Türkiye’nin kadın gücü

Türkiye’nin kadın gücü

Hemen baştan belirtelim, ülkemizin içine sürüklendiği karanlıktan, bir milli devrimle aydınlığa çıkması için gerekli olan insan gücünün, vatandaş becerisinin, aydın bilincinin bir araya toplanmasında kadınlarımızın mücadele azmine öncelikle ihtiyacımız var.
Önümüzdeki görevler, biz kadınların birer öncü olarak ayaklarımızı yere sıkı basmamızı bekliyor. Elbette yaklaşan yerel seçim atmosferinde devrimci bir rüzgâr estirmek ve süreçten güç toplayarak çıkmak ilk hedefimiz olmalıdır.
Siyasetten ekonomiye, sanattan propagandaya kadar bütün alanlardaki güçlü, kararlı, söz sahibi kadınlara büyük çaba, büyük sorumluluk düşüyor. Yerel yönetimlerde yetki ve görev alacak kadınlarımız, Türkiye’nin önündeki zorlu süreç aşılırken, toplumun içinde olacağı zorlu koşulların atlatılmasında sabırlı, dayanıklı, adil ve eşitlikçi yöneticiliğin en güçlü örneklerini ortaya koyacaklardır.
Kadına yönelik şiddeti lafta değil, sorunu ortaya çıkaran toplumsal çarpıklıklarla mücadele ederek bitireceğiz… Ancak, şiddetin türlü biçimleri dur durak bilmeden sahneye çıkarılmakta, toplum bilinci karartılmaktadır. Fazla zaman yok…
Diziler türbanlı kadınların mağduriyetiyle, pavyonda elde zil dönüp duran kadınları bize tartıştırırken, raflardaki artan fiyatları, ABD’nin sınır ötemizden ordumuza yönelttiği saldırıları, Filistin’de akan kanları, işlenen cinayetleri, camilerimize, kiliselerimize saldırıları gündemimizden çıkarıveriyoruz.
Çözüm devrimci irade, örgütlü mücadele içinde devrimci milli bir medya gerektirmektedir. Ulusal Kanal, Ulusal Radyo, Aydınlık gazetemiz bütün gücüyle bu hayasız saldırılara karşı koymaktadır. Yavaş yavaş ısıtılan suda kaynayıp ölecek kurbağa deneyinin toplumumuza uygulandığı görünüyor. Yapay gündemler oluşturuluyor. Ölümler, saldırılar, şehitlerimiz, kadına şiddet zihinlerde uzağa itiliyor, unutturuluyor.
Kanmamalıyız. Biz kadınlar, milletimizin vicdanıyız. Analar, eşler, nineler, kız kardeşler, halalar, teyzeler, kuzenler, nişanlılar, sevgililer, arkadaşlar olarak mutluluklarımızı birleştirerek büyütmek üzere ellerimizi kavuşturmalı ve güçlerimizi yan yana getirmeliyiz.
Yaşanacak başka bir hayatımız, ülkemiz yok. Bugün ve şimdi, Türk Milletine umut olmak, kendi mutluluğumuzun da kaynağıdır artık. Birliğin ve dirliğin devrimine doğru yol alıyoruz.
Cumhurbaşkanlık yönetiminin, “Türkiye’nin Kadın Gücü” başlığıyla ortaya attığı sorunların çözümünde hükümet yetkileri ellerindedir. İktidar çevrelerinden, kurumlarından kendi saltanatlarını sürdürücü adımları değil, Türkiye’nin Kadın Gücünü yükseltecek, özgürleştirecek adımları atmalarını bekliyoruz.
Yüreklerimizi, bilincimizi Cumhuriyet Devrimciliğinin tarihi güneşiyle ısıtıyoruz. Yol kısa ya da uzundur. Bu bizim azmimize bağlıdır. Vatanımızı ve milletimizi yoklardan, yokluklardan, olmazlardan, esaretten ve her türlü gizli açık saldırılardan kurtarma yolundan yürüyeceğiz. Bunun için gerekli olan Kadın Gücüne fazlasıyla sahibiz. Yeter ki kararlı, özverili ve örgütlü olalım. Aşamayacağımız engel yoktur. Aşarız!

Sonraki Haber