Türkiye'den ABD'ye adalar notası!

ABD menşeili 41 zırhlı aracı Midilli ve Sakız adasına sevk eden Yunanistan ile ABD’ye protesto notası verildi. ABD’ye verilen protesto notasında, Doğu Ege adalarının statüsüne riayet edilmesi istenirken Yunan Büyükelçi de Dışişleri Bakanlığı’na çağırıldı

Türkiye, Midilli ve Sakız Adalarına ABD menşeili zırhlı araç sevkiyatı yapan Yunanistan’a ve ABD’ye nota verdi.

Yunanistan'ın Midilli ve Sakız Adalarına ABD menşeili zırhlı araçları konuşlandırmasını Türkiye, Yunanistan ve ABD nezdinde protesto etti. ABD’ye verilen protesto notasında, Doğu Ege adalarının statüsüne riayet etmesini ve silahların statünün ihlali için kullanılmaması konusunda tedbir alması istenirken Dışişlerine çağrılan Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi'nden adalardaki ihlallere son verilmesi ve gayriaskeri statüyü ihya etmesi istendi.

Yunanistan'ın gayri askeri statüdeki Midilli'ye 23, Sakız’a 18 taktik zırhlı araç sevkiyatı yaptığı görüntüleri önceki gün ortaya çıkmıştı. Lozan Barış Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşmasıyla gayri askeri statüde olması şartıyla Yunanistan’a devredilen adalardan 23’ü silahlandırılmış oldu.

‘CASUS BELLİ’Yİ HATIRLATTI’

Yunanistan’ın 41 zırhlı aracın Midilli ve Sakız’a sevkiyatı, Türkiye’nin 1995’teki “casus belli” kararını hatırlattı. 8 Haziran 1995 tarihli Meclis kararında imzası olanlardan dönemin Anavatan Partisi (ANAP) Grup Başkanvekili Hasan Korkmazcan, “15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanistan’da verilen karar ile günümüzde Miçotakis tarafından atılan adımlar arasında hiçbir farklılık bulunmamaktadır.” diyerek casus belli kararının “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir!” emri mahiyetinde olduğunu belirtti. Emekli Deniz Kurmay Albay Halil Özsaraç ise Türkiye’nin görüntüleri yayınlamasının dünyaya mesaj olduğunu kaydetti. Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki karasularını 12 mile çıkarmak istemesinin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), “savaş nedeni” anlamına gelen “casus belli” kararını almıştı.

Halil Özsaraç

“Casus belli” kararı, bugün yeniden gündeme geldi. Görüntülerin yayınlanması, “Türkiye Yunanistan’ı Ege’de takip ediyor” olarak yorumlandı. Yunanistan’ın sevkiyatı ve Türkiye’nin takip görüntülerini yayınlamasını Hasan Korkmazcan ve Halil Özsaraç’la konuştuk.

‘1919’DAKİ KARARDAN FARKI YOK’

Eski TBMM Başkanvekili, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, Yunanistan’ın bu hamlesinin 1919’daki İzmir’in işgal kararından farkının olmadığı söyledi. 1995’te Meclis’teki tüm partilerle Yunanistan’ın 12 mil hamlesine karşı ortak “casus belli” kararı aldıklarını ifade eden Korkmazcan, şunları kaydetti:

“15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanistan’da verilen karar ile günümüzde Miçotakis tarafından atılan adımlar arasında hiçbir farklılık bulunmamaktadır. Miçotakis kendisinden önce emperyalist iradenin güdümüne girenlerin başına neler geldiğini bir kere daha araştırmalıdır. Eğer günümüzün emperyalistlerinin kuklası olarak süreci yönetmek hevesinde ise onun cezasını kendi halkının vereceğini öğrenmelidir. Birinci Dünya Savaşı sonrasında emperyalistlerin kuklası olan Yunan yöneticilerinin ders alabilecekleri bir örnek yoktur. Bugünkü Yunan kilisesinin, Yunan hükümetinin, Yunan ordusunun önünde apaçık duran bir 9 Eylül dersi vardır. 9 Eylül’den sonra kendi ülkelerine ihanetle suçlanıp hakkettikleri cezaya kavuşan Yunan yöneticilerin anıları bir kabus gibi aklı başında Yunanların hafızalarında durmaktadır.

“8 Haziran 1995 kararı, Türkiye yönünden ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir!’ emri mahiyetindedir. TBMM orduları Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vatan savunması emri doğrultusunda hazırlanmıştır. Hiçbir kuvvetin bu emrin yerine getirilmesini önleyemeyeceği de bilinmelidir.

“TBMM’nin 1960’lı yıllardan ve 1974 Kıbrıs Barış Harekatından sonra aldığı bu tarihi karar dünya coğrafyasının denizlerle kara parçaları arasındaki ilişkiler hakkındaki bütün uluslararası hukuk, düzenlemelere ve geleneklere, tarihi uygulamalara dayanmaktadır. Aynı zamanda 1964 yılında İsmet İnönü’nün Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak Johnson’a verdiği cevaba da paraleldir. 1964 ihtarında dünyanın yeniden kurulacağı ifade edilmiştir. Türkiye’nin yeni dünyanın kuruluşundaki sorumluluğunu yerine getirme zamanı da gelmiştir.”

8 Haziran 1995’teki “casus belli” kararının altında ANAP Grup Başkanvekili Hasan Korkmazcan, DYP Grup Başkanvekilleri Turhan Tayan İhsan Saraçlar ve Nevzat Ercan, CHP Grup Başkanvekili Abdulkadir Ateş, RP adına Abdullah Gül, DSP adına Hüsamettin Özkan ve BBP adına Ökkeş Şendiller’in imzası bulunuyor.

‘DÜNYAYA MESAJ’

Emekli Deniz Kurmay Albay Halil Özsaraç, görüntülerin yayınlanmasının dünya kamuoyuna mesaj olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanlığının adaların durumunu yeniden tartışmaya açabileceğini söyleyen Özsaraç şunları ekledi:

“Yunanistan’ın tırmandırıcı davranışlarına karşı Türkiye de karşılığı tırmandırıcı verecek gibi görünüyor. Bence bu mesaj dünya kamuoyuna verildi. Yunanistan zaten biliyor takip edildiğini. Gerek Uzun Ufuk Projesi gerekse SİHA teknolojisiyle biz Adalar Denizindeki resme hakimiz. Yunanistan da aslında hakim. Her iki taraf da birbirinin nasıl bir hareket içinde olduğunu biliyor. Dün açıklanıyor olması bence dünya kamuoyuna ‘Bakın Yunanistan anlaşmalara uymuyor.’ mesajıdır. Birleşmiş Milletlere bu konuda Dışişlerinin bir bildirisi olmuştu. Dışişleri Bakanı da çeşitli yerlerde adaların silahlandırılması devam ederse adalar konusunu yerinden masaya yatırırız demişti. Hatta Adaların egemenliğinin tartışılması konusunda Amerika da topa girmişti. Lozan Barış Anlaşması koşulları uygulanmıyorsa Dışişleri Bakanının dediği gibi bu adaların sahipliği, egemenliği konusu tartışmalı hale gelir. Tekrar geri istemek uluslararası hukuka göre mümkün olabilir. Türkiye bunun mesajını dünya kamuoyuna duyurmak adına böyle bir yöntem denemiş olabilir.”

Sonraki Haber