Türkiye’yi bekleyen tehlike: ‘LGBT dayatmasına karşı atağa geçmeliyiz’

Geçen cumartesi günü Washington DC’de Beyaz Saray önünde düzenlenen onur yürüyüşündeki görüntüler dünyada büyük tepkiye neden oldu. Görüntüleri değerlendiren CKD Genel Başkanı Oygür ve Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Eryılmaz, bu kültürün aile yapısını tehdit ettiğini belirtti.

Aile birliğini tehdit eden, küresel sermayenin “özgürlük” adı altında desteklediği, başta gençleri ve çocukları cinsiyetsizleştirme hedefiyle dayatılan LGBT ideolojisi haziran ayı boyunca devam eden “onur yürüyüşleriyle” gündem oldu. Özellikle Beyaz Saray’da yapılan kutlamalar, büyük tepki almaya devam ediyor.

ABD Başkanı Joe Biden, bu sene Amerika’da onur ayı kapsamında yapılan yürüyüşlere Beyaz Saray’ın ev sahipliği yapacağını belirtti. Beyaz Saray önünde büyük bir geçit töreni düzenlenirken; çıplaklık, çocukların kortejde bulunması ve +18 hal ve hareketler tüm dünyadan tepki topladı. Sosyal medyada gündem olan ABD onur yürüyüşleri, sadece ABD dışında değil Amerikalılar arasında da oldukça olumsuz karşılandı.

Washington dışında Amerika’nın New York eyaletinde çeşitli bölgelerde de onur yürüyüşleri düzenlendi ve yürüyüşlerde benzer görüntüler vardı.

‘LGBT DAYATMASINA KARŞI BİRLEŞELİM’

Aileyi, gençleri ve çocukları hedef alan LGBT dayatmasını ve ABD merkezli düzenlenen “onur yürüyüşüne” dair sorularımızı Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür’e ve Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz’a yönelttik.

Gösterilerdeki görüntüler hakkında yorum yapan CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür şunları söyledi: “Bu gösteriler Batı’nın yozlaşmış kültürünün en tepe noktasıdır. Yüz, iki yüz kişiyle kültürel yozlaşma temsil olur mu diyenler için şunu söyleyelim ki, sokaklarında bu görüntülerin yaşanabildiği bir toplumun öz kültürü ellerinden kayıp gitmiştir. Bu yozlaşma derece derece herkesi kıskacına almıştır. Orada sergilenen ve insan varlığını temsil etmeyen acınası haller nihayetinde LGBT ideolojisinin de iç yüzüdür. Çünkü dayandığı zemin LGBT propagandası olan ‘cinsel özgürlük, cinsel tercih, cinsiyetsizleşme’ söylemlerinden başka bir şey değildir.

“Batı toplumlarında LGBT ile ulaşılan bu derece çürümeye yurdumuzun hiçbir köşesinde izin verilmez. Ancak bu gerçek, LGBT’nin çocuklarımıza, aile kurumumuza, onurlu millet karakterimize vereceği zararın üstünü örtmez. Toplumumuzu LGBT gerçekleri konusunda sürekli bilgilendirmeli, LGBT’nin yüzüne taktığı sahte ‘insan hakları’ maskesini yırtıp atmalıyız. LGBT dayatmasına karşı toplum olarak ciddi şekilde atağa geçmeliyiz. Bu mücadele kişilerin veya kitle örgütlerinin kendi başlarına karşı çıkışlarıyla verilemez. Büyük kitleler halinde çıkış yapmak zorundayız. Belediyelere, okullara, sanat kültür ortamına, her yerimize sinen LGBT dayatmasına karşı aileler, gençler, demokratik kitle örgütleri birleşmeli ve meydanlara inmelidir.”

‘YASAL DÜZENLEMELER GECİKMEDEN YAPILMALI’

Onur yürüyüşündeki görüntülerde çocukların ön planda olmasının doğru olmadığını vurgulayan Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz da şöyle konuştu:

“Çocukların fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimi önemlidir ve bu süreçte onları koruma sorumluluğumuz vardır. Sözde onur yürüyüşleri gibi etkinlikler, çarpıtılmış cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği üzerine odaklanırken, çocukların bu konularla ilgili derin anlayışa sahip olmaları beklenemez. Çocukların bilinçli bir şekilde bu tür konularla karşılaşması, onların gelişimini olumsuz etkiler ve cinsiyet kimliği karmaşası yaşamasını tetikler. “LGBT propaganda ve dayatmasının sosyal medya ve dijital platformlarda çok yoğun bir şekilde yürütüldüğü herkesin malumudur. Öncelikle gençlerin ve çocukların, gelişimine uygun olmayan içeriklerden korunması gerekiyor. Yurtdışından fonlanan bireysel hak ve özgürlük söylemleri ile insanımızın zihnini bulandıran derneklerin faaliyetlerine karşı da tedbirlerin alınması elzemdir.

“Bu başlıklar sadece Türkiye’de değil dünyada da başlıca gündem maddesidir. Bu konuda ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelerin gecikmeden yapılması gerekmektedir.”

‘BU REZALETİ İSTEMİYORUM’

Sosyal medyada gündem haline gelen Amerika’daki onur yürüyüşü ülkemizde de birçok kişiden tepki çekti. Twitter’da yayınlanan videoların altına vatandaşlar yorum yaptı.

İsmail Saygıner: Bu ve benzeri farklı tarz veya tercihleri kontrol altında tutmaya çalışmak sanırım her 2 tarafı bıçak sırtına getiriyor ve fütursuz davranışlar ortaya çıkıyor. Belki sakin ve soğukkanlılıkla saygılı ilerlese de, bu kadar biz varız duruşuna gerek de kalmaz gibi. Şık ve zarafetten uzak.

Ahmet Alırsatar: Kaybolmuş ruhlar organizasyonu.

Naci Taban: Mide bulantısı.

Elif Gökçen: Bu bir çocuk istismarı.

Hamza: Koranadan sonra yaymaya çalıştıkları veba bu olsa gerek. Bu vebadan kurtuluşun reçetesi çok açık, çocuklarınıza sahip çıkın ve tepkinizi en sert şekilde gösterin. Çocuklarınızı satın almalarına izin vermeyin. Büyük şeytanın planı hızla ve büyük fonlara devam ediyor.

Kerim Taş: Bundan daha rezilce başka ne olabilir? Üstelik "onur"landırıyorlar. Bizden uzak olsunlar.

Serdar Dervişoğlu: Türkiye'de sürekli biz İran olmak istemiyoruz diye bir endişe dile getiriliyor. Evet biz İran olmak istemiyoruz. Ama bu videodaki yönüyle biz batı gibi de olmak istemiyoruz. Aileyi korumaya yönelik alınacak eylemleri de destekliyoruz.

Kerim Ayanoğlu: Bu rezaleti ülkemde istemiyorum.

Sezen: Bunlar ne yiyip ne içiyor Türkiye'de yaşadığım için onurlandığım bir gün oldu teşekkürler.

Sonraki Haber