Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği yarın açılıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'nin yarın hizmete başlayacağını açıkladı. Fidan NTV'de katıldığı bir programda bölgesel gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.

NTV'de katıldığı programda Türkiye’nin Şam Büyükelçiliğinin yarından itibaren faaliyete geçeceğini açıklayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'de minimum can kaybı olması için Rusya ve İran'ı kastederek 2 önemli önemli aktör ile görüşmeler sürdürdüklerini ve sürecin kansız şekilde olmasının yolunu açtıklarını dile getirdi. Fidan "Suriye'nin artık hakim milli bir hükümeti var. Bunlar gelecekler. YPG tanımazlar bunlar, başka güç de tanımazlar. Kendi toprağını, kendi egemenliğini geri alır" dedi.

Türkiye'nin Nuakşot Büyükelçisi Burhan Köroğlu, Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak atandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Büyükelçi Köroğlu'na yeni görevini tebliğ etti. Türk Büyükelçiliği Şam'daki Ravda Meydanı yakınlarında bulunuyor.

ÇOK CİDDİ KARARLAR

Fidan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

"Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman bu meselenin arkasında durdu. Biz sorundan önce de sonra da Suriye halkının iyiliğini düşündük. Uzun vadede bu konuda iyi bir noktaya geldik. Zaman zaman çok karamsar noktalara geldiğimiz anlar oldu. İdlib'e çekilmemiz vs. tüm bu süreçlerde çok ciddi kararlar almamız gerekti. Türkiye bu süreçte terörle mücadelesini iyi bir şekilde yaptı. Herkesin anlamakta zorluk çektiği bir ilişki tarzı gerçekleştirdi.

"Astana süreci başlayıp Halep boşaldıktan sonra Suriye'nin Dostları Platformu Suriye'nin yanında olmuştur. Dar görüşlülük çaresi olan bir hastalık değil, dinlemediler. O zamanda Özgür Suriye Ordusu, Suriye Milli Ordusu'na dönüştürüldü. Biz Suriye'deki iç savaştan dolayı ev sahipliği yaptık. Suriye Milli Ordusu desteklenmeseydi, milyonlarca mülteci Türkiye'ye gelirdi.

ESAD'LA GÖRÜŞME ÇAĞRISI

"Rejim tükenmek üzereydi, bunu görüyorduk. Anlayıp da kondurmak istemediğimiz mesele, bu kadar veri varken rejimin ekonomisi çökmüş, kurumları çökmüş. Halk temel ihtiyaçlardan mahrum. İnsanlar yerinden edilmiş. Bununla ilgili başlatılan süreçlere, rejim arkasını dönmüş durumdaydı. Bizim niyetimiz Esad gitsin vs değil. Bizim niyetimiz Suriye halkını memnun eden, terör sorunu üretmeyen bir Suriye'nin ortaya çıkmasıydı. Bir taraftan baktık ki durum gerçekten çok kötü. Cumhurbaşkanımız da en üst düzeyden elini uzattı ve dedi ki 'Gel bu sorunu çözelim.' Çünkü artık görüyoruz verileri. Rejim muhaliflerle sıcak savaşın içindeyken kendi durumunu görecek durumda değildi.

"Kendilerine gerçekten samimiyetle yaklaştık ama hiçbir şekilde bu konuyu konuşmak istemediler. Daha doğrusu bizim ne konuşacağımızı biliyorlardı. Türkiye'nin şart diye ortaya koyduğu şey, kendi halkınla barış, milyonlarca insanı al evine, geri dönmesine izin ver. İnsani bir şey istiyoruz. Fakat rejim kendi halkını maalesef düşman olarak gördüğü için bu konuşmaya bile girmedi. Rejim de karar alma noktasında yalnız değildi. Rusya'nın ve İran'ın etkisi altındaydı. Ve bugünkü aşamaya geldik.

'İSRAİL'E HABER YOLLADIK'

"İsrail kendine göre bir tedbir paketi geliştirmiş. İsrail yeni yönetimin nerede durduğunu bilemediği için Suriye'nin bütün askeri varlığını yok etmeye çalışıyor. Ancak kendilerine haber yolladık, artık provokasyondan vazgeçin dedik. Kendilerine havadan ve karadan operasyon yapabilecekleri bir alan açılmasını istiyorlar, plan bu"

Sonraki Haber