Türkiye’de 30 milyon kişi Tiktok kullanıyor

Yapılan bir araştırmaya göre sosyal medya platformu Tiktok'un Türkiye'de 30 milyon kullanıcısı bulunuyor. Bu kullanıcıların yüzde 36'sını genç nüfus oluşturuyor.

Tiktok, sosyal medya platformu özellikle gençler arasında büyük bir popülerliğe sahip. Türkiye’deki kullanıcıların önemli bir kısmını, 18-24 yaş arasındaki gençler oluşturuyor. Küresel ölçekte çalışma yürüten OOSGA (Kuruluşlara Küresel Ölçekte Güç Katmak)’nın araştırmasına göre Türkiye’de nüfusun yüzde 36’sı (30 milyon kişi) Tiktok hesabına sahip. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, Tiktok’a en çok çocukların maruz kaldığını belirtti. Doç. Dr. Ünal, uygulamanın çocuklar ve gençler üzerindeki etkisini değerlendirdi.

Aylin Tutgun Ünal

3 KİŞİDEN 2’Sİ TİKTOK GÜNDEMİNDEN HABERDAR

Doç. Dr. Ünal şöyle konuştu:

Hesabı olsun olmasın çok daha büyük bir kitlenin Tiktok reels adı verilen kısa videolara erişimi mümkün. Facebook, Instagram, YouTube gibi sosyal medya uygulamalarına olan entegrasyonundan dolayı dolaşıma giren Tiktok görüntüleri her an hepimizin önüne düşüyor. Çevremize baktığımızda, 3 kişiden 2’sinin Tiktok gündeminden haberdar olduğunu görebiliyoruz.

EN ÇOK ÇOCUKLAR MARUZ KALIYOR

Dijital çağda Tiktok gündemine en çok maruz kalanlarında çocuklar olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Ünal, şu bilgileri verdi:

Çocukların algıda seçiciliğinin şimdilerde sosyal medya videolarına yönelik olduğu görülüyor. Çocuklar, etkileşimde bulundukları sosyal çevrede bu videoları anlatıyor, içeriğinde gördükleri davranışları taklit ediyor ve eğlence tarzı haline getirerek içselleştiriyor. Gördükleri davranışları bir çeşit norm, diğer bir ifadeyle toplumsal yapının bir parçası olarak alıyor ve uyguluyorlar. Pek çok uygunsuz içeriklerin normalleşmesi bir yandan toplumsal yapıya zarar verirken, bir yandan da toplumsal bütünlüğü mozaikleştiren bir sosyal medya kullanımı mevcut.

VİDEOLAR İÇİN ÖNLEM ALINMALI

Tiktok’un çeşitli kültürdeki kişilerin adeta evlerinin bir odası gibi olduğunu da ifade eden Doç. Dr. Ünal, şu uyarıları yaptı:

Aslında, kişiler bu mecrada evlerinin bir yansımasını sunuyorlar ama bunu yaparken dijital ortamda olduklarından bihaber gibi çoğu örnekte uygunsuz içerikler yayıyorlar. Mahremiyet ihlalleri, uygunsuz konuşma dili, olumsuz örnek oluşturan davranışlar var ve bunlar aile algısını dönüştürme potansiyeline sahip. Çocuklar orada gördüğü, duyduğu tüm konuşmaları ve davranışları evde ailesine, okulda arkadaşlarına uygulayarak fark edilebiliyorlar. Aynı şekilde yetişkin bireyler de benzer videoları çekerek ya da bu videoları paylaşarak olumsuz etki gücünü arttırabiliyor. Sosyal medyada olumsuz etki gücünün olumluya göre 6 kat fazla yayılım gösterdiği biliniyor. Virüs gibi yayılan, toplumsal bütünlüğe, aile yapısına ve değerlere zarar veren ve genelde uygunsuz içerikler barındıran TikTok videoları için bir an önce önlem alınması gerekiyor.

TİKTOK’TA İSTİSMAR VAR MI?

Tiktok üzerinden videolarla gelir sağlamanın hem müstehcenliği barındırabileceği hem vergiden kaçma sayılabileceği için suç olup olmadığı, çocukların yer aldığı çoğu videoda çocuk istismarının olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini de vurgulayan Doç. Dr. Ünal, “Bu değerlendirmenin yeri de adli merciilerdir. Sosyal medya platformlarının kapatılması davranış değişikliğine doğrudan yol açmayacaktır, bu yüzden kalıcı çözümler için de çalışmalar başlatılmalı.” dedi.

Doç. Dr. Ünal, kişilerin Tiktok platformu ile ilgili olarak kendisine “Tiktok platformuna neden giriyoruz? Amacımız nedir? Tiktok platformundan sağladığımız şeylerin günlük yaşamda bir karşılığı var mı? TikTtk platformuna ayıracak zamanda başka neler yapabiliriz? Tiktok platformunun çocuklara bir kazancı var mı? Tiktok platformu günlük sosyal yaşamda çok gerekli mi? Tiktok platformunun bir yararı var mı?” şeklinde sorular sorarak öz değerlendirme yapabileceğini de sözlerine ekledi.

Sonraki Haber