Türkiye'deki merkezleri Zeytinburnu: Modelleri siyonizm
The Washington Post’un ödüllü yazarı Gerry Shih, Türkiye’ye gelip Türkistan İslami Partisi (TİP) saflarında Suriye’de terör eylemlerine katılmış Uygur militanlarla görüşmüş.
Hint asıllı Amerikan Washington Post yazarı Gerry Shih, Associated Press adına röportaj yaptığı 9 Uygur militanın, Doğu Türkistan’ı inşa etmek için Siyonizm’i model aldıklarını yazdı.
Uluslararası planda Siyonizmi yaymak için yayın yapan internet gazetesi “The Times of Isarel” Suriye’deki cihatçı Uygur kökenli teröristlerin Siyonizm ile olan ilişkilerini manşetine taşıdı: “Suriye’deki Uygur militanlar, anavatanları için Siyonizmi model alıyor”! (https://www.timesofisrael.com/uighur-militants-in-syria-look-to-zionism-as-model-for-their-homeland/)
9 UYGUR KÖKENLİ TERÖRİST
Gerry Shih, İstanbul’da Zeytinburnu’nda, bir kik-boks salonunun karışışındaki boş dairede röportaj yaptığı Uygurları şöyle tarif ediyor:
Ali, 2009’da Kaşgar’da sonra gözaltına alınınca, rüşvet verip serbest kalmış, sonra insan kaçakçılarına 15.000 dolar vererek, Laos, Kamboçya, Malezya’dan geçerek Türkiye’ye gelmiş, TİP vasıtasıyla Suriye’ye geçmiş. Suriye’de iki uçuk yıl terör eylemlerine katıldıktan sonra İstanbul’a dönmüş. Şimdi süt satıp geçimini sağlarken Çin’i nasıl devireceğinin planlarını yapıyor.
Rozi Mehmet, Hotan’lı zengin köylü olan babası Kültür Devrimi sırasında idam edilmiş, 2015 yılında 52 kişilik TİP eğitimine katılmak için Suriye’ye gelmiş. Üç yıl savaştıktan sonra Türkiye’ye dönmüş.
Rozi Tohti, 40 yaşlarında TİP kıdemli lideri İbrahim Mansur’a yakın.
Abdülrehim, Suriye’de savaşmış, mezarlarda Uygur bayrağı olmadığı için isyan etmiş.
Yaşlı savaşçı, Ali ve arkadaşlarını İsrail tarihini ve Siyonizmi araştırmak için toplantılar düzenlemiş.
Çin’de polis okulunda öğretmen iken, eşi ve çocuklarıyla binlerce kilometre yol yapıp Suriye’deki savaşa katılmış bir memur.
Suriye’deki savaşa katılmak için işyerini bırakan bir esnaf
El Kaide bünyesinde savaşmış ama Radikal İslamcılığı eleştiren bir çiftçi.
Ali’nin kardeşi.
AP: SURİYE SAVAŞI BİTERSE ÇİN KORKSUN!
Associated Press’in İstanbul kaynaklı haberinden aktarıyoruz:
“2013'ten bu yana, binlerce Uygur, Türkistan İslam Partisi saflarında eğitim almak ve El Kaide ile birlikte savaşmak Suriye’ye gitti. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın birlikleri, çatışmanın sonuna yaklaşırken şimdi Uygur savaşçılarıyla çatışıyor.
Suriye savaşının sona ermesi, Çin’in en büyük korkularının başlangıcı olabilir.
Yalnızca ailesine karşı misilleme yapılması korkusundan ilk adını veren Ali, “Çatışmanın nasıl gittiği veya Esad'ın kim olduğu umurumuzda değildi. Sadece silahları nasıl kullanacağımızı öğrenmek ve ardından Çin’e geri dönmek istedik” diyor.
Ancak Suriye’de eğitim almak ve savaşmak için Çin'den ayrılan dokuz Uygurla yaptığımız kapsamlı röportajlar, Suriye’deki Uygurların cihat çağrısına cevap veren yabancı savaşçıların profiline tam olarak uymadığını gösterdi.
Eşi ve çocuklarıyla savaş bölgesi olan Suriye’ye binlerce mil yol kat eden bir polis eğitmeni. El Kaide ile birlikte savaşa girmesine rağmen radikal İslam’a karşı çıkan bir çiftçi. Günde beş vakit namaz kılan ve ardından geceleri Siyonizmin tarihini incelemek için harabe bir Suriye mahallesinde başkalarıyla toplanan bir esnaf.
Ve Çin’den ayrıldığında 35 dönümlük çiftliğinin ötesinde dünya hakkında çok az şey bilen, ilkokul eğitimi almış, kısa cümlelerle sakin konuşan 30 yaşındaki Ali.
Dışarıdaki Uygurlara göre, 2013 yılında 10 binden fazla Uygur, Çin’in denetimi zor güney sınırlarını aşıp Suriye’ye ulaştı.”
SURİYE’YE GİDEN YOL
“Ali, Çin'den ayrılmak için insan kaçakçılarına 100 bin yuan'den (15.000 $) fazla ödeme yaptı ve karadan Laos, Kamboçya, Tayland ve Malezya’dan geçerek bir Türk pasaportu aldı.
Ali, İstanbul’da ayda 300 dolara inşaat ve elektrik işlerinde çalışıyordu. Kardeşi, onları iki ay içinde Suriye’ye götürebilecek, silah eğitimi almalarını sağlayıp, ailelerini, arkadaşlarını ‘kurtarmak’ için Çin'e dönmelerini sağlayacak insanlarla tanıştığını söyledi.
Ali, birkaç hafta düşündükten sonra kabul etti. Suriye'de iki buçuk yıl geçirdiler.
Çoğu, siyasal İslam hakkında çok az şey biliyordu ve onları devşiren kişileri Çin’de iken tanımadıklarını belirttiler.
Çin sınırlarını terk eder etmez durum değişti. Güneydoğu Asya’da bir yeraltı demiryolunda seyahat ederken, yiyecek ve barınak sunan bir Uygur militan ağı ve onların aşırılıkçı ideolojileri tarafından karşılaştıklarını söylediler. Ve mülteciler Türkiye’ye geldiklerinde, Zeytinburnu ve Sefaköy gibi göçmen mahallelerinde, İstanbul sokaklarında açık bir şekilde dolaşan ve Suriye'ye taşınacak yeni savaşçılar arayan asker alım görevlilerinin cesur tutumlarından yeniden etkilendiler.”
ÇOĞU DAEŞ’E KATILDI
Uygur eylemciler, Suriyeli ve Çinli yetkililer, en az 5 bin Uygur’un savaşmak için Suriye’ye gittiğini tahmin ediyor. Ancak o zamandan beri çoğu ayrıldı. Uygur savaşçılar ve Suriyeli yetkililere göre, bunlar arasında yüzlerce kişi DAEŞ’e katıldı.
Eski savaşçılar, İstanbul’dan otobüslere bindiklerini ve hafif korunaklı tepelerden gece geçecekleri Hatay sınır bölgesine gittiklerini anlattılar. Üç saatlik bir yürüyüşün ardından arabalar, onları Suriye’nin kuzeyindeki ayrı kamplara dağıtmak için bir ormandaki açıklıkta bekledi. Bir savaşçı, Gaziantep kentinden gelen karayolu ile engelsiz bir şekilde girdiğini söyledi.
Uygurlar, Cisr el-Şuğur’a vardıklarında, Ali gibi ailesiyle olanlar, 150 ailenin kaldığı tek katlı tuğla evlerden oluşan yıkık bir mahalleye taşındı. Bekar erkekler daha büyük apartmanlarda birlikte yaşıyordu.
Erkekler, Sovyet AKM tüfeklerini, omuza monteli roket güdümlü el bombası fırlatıcılarını kullanma ve haritalama konusunda üç aylık eğitimler aldı.
Çoğunluğu öksüz olan 12 ve 13 yaşlarındaki çocuklar, din dersleri ve beden eğitimi için ayrı bir kampa götürüldü.
İki savaşçı, Türk İslami yardım kuruluşu İHH'den pirinç, un, et ve hatta Tayland'dan ithal edilen balıkları içeren kutulardan yiyecek aldıklarını söyledi.
SİYONİZMİ ARAŞTIRMA TOPLANTILARI
“TİP, yakın müttefikleri olan El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir al-Şam, Arap Levant Kurtuluş Komitesi’nin aksine, İslami bir mahkeme sistemini uygulamıyor veya yerel konseylerin yerini almıyor. Onun yerine yaşlı bir Uygur, tarihi ve siyaseti tartışmak için akşamları genç savaşçıları bir araya getiriyordu. Bağımsız bir vatan inşa etmek için beklenmedik bir modeli araştırdılar: İsrail’in kuruluşu ve Siyonist hareket.
Ali, ‘Yahudilerin ülkelerini nasıl inşa ettiklerini inceledik’ dedi. Bazıları savaştı, bazıları para sağladı. Onlar gibi güçlü bir geçmişine sahip değiliz. "Çok az Uygur Arapçayı öğrendi ve çoğu yerel halkla karışmadı. Cisr-el Şuğur’u ‘Şuğristan’ diye adlandırmalarına ise itibar etmediler. Ali ve yoldaşları Araplara "Burası bizim vatanımız değil" dedi. "Memleketimizi istiyoruz, sizinkine ihtiyacımız yok."
Cihatçı din adamları, Uygurları kutsal savaşı başlatmaya ve şehitlik mükafatını kazanmaya teşvik etti. 2015 ve 2016'da çatışmalar artarken, El Kaide’nin Nusra Cephesi ile birlikte saldırılara katılan yüzlerce Uygur öldü.
DAEŞ ELEŞTİRİSİ ÜZERİNDEN SİYONİZM REKLAMI
The Washington Post yazarı, Uygurların Siyonizmi benimsemeye ikna için radikal İslamcıların Uygurları kullanmasını eleştiri konusu yapıyor: “Suriye’deki radikal gruplar birbirleriyle yarışarak Uygurları askere aldı. El Kaide’nin lideri bir videoda İslami militanların Suriye savaşından sonra ‘ateist Çinli işgalcilere’ saldırarak Uygurlara borçlarını ödeyeceğine söz verdi. DAEŞ benzer taahhütleri yineledi ve Uygurların Suriye mücadelesine katılması durumunda, bir gün Çin kanı dökeceğine yemin eden Uygur dilinde propaganda videosu yayınladı. Kaotik muhalefet parçalanıp yeniden örgütlenirken, gruplar Uygurların desteği için rekabet ettiler ve onları intihar saldırıları için övdüler. İdlib şehri yakınlarında savaşan 40 yaşındaki Rozi Tohti, “Bizi övüyorlar, bu da onları takip etmemiz ve onlar için savaşmamız için yapıyorlar” dedi. Tohti, “Bizi kendi piyonları olmaya ikna etmeye çalışıyorlar” Bir başka örgüt elemanı Mehmet ise, “Onlar için savaştık ve ülkeyi kontrol etmelerine yardımcı olduk ancak bizi ortada bıraktılar” dedi. İsrail’i izleseler, ortalıkta kalmayacaklar sanki!
SEYİT TÜMTÜRK’E BAKIN!
Siyonizm propagandacısı Amerikalı gazeteci Gerry Shih’in hiç kimse kalmamış gibi, Türkiye’de Seyit Tümtürk’den demeç alması da onun rolünü ortaya çıkarıyor.
Tümtürk, AP’ye verdiği demeçte, Çin hükümetine Kuşak ve Yol Girişimi’ni baltalamak için teröre başvurulacağı ile tehdit ediyor: “Türkiye’deki Uygur eylemci Seyit Tümtürk, birçok Uygur militanının savaştan bıktığını ve özellikle Esad güçleri üstünlük kazandıkça ülkeyi terk etmek istediğini söylüyor. Uygur militanlarının şu anda paramiliter güçler ve çevik kuvvet polisi ile sarılmış olan Sinciang’ı kurtarmasının imkansız olduğunu söyledi. Ancak Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in demiryolu hatları, limanlar ve çeşitli bölgeleri Çin’e bağlayan diğer altyapıları geliştirme konusundaki iddialı projesinin Pekin’i yurtdışındaki militan saldırılarına karşı savunmasız hale getirdiğini söyledi.”
“Nitekim DAEŞ, Haziran ayında, Pekin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin mihenk taşı olan Pakistan’ın Belucistan eyaletinde iki Çinli öğretmeni kaçırıp öldürdüğü için itibar kazandı. Kırgızistan güvenlik güçleri, Bişkek’teki Çin Büyükelçiliği’ne yönelik intihar bombasının Suriye’de faaliyet gösteren Uygur terörist grupları tarafından emredildiğini ve El Kaide’nin Nusra Cephesi tarafından finanse edildiğini söylüyor.”
YORUM: MOSSAD DEVREDE!
Kahraman Filistin halkının direnişiyle köşeye sıkışan İsrail’in, Türkiye’yi karıştırmak için Uygur kartını oynadığı saptanıyor. 71 Baro’nun, ayrılıkçı militan ağzıyla kaleme alınmış Doğu Türkistan terörizmine destek açıklaması dikkat çekici. Bu eylemin PKK’nın zorlamasıyla olduğu anlaşılıyor. Baroların açıklamasının zamanlamasını da mercek altına almak gerekir.
Uzun bir aradan sonra, Doğu Türkistan ayrılıkçılarının sokağa dökülmesi de uyarıcı. Ne idüğü belirsiz ‘Börü Budun Teşkilatı’ “Doğu Türkistan için haydi sokağa” sloganıyla twitterda kampanya başlattı. Adı sanı bilinmeyen, bu uyduruk örgüt, 17 Mayıs’ta ise İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nde, Ankara, Kayseri ve Gaziantep’te eylem çağrısı yaptı. Bursa’da ise, CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi, Memleket Hareketi il örgütleri meydanda ortak eylem düzenledi. Çorum’da saat kulesine sözüm ona Doğu Türkistan bayrağı asıldı. İyi Parti Kırşehir örgütü Bayram’da Doğu Türkistan eylemi yaptı.
PKK’nın MOSSAD ile ne kadar içli dışlı olduğu biliniyor. İyi Parti yönetiminin de MOSSAD ile açıklanmayan bir yakınlığı var. FETÖ’nün en büyük destekçisinin MOSSAD olduğunu biliyoruz. Ne zaman adı sanı duyulmamış bir örgüt peydahlanırsa, MOSSAD’a dikkatleri çevirmek gerekir. MOSSAD’ın Türkiye’deki alışkanlıklarından biri de mantar gibi yeni örgütler çıkarmasıdır.
İsrail’in Doğu Türkistan ayrılıkçılığına özel ilgisi biliniyor. Tel Aviv’de pek çok uzman, Uygurlar üzerine araştırmalar yayınlar yapıyorlar. ABD’deki Doğu Türkistan destekçilerinin aynı zamanda bağnaz İsrail dostları olması da tesadüf değil. Amerika’nın Uygur uzmanlarının önemli bir ağırlığının Yahudi kökenli olmasını da hesaba katmak gerekir. ‘Kukla Kürdistan’ adı altında kurulacak devletin İkinci İsrail olacağını biliyoruz. Kukla Kürdistan haritasına baktığımızda, Kuşak ve Yol Girişimi’ni Asya’ya hapsettiğini görebiliriz.
Çin’den kaçarak, ayak altına kalan zavallı Uygurların, MOSSAD’ın oyuncağı olmasını önlemek Türk devletinin önemli bir sorumluluğudur.