Türkiye'nin Çin ile ilişkileri derinleşiyor! Tarihin sarkacı yeniden Asya'ya doğru kayıyor

Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi Abdulkadir Emin Önen, bu yıl Çin ile diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 50'nci yıl dönümünü kutlayacaklarını belirterek, küresel ve bölgesel düzeyde yükselen iki büyük ülke Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin derinleştirileceği mesajını verdi.

Önen, çok boyutlu Türkiye-Çin ilişkilerinin dünü, bugünü ve geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinin, uluslararası iş birliği ve dayanışma, sağlık altyapısı, tedarik zincirleri ve özellikle de etkin ve güçlü devlet yapısının önemini ortaya koyduğuna işaret eden Önen, bu süreçte Türkiye ile Çin arasındaki sağlık bakanlıkları arasındaki diyaloğun da güçlendiğine belirtti.

Önen, "2020 Aralık sonunda Pekin merkezli Sinovac firması tarafından geliştirilen Kovid-19 aşılarının ilk partisinin ülkemize ulaşmasıyla sağlık alanında güçlenen iş birliğimizde yeni bir safhaya geçildi. Aşıların yeni partilerinin önümüzdeki dönemde peyderpey ülkemize gönderilmesi öngörülüyor." ifadesini kullandı.

'TARİHİN SARKACI YENİDEN ASYA'YA DOĞRU KAYIYOR'

Önen, Asya'nın, yeniden dünyanın ekonomik ve siyasi ağırlık merkezi haline geldiğine dikkati çekerek, "Tarihin sarkacı, asırların ardından tekrar Asya'ya doğru kayıyor; Asya yeniden yükseliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bu doğrultuda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Türkiye'nin "Yeniden Asya" girişimini 2019 Ağustos'ta açıkladığını hatırlatan Önen, şu ifadeleri kullandı:

"Şüphesiz Asya'ya yönelik bu vizyonumuzun odak ve nirengi noktalarından birini Çin teşkil ediyor. Türkiye ve Çin, küresel ve bölgesel düzeyde yükselen iki büyük ülke. 2035 yılı projeksiyonlarına göre Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi, Türkiye’nin ise en büyük beşinci ekonomi olması bekleniyor Bu olguyu da dikkate almak suretiyle, ilişkilerimizde sadece bugünü değil, geleceği de planlayan adımlar atma yönünde gayret gösteriyoruz."

'İHRACAT TRENLERİYLE 2 TRİLYON DOLARLIK ÇİN PAZARI İHRACATÇIMIZA DAHA DA AÇILIYOR'

Önen, geçen ay Türkiye'den Çin'e giden ilk ihracat treniyle, 2 trilyon dolarlık Çin pazarının Türk ihracatçısı için çok daha yakınlaştığını vurguladı. Bu yıl, Türkiye-Çin güzergahındaki seferlerin düzenli hale gelmesi, haftada bir sefer yapılmasının planlandığını hatırlatan Önen, Türkiye ile Çin arasındaki Demir İpek Yolunun canlandırılmasının ihracatçıların dev Çin pazarına erişimini önemli ölçüde kolaylaştırdığını ve onlara büyük fırsatlar sunduğunu, ihracat trenleri ile Çin'in, Türkiye'nin adeta komşusu haline geldiğini belirtti.

Hem yük trenleri hem de kargo uçak seferleri vasıtasıyla, Çin halkının tüketim alışkanlıklarına hitap edecek seçkin Türk markaları ile özellikle tarım ürünlerinin Çin'e artan oranda ulaştırılmasını hedeflediklerini kaydeden Önen, "Dünyanın her noktasında bayrağımızı dalgalandıran girişimcilerimizin, pandemi nedeniyle küresel tedarik zincirleri yeniden şekillenirken, Asya'da ve özellikle Çin'de daha fazla varlık göstermeyi hedeflemelerinde büyük yarar görüyoruz." ifadesine yer verdi.

'ÇİN PAZARINDAKİ TÜRK ÜRÜNLERİNİ ÇEŞİTLENDİRİYOR, KARŞILIKLI YATIRIMLARI TEŞVİK EDİYORUZ'

Çin'in her yıl 2 trilyon doların üzerinde ithalat gerçekleştirdiğine ve dünya genelinden 140 milyar dolar değerinde gıda ürünü satın aldığını aktaran Önen, bu büyük pazardan Türk ihracatçılarının daha fazla pay almasını sağlamanın, büyükelçilik görevine başladığı ilk günden bu yana önceliklerinden biri olduğuna dikkati çekti.

Önen, "Çin'e gıda ve tarım ürünleri ihracatımız, 2019'da yüzde 62,5'lik bir artışla 225,4 milyon dolara yükselmişti. 2020 yılı verileri henüz açıklanmadı ancak pandemi şartlarına rağmen yükseliş eğiliminin devam ettiğini düşünüyoruz. Bu alandaki hedefimiz, Çin'e gıda ürünleri ihracatını 2023'e kadar 1 milyar dolara çıkarmak." ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Önen, bu hedefe ulaşmak için, Çin'e narenciye, nar, defne yaprağı, et ürünleri, elma, üzüm, kivi ve iç badem ihracatının başlayabilmesini teminen, ilgili Çin makamları nezdindeki girişimleri yoğun şekilde devam ettirdiklerini vurguladı.

Halihazırda Çin'le ikili ticaret hacminin 21 milyar doları aştığını ve Çin'in, Türkiye'nin en büyük üç ticaret ortağından biri olduğunu belirten Önen, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ancak ticaret dengesi ülkemizin aleyhine. Çin'e olan ticaret açığımızı yalnızca ihracat artışıyla kapatmamız mümkün görünmüyor. Bu nedenle, Çin'den ülkemize doğrudan yatırımların artmasına da büyük önem vermekteyiz. Merkez Bankası verilerimize göre, son 18 yılda ülkemize yapılan doğrudan yabancı yatırımlar içinde Çin menşeli olanların oranı, yaklaşık 1,8 milyar dolarla toplam yabancı yatırımların yüzde 1'ini ancak buluyor. Bu rakam ve oran, mevcut potansiyelin hala çok altında olduğumuzu gösteriyor. Bu nedenle, Türkiye'de Çinli firma ve yatırımcıların giderek artmasından memnuniyet duyuyor, daha çok Çinli yatırımcıyı ülkemize bekliyoruz."

Önen, ikili ekonomik ilişkilerin mevcut seviyesinin, potansiyelinin altında olduğunun ancak doğru planlama, kararlılık ve samimi iş birliğiyle, beş yıl içinde ticaret hacminin ve karşılıklı yatırımların artması önünde hiçbir engel görmediğinin altını çizdi.

'ÇİN'E İHRACATIMIZI ARTIRMAK AMACIYLA E-TİCARET PLATFORMLARINDA DAHA FAZLA YER ALMALIYIZ'

Büyükelçi, Çin'e ihracatı artırmak ve ihracatçılara yeni sektörleri açmanın, ikili ticaret açığının kısmen de olsa kapatılması bakımından kilit önem taşıdığına ancak bu artışın fark yaratabilecek yöntemlerle sağlanabileceğine değindi.

Çin'de 850 milyon dijital kullanıcı ve yıllık geliri 20 bin doların üzerinde 400 milyonu aşkın nüfuslu orta sınıfın olduğuna işaret eden Önem, Çin halkının hızla değişen tüketim alışkanlıkları da düşünüldüğünde, e-ticaretin giderek öne çıktığını vurguladı.

Kovid-19 salgın sürecinin de alışverişlerin daha fazla e-ticaret platformları üzerinden yapılmasına olumlu etkisi olduğuna dikkati çeken Önen, "Kaliteli Türk ürünlerinin e-ticaret platformlarında daha fazla yer alması, Çinli tüketiciye geniş bir yelpazede, hızlı ve doğrudan bir biçimde ulaşılması anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Önen, ticaretin yapıldığı bölge ve şirketle sınırlı kalmadan, pazardaki bilinirliği ve payı artırma fırsatının elde edilebileceğine dikkati çekerek, "Lojistik ve e-ticaret alanının da birbirlerine daha fazla entegre oldukları bir dönemde, ortaya çıkan fırsatları layıkıyla değerlendirmeliyiz." ifadesini kullandı.

'SİNCAN UYGUR ÖZERK BÖLGESİ'NDEKİ GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ'

Çin'de yoğun olarak Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Türk soylu ve Müslüman halkların huzur, mutluluk ve refah içinde yaşamlarını idame ettirmelerine, kendi kültürel kimliklerini koruyabilmelerine ve gelecek nesillere aktarabilmelerine büyük önem verdiklerinin altını çizen Önen, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kayda değer bir kısmı da ülkemize yerleşmiş bulunan soydaşlarımız, tarihi İpek Yolu'nun doğu ve batı uçları arasında birer gönül köprüsü konumundalar. Soydaşlarımızın, toprak bütünlüğüne ve 'tek Çin' prensibine verdiğimiz desteği her vesileyle vurguladığımız Çin Halk Cumhuriyeti ile bağlarımızın daha da güçlenmesine katkı sağlamalarını arzu ediyoruz. Diğer taraftan, vatandaşlarımızın Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki yakınlarına ilişkin muhtelif taleplerini, uluslararası hukuk çerçevesinde ve diplomatik kanalları kullanmak suretiyle titizlikle takip ediyoruz. Konuya ilişkin hassasiyet ve beklentilerimizi Çin makamlarının dikkatine her seviyede getiriyoruz; bundan sonra da getirmeyi sürdüreceğiz."

'ÇİN'LE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİMİZİN 50'NCİ YILI OLAN 2021'İ EN VERİMLİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ'

Bu yıl, Türkiye ile Çin arasında diplomatik münasebetlerin tesis edilmesinin 50'nci yıl dönümünü kutlayacaklarını belirten Önen, "Yıl dönümü kapsamında, küresel salgındaki gidişata da bağlı olarak, karşılıklı ziyaretlerin gerçekleştirilmesine, iki ülke halklarını yakınlaştıracak kültür, turizm, sanat ve spor sahalarında ortak faaliyetlerin icra edilmesine, ticaret ve yatırım alanında karşılıklı etkinlikler düzenlenmesine yönelik kapsamlı hazırlıklar yapmaktayız." ifadesini kullandı.

Önen, ayrıca, Kovid-19 salgının etkisinin sona ermesinin ardından, Çin vatandaşlarını yeniden Türkiye'de görmeyi ve 1 milyon Çinli turist hedefine ulaşmayı arzu ettiklerini dile getirdi.

'BÜYÜKELÇİLİĞİMİZ ÇİN'DE SOSYAL MEDYAYI EN ETKİN KULLANAN DİPLOMATİK MİSYON OLDU'

Çin'de, Türkiye'nin tanıtımına yönelik çalışmaların bir boyutunu da kamu diplomasi faaliyetlerinin oluşturduğuna işaret eden Önen, Çin'de 1 milyar civarında aktif sosyal medya kullanıcısının olduğunu ve bu nedenle hem Türkiye'yi tanıtıp hem de Türkiye'yle ilgili olası dezenformasyonların önüne geçebilmek için sosyal medya kullanımına büyük ağırlık verdiklerini kaydetti.

Önen, ülkede Batılı sosyal medya uygulamaları kullanılmadığı için, wechat, weibo ve baijiahao gibi Çin menşeli platformlarda oluşturdukları büyükelçilik hesaplarını etkin şekilde kullandıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Geçen yıl büyükelçiliğimiz, paylaşılan haber ve içerik sayısı bakımından Çin'deki yabancı misyonlar arasında sosyal medyayı en etkin kullanan diplomatik misyon oldu. Sene boyunca da bu hesaplardan yaptığımız paylaşımlarla 78 milyon Çinliye ulaşarak, Türkiye'nin tanıtılması ve ülkemizin dış politikasının tezlerinin anlatılması bakımından önemli bir kazanım elde ettik."

'YILLAR SONRA İLK DEFA BİR TÜRK FİLMİ ÇİN'DE VİZYONA GİRDİ VE BÜYÜK BEĞENİ TOPLADI'

Önen, geçen yılın ayrıca, Çinli sinemaseverleri Türk filmleri ile tanıştırdıkları bir yıl olduğuna işaret ederek, "Yıllar sonra ilk kez bir Türk filmi Türkiye'nin de Oscar adayı olan '7. Koğuştaki Mucize' Çin'de gösterime girdi. 15 Ekim-11 Kasım tarihleri arasında Çin genelinde 10 binden fazla salonda gösterime giren film, vizyonda kaldığı süre içerisinde 536 bin kişi tarafından izlenerek, 17,7 milyon Yuan, yani yaklaşık 2,7 milyon dolar gişe hasılatı elde etti." bilgisini paylaştı.

Salgın nedeniyle Çin'de sinemalardaki doluluk oranlarının önceki yıla göre yüzde 50 seviyesinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda, "7. Koğuştaki Mucize"nin Çin'de büyük başarı elde ettiğini dile getiren Önen, "Nitekim Çinli sinemaseverler de IMDB'nin muadili Douban sitesinde filme 9,3 puan vererek beğenilerini ortaya koydu." ifadesini kullandı.

Sonraki Haber