Türkiye'nin en güzel dalış rotaları

Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, geçmişten günümüze ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin kalıntıları ve eşsiz doğal güzellikleri ile önemli dalış merkezlerine ev sahipliği yapıyor. Eşsiz sualtı canlılığı içinde, gören herkesi büyüleyen en güzel dalış rotaları...

TÜRKİYE'NİN EN GÜZEL DALIŞ ROTALARI

Bu yazımızda sizlere gerçek olamayacak kadar güzel olan bu yerlerden yani Türkiye'nin en güzel dalış bölgeleri ve buraların bize sunduklarından bahsedeceğim.

1) AKVARYUM KOYU - FETHİYE

Yaz kış demeden yılın her mevsimi dalış tutkunlarının uğrak adresi olan Akvaryum Koyu, 20 metreye kadar suyun derinliklerini görebileceğiniz cennetten bir köşe. Kum balığı ve ahtapotların dünyasını merak edenler ve ilk kez dalış yapacaklar için tavsiye edilen Akvaryum Koyu, son senelerde koruma altına alındı. Canlı yaşam çeşitliliği ile görenleri hayrete düşüren bu koyun başlıca sakinleri ise; orfoz, denizatları, müren balığı, ahtapotlar, turuncu süngerler gibi sualtı canlıları… Amatör dalgıçların 18-20 metrelik dalış yapabildiği Akvaryum Koyu’nda, koyun 150 metre dışındaki sol alandan dalışa başlanıyor. Koyda bulunan kayalık bölge ve “Akvaryum Resifi” olarak adlandırılan duvar bölgesi, koyun en verimli bölgesi. Burada taşlara tutunarak birçok canlıyı izlemek mümkün.

2) BÜYÜK RESİF - BODRUM

Bodrum’a 20 dakikalık uzaklıkta bulunan Büyük Resif, yeni başlayanlar için uygun olduğu kadar profesyonel dalgıçların da en favori mekânlarından bir tanesi. Berrak suyu ve çok fazla canlı çeşitliliği ile sadece ülkemizin değil, dünyanın da göz bebeği dalış noktalarından olan Büyük Resif’te 37 metreye kadar dalış yapılabilmekte. Koyun başlıca sakinleri ise; müren, sinarit, lahos, orfoz, karagöz, ahtapot, iskorpit ve büyüleyici formlardaki süngerler.

3) FENER ADASI - ÇEŞME

İzmir’in popüler tatil beldesi Çeşme’nin Ildır köyü açıklarındaki Fener Adası, her seviyeden dalgıç için uygun bir alan. Ortalama derinliği 18 metre olan Fener Adası’nın renkli dip yapısı ve sualtı canlılığı dalış yapmayı sevenlerin uğrak noktalarından biri olmasını sağlıyor. Sarpa ve karagöz gibi kalabalık balık sürüleri ile birlikte yüzme imkânı veren sualtı dünyasının en ilgi çekici ögelerinden olan çiçek mercanları ise görülmeye değer. Birkaç eski fok mağarasının bulunduğu Fener Adası’nda kimi zaman foklara da denk gelmek mümkün.

4) DELİ MEHMET - AYVALIK

5) SAROS - ÇANAKKALE

Ege Denizi'nin kuzey kesiminde yer alan Saros Körfezi Antik çağdaki adıyla Melas Kolpos; güneyde Gelibolu Yarımadası, kuzeyde Trakya kıyıları arasına yaklaşık 60 km kadar sokulan üçgen biçimli bir girintidir. Kuzey ve güneyde jeomorfolojik açıdan yalı yarlı ve düzenlenmiş kıyılarla çevrili olan körfezin giderek daralan doğu ucunda Kavak Deresi’nin yığdığı alüvyonlarla kaplı bataklık bir ova (Kadıköy-eski Evreşe ovası) yer alır. Araştırmalara göre Kuzey Anadolu fay hattının uzantısı olan iki kırık arasında çökmüş bir graben alanı sayılan körfez, bazı araştırmacılara göre de gerileme ve açılma sonucunda oluşmuştur.

Derinlik şartları asimetriktir. Trakya kıyılarında genişliği 10 m'yi bulan ve derinliği 90 metreyi geçmeyen bir şelf alanı uzanır. Bu alanın doğusunda yerleşilmemiş birkaç küçük ada (Eşek adaları) vardır. Gelibolu Yarımadası kıyıları önünde şelf yoktur ve aniden 500 metreyi aşan derinliklere geçilir. Düztabanlı bir oluk görünümündeki bu derin kesim, batıya doğru Gökçeada ve Semendirek Adası arasında derinliği 1000 metreyi aşarak uzanır.

6) KANYON - KAŞ

Tarihi Likya Yolu ile Karia Yolu’nun kesişim noktasında yer alan Kaş, tarih öncesi dönemlerden kalan eşsiz yapısı, doğası ve sualtı dünyası ile sadece ülkemizin değil dünyanın göz bebeklerinden bir tanesi. Dalış severlerin adeta tutkunu olduğu Kanyon’da deniz canlılığının yanı sıra tarihi batıklar öne çıkıyor. Her mevsim dalış yapmak için uygun bir iklime sahip olan Kanyon’un turkuaz rengi denizinde kırmızı karides ve Akdeniz foku ile karşılaşmanız mümkün. İki ada arasında bulunan Kanyon’da, 20 metreden başlayan ve 30 metreye kadar uzanan iki adet dik duvarın olduğu mekânda tünel şeklinde doğal bir mağara bulunuyor ve bu alan ıstakoz, anemon, sünger ve yengeç gibi canlıların doğal yaşam alanı… Kanyon’un en dikkat çeken özelliği ise 42 metre derinlikteki Dimitri Batığı. Bu geminin 1968’de mayına çarparak battığı söyleniyor. Bolca rüzgâr esmesi ve dalgalı denizi sebebiyle en uygun zaman sabah saatleri olurken, Kanyon’u genellikle tecrübeli dalgıçlar tercih ediyor.

Kaynak: kulturveyasam.com

Sonraki Haber