Ukrayna milliyetçiliğinin makûs talihi

Var olma sürecinde Fransız ve İngiliz emperyalistlerinin desteğine ihtiyaç duyan, Birinci Dünya Savaşı biterken Alman ordusunu ülkeyi işgale çağıran, iktidarda kalmak için Kiev’i Polonya birliklerine teslim eden Ukrayna milliyetçiliği, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi işgali altında yeniden canlandı.

Ukrayna milliyetçi hareketinin 2014’te Soros darbesiyle iktidarı gasp etmesi, doğal ve tarihsel ittifaklar yerine NATO ve AB üyesi olma ısrarı, tarihindeki emperyalizm sayesinde iktidar olma eğilimine uygundur.

Ukrayna’da nüfusun çoğunluğunu oluşturan köylülerin Dnyeper’in batısında Polonyalı, doğusunda Rus toprak sahipleriyle, tüm ülkede Yahudi tüccar ve tefecilerle yaşadığı iktisadi ve toplumsal çelişkiler köylü milliyetçiliğinin temelini oluşturmuştur. Yahudiler ve Katolik Lehler, Rus Ortodoks Kilisesi’ne bağlı köylülere yabancıydı. Ukrayna milliyetçiliği esas olarak Rus değil Leh karşıtlığı ve antisemitizm temelinde gelişmişti.

RUS KÜLTÜRÜNÜN EGEMENLİĞİ

Ukrayna köylüleri veya Küçük Ruslar, Büyük Ruslarla aralarındaki farkın bilincinde olmalarına rağmen kendilerini genel anlamda Rus olarak tanımlıyor, Rusça ile aynı kökten gelen bir dil konuşuyorlardı. Moskova veya Petrograd’ın üstünlüğünden hoşlanmasalar da Kiev’in Rusların ilk başkenti olduğunu biliyorlardı. Rusya karşıtlığına dayanan bir Ukrayna milliyetçiliğinin köylü kitleleri için çekiciliği yoktu. Yeni gelişen sanayi merkezlerindeki işçi ve yöneticilerin de Rusya’dan gelmiş olması nedeniyle önemli şehirlerde de Büyük Rus kültürü baskındı.

ÇARLIK BASKISINA MUHALEFET

20. yüzyılın başında küçük bir aydın grubunun sahiplendiği Ukrayna millî hareketi, köylülerle şehirli işçiler arasında taraftar bulamadı. Üniversite hocaları, köy öğretmenleri, şair ve yazarlar, din adamlarından oluşan bu aydın grubu ancak Avusturya’nın komşu Doğu Galiçya bölgesinde yaşayan Ukraynalılar arasındaki meslektaşlarının desteğini sağlayabildi.
Ukrayna milliyetçiliği, bu dönemde baskıcı Çarlık bürokratlarını hedef aldı. Büyük Ruslara değil, Çar’a ve uyguladığı otokratik önlemlere karşılardı. Toplumsal devrim amacı da taşıyan milliyetçiler, Rus genel valinin söylediği gibi bir ceplerinde millî şairleri Taras Şevçenko’nun, diğer ceplerinde Karl Marx’ın kitaplarını taşıyorlardı. Köylü kökenleri nedeniyle Marksistlerden çok narodniklere ve anarşistlere yakınlardı.

BURJUVA MİLLİYETÇİLİĞİ

Millî hareket, refah düzeyinin yükselmesi ve dış etkiler nedeniyle toplumsal devrim amacından koptu. Yirminci yüzyılın ilk yıllarında Rusya’nın birçok yerinde olduğu gibi Ukrayna’da da ortaya çıkan liberal demokrat aydınlar doğal olarak ve süratle Ukrayna milliyetçiliği ile birleştiler. Kitlelerle bağı olmayan, siyaseten etkisiz bu küçük grup, millî bir yönetici sınıf oluşturamadı. Moskova’nın siyasi ve kültürel baskılarına karşı mücadeleyi siyasetinin esas unsuru yaptı. Oysa Çarlık yönetimi tarafından Ukrayna dilindeki eserlere, gazetelere getirilen yasaklarla köylüler çok az ilgileniyordu, Büyük Rus kökenli sanayi işçilerinin ise hiçbir ilgisi yoktu.
Kendi topraklarında kitle desteğinden yoksun kalan milliyetçi hareket sırayla Avusturya, Fransa, Almanya ve Polonya’dan destek sağlamaya çalıştı. Bu girişimler ve önderlerinin kendilerini kolaylıkla yabancı güçlere satması hareketin saygınlığını kaybetmesine yol açtı.

ÖZERK CUMHURİYET HAZİRAN 1917

Ukrayna milliyetçi hareketi Şubat Devrimi ile büyük bir ivme kazandı. Martta Mihaylo Hruşçevski başkanlığında kurulan Merkezi Ukrayna Radası (Kurulu) sosyal devrimciler, sosyal demokratlar, sosyal federalistler ve etnik azınlık temsilcilerinden oluşuyordu. Resmî temsil niteliği olmayan Rada başlangıçta siyasi bir görev iddiasında bulunmadı. Ama adım adım kuruluş aşamasındaki bir millî meclis haline geldi. Rada’nın Petrograd’daki Geçici Hükümet ile temas sağlama girişimlerinin sonuçsuz kalması üzerine 13 Haziran’da özerk Ukrayna Cumhuriyeti ilan edildi. Geçici Hükümet, özerk cumhuriyeti tanıdı. Volodimir Vinniçenko başkanlığında kurulan genel sekreterlik hükümet görevini üstlenmişti.

HALK CUMHURİYETİ KASIM 1917

Ekim Devrimi ile iktidara gelen Bolşeviklerin milletlere kendi kaderlerini tayin ve ayrılma hakkı tanıması milliyetçi hareketi bağımsızlık konusunda cesaretlendirdi. Rada, 20 Kasım’da Ukrayna Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğunu, bu kararın Rus cumhuriyetinin milletler federasyonu olmasına katkıda bulunacağını açıkladı. Genel sekreterlik, Vinniçenko başkanlığında resmî hükümet haline geldi, askerî işler sekreterliğini Simon Petlyura üstlendi.
Ukrayna’daki sovyetlerin birleşmesiyle oluşan Kiev İşçi ve Asker Sovyeti, Rada’yı tanımadı. Rada’nın Ukrayna’daki Kızıl Muhafızları ve Sovyet birliklerini silahsızlandırıp ayrı bir Ukrayna ordusu kurmaya başlaması, Beyaz generallar Kornilov ve Kaledin’in Don’da kurduğu karşı devrimci orduya yardımcı olup Sovyet birliklerinin Ukrayna toprağından geçmesini engellemesi üzerine Rada ile Petrograd’daki Sovyet hükümeti arasındaki ilişki koptu.

Ukrayna cephesi Rusya İç Savaşı'nda en önemlisiydi. Batı destekli Beyaz güçler, Sovyetlere saldırmış fakat başarı elde edememişlerdi.

UKRAYNA SOVYETİ ARALIK 1917

Petrograd’daki Sovyet hükümeti 17 Aralık’ta Ukrayna Radası’na ültimatom göndererek Ukrayna Halk Cumhuriyeti’ni tanıdığını, ancak Rada’nın da kırk sekiz saat içinde Sovyet hükümetini ve Ukrayna’daki Sovyetleri tanımasını, gerici burjuva siyasetlerine son vermesini talep etti, aksi takdirde Rada’yı Rusya’ya ve Ukrayna’daki Sovyetlere savaş açmış kabul edeceğini bildirdi. Rada’nın olumsuz yanıtı üzerine Ukraynalı Bolşevikler 24 Aralıkta Harkov’da bir Sovyet kongresi topladılar, seçilen yönetim kurulu Ukrayna’da iktidarın kendilerinde olduğunu ilan etti. Ukrayna birliklerinin silah bırakarak dağılması veya Bolşeviklere katılması üzerine Rada süratle güç kaybetti.

'BAĞIMSIZ' UKRAYNA CUMHURİYETİ-OCAK 1918

Rada, Sovyet Rusya’nın ültimatomu üzerine beklenen davranışı göstererek yabancı himayesine sığındı. Ültimatomun ertesi günü Kiev’deki Fransız komutanı ile Rada arasında başlayan görüşmelerde sağlanması üzerine Fransa’nın Ukrayna Cumhuriyeti’ni destekleyeceği 11 Ocak 1918’de Vinniçenko’ya bildirdi. İngiltere’nin Kiev temsilcisi de benzer bir açıklama yaptı.
Rada, 22 Ocakta Ukrayna Cumhuriyeti’nin “bağımsız, özgür ve egemen bir devlet” olduğunu ilan etti. Almanya, 1 Şubatta Ukrayna’yı tanıdı. Brest-Litovsk’taki Rada temsilcileri 8 Şubatta Almanya ile barış anlaşması imzaladı. Harkov’dan güneye ilerleyen Sovyet ordusu aynı gün Kiev’i ele geçirdi, Ukrayna Sovyet Cumhuriyeti ilan edildi.
Rada, yabancı desteğine başvurma geleneğine uygun olarak 12 Şubatta Almanya’dan yardım istedi. Alman ordusu Ukrayna’ya girdi, Bolşevikler 2 Martta Kiev’den çekilerek şehri Petlyura komutasındaki Rada birliklerine bıraktı. Petlyura zaferi dinî törenlerle kutlar, Hruşevski Rada başkanı olarak Kiev’e döner. Ancak Vinniçenko’nun da kabul ettiği gibi Rada iktidarını Alman ağır topçusuna borçluydu.
Nisan sonunda Alman komutanlığı Rada’nın yetkileri iptal edilerek yerine hetman (soylu sınıftan askerî önder) Pavlo Skoropadski başkanlığında yeni bir hükümet kurdu. Bu hükümetin esas görevi, Ukrayna’nın tahılını Alman ordusuna aktarmaktı. Almanların Kasım 1918’de teslim olmasıyla Kiev’de yönetim tekrar Rada’ya geçti. Kasım sonunda Kursk’ta Ukrayna İşçi-Köylü Geçici Hükümeti kuruldu, aralık başında Harkov sovyeti şehirde yönetimi ele aldı, Bolşevik orduları güneye doğru ilerlemeye başladı. Rada yönetimi Ocak 1919’da Moskova’daki Sovyet Hükümetine savaş ilan etti.

UKRAYNA SSC ŞUBAT 1919

Harkov’daki Sovyet birliklerinin şubatta Kiev’i ele geçirmesi halk tarafından sevinçle karşılandı. Sovyet Ukraynası’nın başkenti Harkov oldu. Ukrayna SSC anayasası 10 Martta Ukrayna Genel Sovyeti tarafından kabul edildi. Batıya çekilen Petlyura komutasındaki Rada birlikleri binlerce Yahudiyi acımasızca katletti. Karadeniz kıyısına ve Kırım’a çıkan Fransız birlikleri tarafından desteklenen Denikin’in Beyaz Ordu’su temmuzda Kiev’i ele geçirdi ancak Kızıl Ordu şehri Aralık 1919’da geri aldı.

SOVYETLERİN EGEMENLİĞİ ŞUBAT 1920

Şubat 1920’de Ukrayna’nın büyük şehirlerine Sovyetler hâkimdi.
Petlyura’nın doğu Galiçya’yı verme karşılığında yaptığı anlaşma üzerine Ukrayna’ya giren Polonya birlikleri 1920 Mayıs-Haziran aylarında Kiev’i altı hafta işgal ettikten sonra Kızıl Ordu’ya yenilip geri çekildiler. Petlyura’nın Ukrayna köylüsünün geleneksel düşmanı olan Polonya ile anlaşması burjuva milliyetçiliğinin iflasını simgeliyordu.
1921 Ağustos ayında topraklarındaki son çetelerin, yabancı ve gerici güçlerin ülke topraklarını terk etmesiyle Ukrayna barış ve istikrara kavuştu.

DAİMA EMPERYALİZMİN HİZMETİNDE

Var olma sürecinde sırasıyla Fransız ve İngiliz emperyalistlerinin askerî desteğine ihtiyaç duyan, Birinci Dünya Savaşı biterken Alman ordusunu ülkeyi işgale çağıran, iktidarda kalmak için Kiev’i Polonya birliklerine teslim eden Ukrayna milliyetçiliği, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi işgali altında yeniden canlandı. Ukraynalı Nazilerin, binlerce Yahudinin katlinden sorumlu olan önderi Stepan Bandera mevcut yönetim tarafından millî kahraman kabul edilmektedir.
Ukrayna milliyetçi hareketinin SSCB dağıldıktan sonra ABD-AB himayesine yönelmesi, 2014’te Soros darbesiyle iktidarı gasp etmesi, doğal ve tarihsel ittifaklar yerine NATO ve AB üyesi olma ısrarı, tarihindeki emperyalizm sayesinde iktidar olma eğilimine uygundur.
Bu yüzyılın başında geçen yüzyılın başındaki hatalarını tekrarlayan Ukrayna milliyetçiliği, Rusya’nın askerî harekâtıyla Asya’da yükselen yeni uygarlığın çelikten cephesine çarpmıştır.

Kaynaklar:

- E.H. Carr, The Bolshevik Revolution 1, Pelican Books, 1973.
- www.britannica.com/place/Ukraine/World-War-I-and-the-struggle-for-independence (03.03.2022).

Sonraki Haber