ GÜBRE KULLANAMIYOR

Üreticilerimiz geçmiş yıllara nazaran daha az gübre kullandılar. Bu durum bütün ürünleri etkilemekle beraber buğday arpa gibi hububat ve bakliyat ürünlerinin üretimini olumsuz etkileyecektir. Gübre fiyatları son bir yılda yüzde 300’e varan oranlarda zamlandı. Mazot fiyatları yüzde 239, yem fiyatları ise yüzde 130’un üzerinde zam gördü. Bu durum sektör açısından sürdürülebilir değildir.

ÜRETMEK ZORUNDAYIZ

Dünyada pandemi, kuraklık, savaş nedeniyle gıda krizleri ve kıtlık başladı. Birçok ülke, Çin başta olmak üzere gıda milliyetçiliği yapmakta, gıda ürünlerini stoklamakta ve ihracatına sınırlamalar getirmektedir. Bu koşullarda ülkemizin gıda ihtiyacını ithalatla karşılama imkânı yoktur. İnsanımızı doyurmak için çiftçilerimiz üretmek zorundadır.

ÜRETİM DESTEKLENMELİ

Bu ülkede gıda ürünlerindeki pahalılık kıtlık algısı yaratmasın, tarımsal potansiyelimizi harekete geçirmeliyiz. Bu manada hükümetimizden özellikle girdi maliyetlerini azaltacak bir üretim teşvik paketi açıklamasını bekliyoruz. Böyle bir açıklama üreticimizin moralini yükseltir. Toprağına bağlanmasını ve üretimini artırmasını sağlar. Ayrıca üretimi bırakan üreticilerinde tekrar üretime dönmesi sağlanabilir. Taşı toprağı ekelim diyorsak, bir karış toprak boş kalmasın istiyorsak, üreticimizi ve üretimi daha fazla desteklemeliyiz.

ÇİFTÇİ MERKEZLİ DEVLET POLİTİKASI

Türkiye tarım potansiyeli yüksek, dünyada yetişmeyen birçok ürünü yetiştirebilen bir ülkedir. Tarımın GSYH içerisindeki payı yüzde 5,6’dır. Tarımsal hâsıla 45 milyar dolar, ihracatımız ise 25 milyar dolardır. Tarımda kişi başı gelir 3 bin doların altındadır. Bu tabloyu değiştirmeliyiz. Hedefimiz 100 milyar dolar hasılası olan, 50 milyar dolar ihracat yapan ve çiftçisinin refahını sağlamış bir tarım sektörü olmalıdır. Bu hedefe ulaşmak için çiftçiyi merkeze alan devlet politikalarına ihtiyaç vardır. Tarım sektöründe uygulanacak devlet politikaları değişen hükümetlere ve bakanlara göre değişmemeli, kalıcı olmalıdır.

TARIM NÜFUSU AZALIYOR

Tarım nüfusu hızlı bir şekilde azalıyor. Gençlerimizi kırsalda tutmak oldukça zorlaştı. Kadın çiftçilerimiz üretimde olmazsa ülkeyi doyuramayız. Tarım sektöründe çalışanların yaklaşık yarısı kadın çiftçilerimizdir. Ülkenin tarımsal üretimine büyük katkı sağlayan kadın çiftçilerimizin yüzde 94,5’u Sosyal Güvenlik Sistemine dâhil değildir. Gençlerimizin ve kadınlarımızın Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin yarısının devlet tarafından karşılanması Sosyal Güvenlik Sistemine girmelerini kolaylaştırır.
Türkiye’de sağlıklı bir tarım envanteri yoktur. 2001 yılındaki veriler halen kullanılmaktadır. İşletme sayısı, arazi büyüklüğü, parsel sayısı, kimyasal gübre, zirai ilaç kullanımı, hayvan sayılarıyla ilgili veriler sağlıklı değildir. Mevcudu bilmeden üretimle ilgili orta ve uzun vadeli planlamaları yapamazsınız. Türkiye’nin acil olarak tarım istatistiklerini güncellemesi gerekir. Bu çalışmaya Ziraat Odaları olarak katkı vermeye hazırız.

Sonraki Haber