Türkiye'nin en güzel yerlerinden! Kesinlikle gezilip görülmeli: Troya-Assos
Çanakkale, doğal güzelliği, köklü tarihi ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir... İçinde sakladığı tarihi güzellikleriyle yerli yabancı turistlerin son derece ilgisini çekiyor...
Tatillerimizi en verimli ve en güzel şekilde değerlendirmek isteriz her zaman, işte ilk fırsat bulduğumuzda mutlaka görmemiz gereken Troya-Assos'un tarihi...
Eski Yunanca'da Troya (Troia), İlion ismiyle geçen antik şehir Türkçede Truva adıyla anılmaktadır. Truva, dünyadaki en ünlü arkeolojik kentlerden birisidir. Helenistik dönemde İlion olarak adı geçen efsanevi yerleşim Çanakkale Biga yarımadası, Hisarlık mevkinde ,1870'lerde Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilmiştir.
Homeros'un ünlü İlyada destanında anlattığı Troya savaşının geçtiği antik kent ,1870'den beri aralıklarla kazılıyor. Bir çok kez yıkılıp aynı yerde yeniden kurulan bir kent olduğu için insanlık tarihinin 5000 yıllık serüveninin izlenmesine olanak veriyor. İlk yerleşenlerin Anadolu halklarından olduğu anlaşılan kent, deniz ticaretindeki konumu ile zenginleşti. Bütün zengin kentler gibi istilacıların ve yağmacıların iştahını kabartıyordu. Tarihin ilk büyük doğu-batı savaşına sahne oldu.
1870'den beri yapılan kazılar sonucunda, aynı yerde yedi kez -farklı dönemlerde- kent kurulduğu ve farklı dönemlere ait 33 katman olduğu saptanmıştır.
Truva’daki en erken yerleşim katı M.Ö. 3000-2500 ile erken Bronz Çağı’na tarihlenmektedir.
Daha sonra sürekli yerleşim gören Truva katmanları M.Ö. 85 – M.S. 8. yy’a tarihlenen Roma Dönemi ile sona ermektedir.
Bu bölgede sırasıyla Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Pergamon Krallığı ve Romalılar egemen olmuştur. Truva 1998 yılından bu yana Dünya Miras Listesinde yer almaktadır.
TRUVA'NIN YERİ
Asfalt yoldan gelirken Çanakkale-Bozcaada yolu ortasında yani Bozcaada'ya 30 km. uzaklıktadır.
Alternatif yol olarak Çanakkale'den çıktıktan sonra Güzelyalı, İntepe, Kumkale üzerinden de ulaşabilirsiniz. Bu yol başlı başına bir keşif aslında. Çanakkale'den itibaren kıyıyı izleyerek ilerliyorsunuz. Sit alanında olduğu için etrafta hiçbir yerleşim bulunmuyor. Ayçiçeği, domates tarlaları, çobanlar, balıkçılar etrafta.
Asfalt yolu boşverin, Truva'ya gitmesenizde bu yola mutlaka girin !
TRUVA ATI'NIN HİKAYESİ
Troya'yı savaşla fethedemeyeceklerini anlayan Akhalılar bir hile hazırlarlar. Devasa bir tahta atı Troyalılara hediye olarak sunduktan sonra, savaşı artık bırakıp evlerine dönecekleri izlenimini yaratırlar. Ama gemileriyle uzaklaşıp Bozcaada'nın arkasında beklemeye koyulurlar. Troyalılar hediyenin tanrılara adandığını düşünerek kabul ederler. Savaşın yorgunluğu ve kutlamalarda içilen şarabın etkisiyle herkes uyuduğunda tahta ata gizlenen Akha askerleri atın içinden çıkarak, diğer askerlerin içeri girmesini sağlar, kaleyi ele geçirir ve kenti yağmalarlar.
Truva savaşında hile olarak kullanılan ünlü Truva atının 1980'lerdebir Alman belgesel filmi için yapılan dev maketi ören yerinin girişindekarşılıyor sizi. Atın gövdesine merdivenle çıkıp içindeoturabiliyorsunuz.
Türkiye'nin en çok ziyaret edilen antikkentlerinden olan Truva'nın özellikle Warner Bros tarafından çekilenTruva filminden (2004) sonra ziyaretçi sayısında büyük bir artışyaşanmıştır. Filmde kullanılan dev tahta at Çanakkale kordonundagörülebilir.
TRUVA MÜZESİ
Truva'dan çıkarılan eserlerin çoğu Alman arkeoloğ tarafından Berlin Arkeoloji Müzesine bağışlanmıştır. 2. Dünya savaşından sonra ise Rusyalar tarafından savaş ganimeti olarak Moskova'ya götürülmüştür.
Geri kalan eserlerin bir kısmı İstanbul Arkeoloji Müzesinde bir kısmı da ören yerinin girişinde 1955 yılında açılan bu ufak müzede sergilenmektedir.
Kaynak:assosrehberim.com