Türkiye’deki kuraklık riskine dikkat çekildi

Şanlıurfalı iş adamı ve ziraat mühendisi Süleyman Hartavioğlu, dünya topraklarının yüzde 40’ının kuraklık riski nedeniyle kaybedildiğini, yanlış uygulamalar nedeniyle de Türkiye topraklarının da ciddi kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Hartavioğlu, kuraklığa karşı doğru tohum kullanımının savunma sanayisindeki Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) kadar önemli olduğunu söyledi.
Türkiye’deki tarım sektörü hakkında tavsiye ve uyarılarda bulunan Şanlıurfalı iş adamı Süleyman Hartavioğlu, dünya ve Türkiye tarımı ve geleceği hakkında açıklamada bulundu. Türkiye’den Özbekistan’a tarım teknolojileri ihracatı yapan ve Özbekistan’da tarım politikalarına katkı sunan Hartavioğlu, Türk topraklarında kuraklık riskine karşı korumacı bir politika izlenmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’den Özbekistan’a tarım teknolojisi transfer ettiklerini belirten Hartavioğlu, Özbekistan tarımına teknoloji transfer ederek Özbek topraklarını daha verimli hale getirmek için ekip halinde çalıştıklarını aktardı.

'TÜRKİYE ÇOK CİDDİ BİR KURAKLIKLA KARŞI KARŞIYA'

Hartavioğlu, kuraklığın ciddi bir problem olduğuna değinerek bazı çözüm önerilerinde bulundu. Bütün dünyanın ciddi bir kuraklıkla karşı karşıya olduğunu belirten Hartavioğlu, "Birleşmiş Milletlerin raporuna göre dünyanın yüzde 40’ı kuraklık riskinden dolayı kaybedilmiş durumdadır. Bunun maliyeti de yaklaşık olarak 44 trilyon dolardır. Aynı şekilde Türkiye de çok ciddi bir kuraklıkla karşı karşıyadır. Bunu her yıl yaşıyoruz. Geçen yılda bunu yaşadık. Bu yıl da bunu yaşıyoruz. Türkiye topraklarının yüzde 35’i de kuraklık riski altındadır. Şanlıurfa topraklarının da yaklaşık 3 buçuk 4 milyon dekar alanı kuraklık riski ile karşı karşıyadır. Hızlı bir şekilde yeni tarım politikalarının geliştirilmesi lazım. Yüksek kabiliyetli tohumlar kullanmamız lazım. Sıcaklığa ve susuzluğa dayanıklı tohumlar geliştirmemiz lazım. Mevcut olan tohumları da bizim ticarileştirmemiz lazım. Ayrıca su kullanım politikalarının gözden geçirilmesi elzemdir. Yani kullanılan suyun doğru kullanılmasını sağlamamız lazım. Yenilenebilir enerji kaynaklarını hızlı bir şekilde bölgeye yaymamız lazım. Üreticinin bu konuda bilinçlendirilmesi, kullanım alanlarının genişletilmesi ve çiftçi maliyetlerinin düşürülmesi lazım" dedi.

'NE KADAR SİHA’LARLA ÖVÜNÜYORSAK BİZİM TOHUMLARIMIZLA DA ÖVÜNMEMİZ LAZIM'

Kuraklık ve toprağın ekonomik kullanımının bir milli güvenlik sorunu haline geldiğini belirten Süleyman Hartavioğlu, kıtlığın sadece yokluk olamadığını ifade ederek aynı şekilde güvenli gıdaya ulaşılamıyorsa bunun da bir çeşit kıtlık olduğunu vurguladı. İş insanı Hartavioğlu, sözlerinin devamında, “Bizim özellikle tohum, su ve toprak kullanımını çok hızlı bir şekilde modernize etmemiz lazım. Ne kadar SİHA’larla övünüyorsak bizim tohumlarımızla da övünmemiz lazım. Yani tohumu doğru kullanıp, toprağı doğru kullanma kısmını bizim bir an önce halletmemiz lazım" ifadelerini kullandı.

'DÜNYA ARTIK ÇOK KÜÇÜLDÜ'

Hartavioğlu, dünyanın giderek küçüldüğünü de aktararak, "Dünya artık çok küçüldü. Bizim hızlı bir şekilde bu öngörüyü görüp bir an önce hükümet kademesinde çok hızlı bir şekilde eyleme geçmemiz lazım. Bizim Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün (TAGEM) çok güzel tohumları var. Özellikle bölgelere uygun tohumlardır. Bu tohumları hızlı bir şekilde çiftçi ile buluşturmamız gerekiyor. Bu şekilde çiftçilerimiz ciddi anlamda rahatlatacaktır. Bizim görevimiz bunların etkilerini azaltıp, gıdamızı kontrol altına almaktır. Burada toprak sağlığını korumamız lazım, su sağlığını korumamız lazım, tarla sulamasında kullanılan suyun yüzde 70’inin tamamını tatlı suyumuzdan kullanıyoruz.

Bizim toprak sağlığını korumamız lazım. Toprak sağlığında kullanılan gübre çeşidiyle birlikte, ayrıca anıza ekim dediğimiz ekim yöntemi var. Bu toprağı anıza ekiyoruz. Tarladaki sap topraktaki nem kaybını engelliyor. Gölge oluşturarak daha az daha hızlı bir şekilde karbon salınımını sağlıyor. Bu yüzden bu tarz teknik şeyleri hızlı bir şekilde pilot bölgeler oluşturup, bilinçlendirip, daha sonra bu teknikleri bizim Türk tarımına kazandırmaz lazım. Verdiğiniz suyu özellikle tarlada, pamukta, mısırda, su isteği çok olan bitkilerde salman su ile verilen suyun yaklaşık yüzde 70’i drenajla kayboluyor. Bu yüzden yüzde 70’lik atık suyu drenajla tekrar geri dönüşümle arazi sulamasında kullanabiliriz. Bu konuda çok ciddi yatırımlar yapılmalıdır. Bu konuyla ilgili Harran Ovası’nda çok ciddi kayıplar söz konusudur. Bu konuda teknolojik çalışmalar yapılmalı” diye konuştu.

Sonraki Haber