‘Aciller acillik oldu’

Türkiye’de acil servislere yılda 150 milyon kişi başvuruyor. Üstelik çoğu hasta, ilgili poliklinikten randevu alamadığı için acil serviste muayene olmayı tercih ediyor. Aile hekimlerinin ise başı ‘Entegre Sağlık Hizmeti’ ile dertte

Hekim Birliği Sendikası Acil ve Afet Çalıştayı düzenledi. Çalıştayda afetlere yönelik tedbirler, 112 birinci basamak acil merkezlerinde, aile sağlığı merkezlerinde, diş hekimliğinde yaşanan sorunlar ve hekimlerin çalışma koşulları başta olmak üzere 5 farklı masada çözüm önerileri geliştirildi. Hekimler, Antalya'daki buluşmada ‘acil servislerin acillik durumda olduğunu’ vurguladı. Acil mücadeleye ihtiyacı olan hastaların mağdur olduğu, hekimlerin ve sağlık personellerin abartılmış başvurularla başa çıkamadığının altı çizildi.
Türkiye'de sağlık hizmetlerinin sunumunda temel kurumlar olan hastaneler, giderek artan bir yoğunlukla karşı karşıya. Hastaneler, sağlık hizmetlerinin kesintisiz sunulduğu, tetkik, teşhis ve araştırmaların yürütüldüğü, yönetimi profesyonellerce sağlanan kurumlar olarak önem taşıyor. Ancak son yıllarda yaşanan aşırı yoğunluk ve artan başvuru sayıları, sağlık sistemini zorluyor.

‘ENERJİMİZİ GERÇEKTEN ACİL OLAN HASTALARA SUNMAK İSTİYORUZ’

Acil servislerdeki yeşil alanlarının sağlık sistemindeki en büyük sorunlardan birisi olduğunu söyleyen Hekim Birliği Sendikası Genel Başkanı Dr. Yakup Gökhan Doğramacı şunları söyledi:
“Şiddete, kaosa sebep olan çok önemli bir sorun. Yeşil alan aslında acil olmayan hastadır ve bu alan tüm sistemin enerjisini, kaynaklarını tüketir hale gelmeye başladı. Biz bu kaynakları, enerjimizi gerçekten acil olan hastalara sunmak istiyoruz. Verimli bir çalıştay olacağını düşünüyorum. Biz engellemeye çalışılırken şu an yeşil alan hastalarının bekleme süreli kısaltılmaya çalışılıyor. Siz bunu sadece 40 dakikaya sıkıştırın demek doğru değil. Nitelikli sağlık hizmeti bu şekilde verilemez. Buna şiddetle hastalarımızın sağlığı için istemiyoruz.”

ACİLLERE YAPILAN BAŞVURULAR ENDİŞE VERİCİ

Acil servislere başvuru sayısının her yıl arttığını belirten Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dr. Münasip Budak ise “Acil servislere her yıl artan başvuru sayısı aslında acillerin acillik olduğunun en büyük göstergesi. 2022 yılında pandemiden sonra yaklaşık 130 milyon kişi acile başvuru yaptı. Ülke nüfusunun 1 buçuk katı vatandaşın acil servise başvurduğu ortaya çıkıyor. 2023 yılında ise bu sayı 150 milyona ulaştı. Aile hekimlerinde çözülmesi gereken sorunların çözülememesi, gündüz polikliniklerinde muayene olamayan hastaların acilleri tercih etmesi bunların en büyük sebebi. Bu kabul edilebilecek bir oran değil ve dünyanın hiçbir yerinde bu oranları göremeyiz” dedi.

NÜFUSUN 1 BUÇUK KATI ACİL BAŞVURUSU

Poliklinik hizmetlerindeki muayene sayıları incelendiğinde, 2016'dan bu yana sürekli bir artış gözlenmektedir. 2019 yılında yaşanan %41,4'lük düşüşe rağmen, 2021'de muayene sayılarında tekrar %22'lik bir artış yaşanmıştır. Bu durum, özellikle hekimlerin aşırı yoğun çalışma koşullarını daha da zorlaştırmaktadır. 2022 yılında 130 milyon acil başvurusu (nüfusun 1,5 katı), 2023 yılında ise 150 milyon ( nüfusun 1,7 katı) acil başvurusu yapılmıştır.

İstanbul’da eğitim araştırma hastanelerine günlük acil başvurular yaklaşık olarak bin hasta ile 2 bin-2 bin 500 arasında değişebilmekte. 2 bin 500 hasta karşılayan acillerimiz var.
Çalıştayda öne çıkan diğer başlıklar şöyleydi:

HEKİMLER ARTAN ACİL BAŞVURULARINA YETİŞEMİYOR

Hekimlerin çalışma koşulları da bu artıştan olumsuz etkilenmektedir. Yoğunlukla başvuru yapan hastaları en iyi şekilde muayene etmek ve tedavi etmek için ellerinden geleni yapmalarına rağmen, aşırı yoğunluk nedeniyle hizmet kalitesinde düşüş yaşanabilmektedir. Ayrıca, aşırı çalışma ve stres, hekimlerin iş doyumu ve psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahiptir.

Bu noktada, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği ve hizmet kalitesinin korunması için acil sağlık hizmetlerine yapılan aşırı başvuruların kontrol altına alınması ve poliklinik hizmetlerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle, birinci basamaktan üçüncü basamağa kadar poliklinik hizmetlerinin desteklenmesi ve güçlendirilmesi, acil servislerin iş yükünü azaltacak ve hekimlerin çalışma koşullarını iyileştirecektir.

HAYATİ RİSKİ BULUNAN HASTALARA SAĞLIK HİZMETİ ULAŞAMIYOR

Aciller, hastanelerin en önemli ve özel hizmet sunulan alanlarından biri. Acil servislere 112 ambulansları ve farklı biçimlerde nakledilen ve hayati riski bulunan hastalar geliyor fakat yapılan gereksiz başvurular ile gerçekten acil hizmete ihtiyacı olanlar sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorlanıyor. Trafik kazaları, silahlı yaralanmalar, kalp krizleri, inmeler, travmalar, zehirlenmeler ve daha pek çok akut sağlık sorunu ile yaşamla ölüm arasında bulunan kritik hastalar acillere yapılan aşırı başvuruların en büyük mağdurları arasında yer alıyor.

Çalıştay’da Sağlık Bakanlığı ve ilgili paydaşların bu konuda etkin adımlar atması önerildi. Aksi halde, hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının memnuniyetsizliği artabilir ve sağlık sistemi daha da zorlanabilir değerlendirilmeleri yapıldı.

EN ÇOK ŞİDDET VE YOĞUNLUK ACİL SERVİSLERDE

Çalıştayı Türkiye’de acil hizmetlerde yaşanan sorunları ve afet ile ilgili konuları konuşmak için gerçekleştirdiklerini belirten Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dr. Özgür Cengiz de “Türkiye’de sağlık hizmetlerinde en çok yoğunluğun ve şiddetin en çok yaşandığı alanlar acil servisler. Bu yoğun hizmeti veren hekimlerimiz maalesef şiddete maruz kalıyor. Bu arkadaşlarımız artık tükenmişlik sendromu içerisindeler. Resmi tatillerde, bayramlarda herkes evinde olurken hekimlerimiz 7 gün 24 saat hizmet veriyor. Acil servislerde mesai saatleri haricinde herhangi bir ücretlendirme yok. Bu ücretlerin değiştirilmesini, acillerde çalışan hekimlerimize yıpranma payının arttırılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

SAÇ DÖKÜLMESİ, TIRNAK BATMASI ACİL SERVİSTE

Acil servislerin kötüye kullanımını acile gelen vakaların şikayetleri ile de tespit etmek mümkün. Aciller kalp krizi, inme gibi hayati tehlike arz eden durumlarda kullanılması gerekirken ülkemizde ilgili bölümlerden randevu alamayan ya da randevu ile uğraşmak istemeyen hastalar acile başvuruyor. Öyle ki; saç dökülmesi, tırnak batması, kas ağrısı şikayeti olanlar bile acil servise başvuruyor.

‘ENTEGRE SAĞLIK HİZMETİ KALDIRILSIN’

Entegre Sağlık Hizmetlerinin başlıca sorunlara ve hukuksuzluklara yol açtığını söyleyen Acil Sağlık Hizmeti masası, yapılan nöbet ve nöbet sonrası problemlerden şikayetçi. Hekimlerin ve sağlık personellerinin yetersizliği durumunda bütün yük doktorda. İnsanlık dışı bu sistemlerin düzenlenmemesi halinde sağlık sistemlerinin daha da zora girebileceği söylendi.

Hekim Birliği Sendikası Merkez Denetim Kurulu Başkanı Aile Hekimi M. Özgür Eren Entegre Sağlık Hizmetleri’nin öncelikli sorunlardan olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“2011’de E1, E2, E3 şeklinde sağlık sistemi vardı. Bakanlık 2013’te hepsini E grubu sağlık tesisi olarak tanımladı ama ayrıntılandırmadı. Ayrıntılandırılmadığı için 81 ilin her yerinde değişik uygulamalar ortaya çıkıyor. İlk olarak Entegre Sağlık Hizmetinin kaldırılması önerisini yapıyoruz. Kaldırılmasa da düzeltilmesine yönelik önerilerimiz var. Acil sağlık hizmetinin gerektiğinde tıbbi konularda, uzmanlık desteği, gerekirse de yatarak tedavinin sağlanabilmesi gibi kapsamlı bir hizmet olduğunu düşünüyorum. Bunların hiçbirinin sağlanamadığı ortamlarda Aile hekimlerin bu konunun çözümüne zorlanması da dahil yeni sorunlara yol açmaktadır.

Acil hizmet yerine 24 saat sadece yeşil alan hizmetinin sağlanabildiği ve görev yapan hekimlerin acil durumlarda zorluklarla karşılaştığı, güvenliklerinin sağlanamadığı bütün yükün hekimlerde olduğu bu sistemden vazgeçilmelidir.“

Bu entegre sistemin mantığa uymadığını söyleyen Eren, “Laboratuvar hizmeti yok, güvenlik yok, personel yetersiz. Hakir bölgelerde 24 saat çalışıyoruz ama yemek yok ve tıbbi malzeme sorunu var. Hastaların sevki ile ilgili sorunlar var. Sevk sırasında İletişim sorunları var hekimler baskıya uğramakta. Özel bir mevzuat düzenlemesi istiyoruz.” dedi.

‘ENTEGRE SAĞLIK HİZMETİ’ NEDİR?

Eren, Entegre Sağlık Hizmetini şöyle tanımladı: Toplum sağlığı merkezine bağlı birimlerin yönetmeliğinde madde 4’te Bakanlıkça belirlenecek yerlerde, Bünyesinde Koruyucu Sağlık Hizmetleri, Acil Sağlık Hizmetleri, muayene, tedavi, rehabilitasyon hizmetleri, doğum, ana- çoçuk sağlığı hizmetleri, ayakta ve yatarak tıbbi ve cerrahi müdahale, Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin verildiği bir sistem. Ancak bu 1. basamakta sağlık hizmetlerinin yoğunluklu yürütmesi üzerine tasarlanmış sağlık hizmetleri olarak tanımlanmış. Entegre ilçe devlet hastaneleri 1. basamak sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, aile hekimlerinin olduğu, kapasitesine göre yatak hizmetlerinin de verildiği bir sistem olarak tanımlanıyor.

Sonraki Haber