Tutulmaya sayılı günler kaldı: Doğa olaylarından değil kör olmaktan korkulmalı
Yılın ikinci Güneş tutulması 25 Ekim’de meydana gelecek. TAD Başkanı Prof. Dr. İbrahim Küçük, tutulmanın doğa olayları ve sağlık sorunlarına yol açtığı yönündeki inanışların bilimsel olmadığını belirtti.
'Doğru olan tek şey, tutulmaya çıplak gözle bakmamamız gerektiği' diyen Küçük, ekipman kullanılmasının gerekliliğine işaret etti.
Ay, Güneş'in bir bölümünün önünden geçecek ve parçalı Güneş tutulması meydana gelecek. Güneş tutulması, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Batı Asya'nın yanı sıra Avrupa'nın büyük bir kısmından izlenebilecek. Türkiye’de ise 12.45 ile 15.15 saatleri arasında tutulma meydana gelecek. Tutulma; ABD, Kanada, Güney Amerika ülkeleri ve Avustralya'dan görünmeyecektir. Türk Astronomi Derneği Prof. Dr. İbrahim Küçük, tutulmanın yerküreye etkisi konusunda, “Dünya ve Türkiye üzerinde, Ay'ın Güneş'i örtmesi ile oluşan gölge ve havanın biraz kararması dışında herhangi bir etki olmayacaktır.” diye konuştu. Prof. Dr. Küçük şöyle devam etti:
“Parçalı veya kısmi Güneş tutulmaları, Dünya üzerindeki belirli bir konumdan Güneş'in diskinin yalnızca bir kısmı Ay'ın diski tarafından kaplandığında meydana gelir. Teknik olarak, böyle bir tutulma sırasında gördüğümüz, Ay'ın üzerimizden geçen yarı gölgesidir. Parçalı Güneş tutulmaları, adından da anlaşılacağı gibi, Güneş'in diskini tamamen kaplamaz. Kapsanan Güneş diskinin miktarı iki büyüklükle tanımlanır; tutulma büyüklüğü ve karartma.”
‘ÇIPLAK GÖZLE İZLEMEK KÖRLÜĞE NEDEN OLABİLİR’
Tutulmanın hava bulutlu olmadığı takdirde her yerden rahatlıkla gözlenebileceğini aktaran İbrahim Küçük, “Bu kısmi bir tutulma olduğundan, gözleri ve ekipmanları güvende tutmak için uygun filtre koruması kullanılmalıdır. Sertifikalı tutulma gözlükleri tutulma olayını en iyi şekilde izlemeyi sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Küçük, tutulmanın göz sağlığına olumsuz etkileri olabileceğini vurguladı ve şöyle sürdürdü:
“Kısmi güneş tutulması sırasında çok fazla 'özel efekt' olmamasına rağmen, hala dikkat edilmesi gereken şeyler var. İlk temas her zaman heyecanlıdır. Güneş tutulmasını doğrudan çıplak gözle izlemek göz retinasına (gözün doğrudan görmeden sorumlu kısmı) zarar verebilir ve en kötü durumda körlüğe bile yol açabilir. Güneş'ten gelen yoğun ışığa sadece birkaç saniye bile bakmak retinada kalıcı hasara neden olabilir. Birçok insan güneş gözlüğü veya fotoğraf negatifleri kullanır, ancak bunlar hiç etkili değildir. Profesyonel astronomlar teleskoplara takılan h-alfa filtreleri ile gözlem yapacaklardır.”
'TUTULMA DOĞA OLAYLARINI TETİKLEMEZ'
Gölcük Depremi yaşandığı gün Güneş tutulmasının gerçekleşmesi, halk arasında tutulmanın bir takım olayları tetikleyeceğine inanılmasına sebep oldu. Prof. Dr. İbrahim Küçük konuyla ilgili şunları kaydetti:
“1999 yılında gerçekleşen tutulma tam Güneş tutulmasıydı. Tam tutulma süresince her yer aniden kararınca insanlarda farklı düşünce algıları oluştu. Güneş tutulması doğal bir olay olmasına rağmen insan sağlığı üzerinde (hamilelerin etkilenebileceği, sindirim bozuklukları yaşanabileceği vb) bazı olumsuz etkileri olabileceğine inanılmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, bu inançların hiçbiri doğru değildir ve bilimsel dayanağı yoktur. Doğru olan tek şey, tutulmaya çıplak gözle bakmamamız gerektiğidir.”
ESKİ ÇAĞLARIN KABUSU
Antik Yunan’da Güneş tutulması kötüye alamet olarak nitelendirilirdi. Tanrıların halktan memnuniyetsizliğini bu şekilde gösterdiğine inanılırdı. Antik Çinliler de Güneş’e saldıran bir mitolojik yaratık olduğu düşünülüyordu ama bu tutulma onlar için iyi talih anlamı taşıyordu. Güneş’e saldıran yaratığın ejderha olduğu sanılıyordu ve Güneş gözükene kadar tencerelere, davullara vurup bağırıyorlardı. Güneş gözüktüğünde ise imparatorlarına iyi şans getirdiklerini düşünüyorlardı. Antik Mezopotamya’da Güneş tutulması oldukça tehlikeli korkutucu bir anlam taşıyordu. Halk gözünde hastalıklara, kıtlığa sebep olabilir endişesi gözüyle bakılıyordu. Antik Mezopotamya’da Güneş tutulması davullarla ve ağıtlarla gerçekleşen detaylı ritüellerle karşılanırdı. Tutulmadan antik bir şarkıda şöyle bahsediliyor: “Benim aşkım tutulmayı dahi aydınlatan bir ışıktır.”
Güney Amerika'daki İnka Medeniyeti, Güneş ve gökkuşağı tanrısı Inti'ye tapıyordu. Inti genel olarak iyi huylu bir tanrıydı fakat öfkelendiği zaman Güneş'i karanlığa bürüyordu. Güneş tutulması ile beraber ruhani liderler, Inti'nin öfkesinin kaynağını bulmaya çalışıyor ve kurbanlık etmeleri gerekenleri belirliyordu.