Türkiye'nin Suriye politikası İsrail’in önünü açıyor

İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları nereye gidiyor? Savaş kuzeye genişleyecek mi? Hükümetin Suriye politikasının İsrail saldırılarına nasıl bir katkısı var? Prof. Dr. Hasan Ünal, Aydınlık Avrupa'nın sorularını yanıtladı

İsrail'in Gazze'deki katliamlarının ardından Lübnan'a yönelik saldırılarını artırması savaşın coğrafi olarak genişleyip genişlemeyeceğine ve Türkiye'nin rolüne ilişkin soruları yeniden gündeme getirdi. Prof. Dr. Hasan Ünal, Aydınlık Avrupa'ya değerlendirmelerde bulundu.

Ünal, Hizbullah'a karşı savaşmanın kolay olmayacağına dikkat çekti. Ünal, “Hizbullah ile İsrail arasındaki düşük yoğunluklu çatışmalar, bir savaşa evrilmiş durumda. Hizbullah bildiğimiz manada düzenli bir ordu değil. Yapısı itibariyle hem bir gerilla örgütü hem de kimi zaman bir düzenli ordu gibi hareket edebiliyor. Bu yüzden savaşılması zor bir örgüt.” dedi.

Hasan Ünal

BATI MEDYASININ HİZBULLAH BİTTİ PROPAGANDASI DOĞRU DEĞİL

Batı medyasının Hizbullah'ı güçsüz göstermeye yönelik yürüttüğü propagandanın temelsiz olduğunu belirten Ünal, 2006'da Hizbullah ile İsrail arasında yaşanan savaşı hatırlattı ve Hizbullah'ın şimdi daha hazırlıklı olduğuna vurgu yaptı. Ünal şu değerlendirmeleri yaptı: “Burada özellikle Hizbullah'ın bittiğini söyleyemem ana akım Batılı medya kuruluşlarının yanıltıcı bir propagandası var. Hizbullah bugüne kadar hiçbir çatışmada geri adım atmadı en son örneği 2006'da Hizbullah ile İsrail arasında gerçekleşen savaştır. İsrail, Lübnan üzerinde kara harekatına başlayınca büyük kayıplar vermeye başlamıştı, bu sırada Hizbullah çok sayıda helikopterlerini düşürdü, savaş gemilerini vurdu, tankları tahrip etti.”

HİZBULLAH, 2006'YA GÖRE DAHA HAZIRLIKLI

“Şimdi bir kara harekatı olduğu takdirde İsrail daha büyük kayıplarla geri çekilecek. Bunun birçok gerekçesi var. Birincisi, bu defa Hizbullah daha hazırlıklı. Şu ağır bombardımanın altında bile görüyoruz ki Hizbullah askeri ve kritik olarak tespit ettiği tüm bölgeleri vurabiliyor. Bu yüzden Batı’dan Hizbullah'ın bittiğine dair yapılan propagandayı ihtiyatla karşılamaktan yanayım.”

İSRAİL'E KARŞI DİRENİŞ CEPHESİ ESKİYE GÖRE DAHA KUVVETLİ

“İkincisi 2006 yılına göre Hizbullah politik açıdan daha uygun bir uluslararası ortamda mücadele ediyor. Hem askeri hem politik ortakları düşünüldüğünde durum böyle. Örneğin Hamas’ın beli kırılmış değil hala operasyonel olmaya devam ediyor ve İsrail kuzeyde Hizbullah'a yönelik bir kara harekatına girişirse, Hamas da güneyden eylemlerine devam edecektir. Diğer örnek Yemen’deki Ensarullah hareketi. Ensarullah, uyarı gibi, hipersonik bir füzeyle iki bin küsür kilometre ötedeki Yemen’den, Kızıl Deniz üzerinden, Amerikan donanmasının da üzerinden geçip, İsrail'in “demir kubbesini” aşarak Tel Aviv’deki Ben Gurion havalimanını vurdu. Hizbullah'a yönelik bir kara harekatında, Ensarullah da güneyden İsrail'i vurma kabiliyetiyle tehdit oluşturacaktır onlar için. İranın fiilen savaşa gireceğini sanmıyorum.”

SURİYE'DEKİ İSTİKRARSIZLIK İSRAİL'İN ÖNÜNÜ AÇIYOR

Ünal, savaşta Suriye'nin konumuna ve Türkiye hükümetinin 2011 yılı itibariyle izlediği Suriye politikasının İsrail'in önünü açtığına işaret etti: “Suriye merkezi hükümetinin 2011 yılından bu yana maalesef Türkiye'nin de katkılarıyla güçsüzleşmesi o bölgede İsrail'in daha rahat hareket edebilmesinin önünü açıyor. Yine de savaşın kuzeye genişlemesi, Suriye topraklarını da içine alması ihtimalini zayıf görüyorum.”

SURİYE İLE STRATEJİK MÜTTEFİKLİK ACİL İHTİYAÇ

Hükümetin Suriye politikasının ABD'nin ve desteklediği terör örgütlerinin işine yaradığını ifade eden Ünal, Suriye ile acilen stratejik müttefiklik ilan edilmesi ihtiyacı olduğunu ifade etti: “Türkiye’nin bir an önce Suriye ile uzlaşması ya da normalleşmesi değil “stratejik müttefik” haline dönüşmesi lazım. Hükümetin şu an Suriye’ye yönelik izlediği politikası büyük ölçüde PKK/PYD ve ABD'nin işine yarıyor. Biz Suriye hükümeti ile uzlaşmadıkça Suriye’de barış ortamının oluşmasına engel oluyoruz. Anayasalarını değiştirmelerini talep ediyoruz. Üniter bir milli devletin anayasa değiştirerek federasyona dönüşmesi Türkiye'nin ne işine yarar? Türkiye, Suriye politikasını bir an önce gözden geçirmelidir.”

Sonraki Haber