‘Ukrayna ve Rusya doğrudan iletişimle çözüm bulmalı’

Aydınlık Meksika Parlamentosu’na Ukrayna krizini sordu. Meksika Senatosu Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Héctor Vasconcelos (MORENA), ülkesinin krize çözüm önerisini dile getirdi. Rusya ile doğrudan ilişkiye ve Türkiye’nin oynayabileceği role işaret etti.

ABD’nin Ukrayna krizi aracılığıyla Rusya’yı uluslararası diplomasi ve dünya ekonomisinde tecrit etme girişimlerine karşı birçok ülkeden tepkiler yükseliyor. Washington’un Moskova’ya karşı uygulamaya koyduğu ve üçüncü ülkelere de dayattığı yaptırımlar sert muhalefetle karşılaşıyor.

Bu tutumu sergileyen ülkelerden biri de, 129 milyon nüfusla Güney Amerika’nın ikinci büyük ülkesi olan Meksika. Üstelik Meksika, ABD’nin güney komşusu, ABD ve Kanada ile bir serbest ticaret bölgesi oluşturuyor ve kuzen komşusuyla çok yoğun ekonomik ilişkilere sahip.

Bu yoğun ilişkilere, hatta ekonomik bağımlılığa rağmen Meksika Devlet Başkanı Andrés Manuel López Obrador, hem ülkesinin yaptırımları kabul etmediğini açıkladı, hem de Ekim ayında Birleşmiş Milletler’de, Rusya ve Ukrayna’yı doğrudan görüşmeler için masaya oturmayı amaçlayan bir öneri sundu.

Meksika’nın bu önerisini ve Ukrayna krizine bakışını, ülkenin parlamentosuna sorduk. Meksika Başkanlık sistemi ile yönetiliyor, parlamento yürütmeyi değil yasamayı oluşturuyor. Ülkenin Senato ve Temsilciler Meclisi’nden oluşan iki kamaralı bir yasama sistemi var.

Aydınlık, iki kamaranın dış ilişkiler komisyon başkanları ile görüştü. Senato’nun Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Héctor Vasconcelos, López Obrador’un partisi MORENA’nın (Ulusal Yenilenme Hareketi) kurucu üyesi. Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komisyon Başkanı Alfredo Femat Bañuelos ise, iktidar koalisyonu ortağı olan, Emek Partisi’nin (PT) vekili.

Hükümet koalisyonu 128 sandalyeli Senato’da 75 vekile, 500 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde ise 277 vekile sahiptir.

Aydınlık, iki vekille de Senato ve Temsilciler Meclisi’ndeki bürolarında görüştü ve Temsilciler Meclisi’nin Genel Kurulu’nu da ziyaret etti.

MEKSİKA’NIN KRİZE ÇÖZÜM ÖNERİSİ

  • Ukrayna krizine dair değerlendirmeniz nedir?

Héctor Vasconcelos (Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı): Benim görüşüme göre uluslararası toplum, bir ülkenin uluslararası tanınmış sınırlarının askeri harekât ya da saldırı ile değiştirilmesini kabul edemez. Bu ilkesel bir mesele. İki ülke arasında böyle bir etkileşim olmaz. Meksika bunu, nerede olursa olsun, kabul edemez.

Diğer yandan, yüzlerce, hatta binlerce yıllık geçmişi olan, oldukça karmaşık bir sorun ile karşı karşıya olduğumuzun farkındayım. Ukrayna’daki Rus nüfus bu sorunun bir yönü, bu ülkenin Avrupa Birliği ya da NATO üyesi olmasının Rusya açısından anlamını da çok iyi biliyorum.

  • Çatışma karşısında Meksika’nın önerisinin özü nedir?

Öncelikle, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların kriz karşısında paralize olduğunu gözlemliyorum. Uluslararası düzen, uluslararası toplum ve kurumları krize çözüm bulmakta yetersiz kalmıştır.

Bu bağlamda Meksika sıradışı bir öneri sundu. Tıkanıklığı aşmak ve savaşın sürmesi halinde derinleşecek ekonomik krizi engellemek amaçlandı.

Meksika Devlet Başkanı, uluslararası bir diyalog ve arabuluculuk komitesi oluşturulmasını önerdi. Önerilen üyeler: Papa Fransisco, çünkü iklim değişikliği, eşitsizlik ve azınlık hakları gibi küresel sorunlara müdahaleleri ile büyük saygınlık kazandı; Hindistan Başbakanı, çünkü bu ülkenin Rusya ile Sovyetler Birliği döneminden beri çok yakın ilişkileri mevcut ve Modi, uluslararası düzlemde de büyük saygınlığa sahip. Ve tabii, yine önemli saygınlık kazanmış BM Genel Sekreteri.

Öneri, bu üç kişinin bir araya gelip, uluslararası kurumlar dışında bir mekanizma yaratması ve Ukrayna ve Rusya arasında bir diyalog sağlaması.

TÜRKİYE’NİN DESTEĞİNE YEŞİL IŞIK

  • Türkiye’nin de Ukrayna ve Rusya arasında arabuluculuk için çok sayıda girişimi oldu. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kişisel görüşüm şöyle: Bu iki hükümeti, Ukrayna ve Rusya hükümetlerini masaya oturtup bir diyaloğa girmelerini sağlayacak her girişim son derece değerlidir. Dolayısıyla Meksika’nın bu girişimine verilecek her türlü desteğe, kanımca kapılarımız açıktır. Amaç, en kötü olasılık olan nükleer savaşı da engelleyecek bir çözüm bulmaktır.

Tabii ben görüşümü Meksika hükümeti, yani yürütme adına açıklamıyorum. Hükümet adına açıklamayı ancak Dışişleri Bakanlığı yapabilir. Biz ise yasamayı temsil ediyoruz.

Bununa birlikte, Meksika hükümetinin Türkiye’nin desteğini olumlu karşılamaması için hiçbir neden görmüyorum. Bu desteğin Meksika tarafından kabul edilmesi büyük, çok büyük olasılık.

‘BİZ DE YAPTIRIMLA TEHDİT EDİLDİK’

  • Çatışmalar devam ederken ABD’nin bir yandan yaptırımlar uygulaması ve diğer yandan Ukrayna’ya silah göndermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Meksika hükümetinin yaptırımların uygulanmasına karşı olduğunu söyleyebilirim. Bizim bu tutumumuz, dünyadaki bütün krizler için geçerli, çünkü biz Meksika olarak kendimize de yaptırım uygulanmasını istemiyoruz. Ki ülkemiz bizzat kısa bir süre önce yaptırım tehdidine maruz kaldı.

Bu nedenle Meksika hükümeti yaptırım uygulamıyor ve mevcut yaptırımlara da katılmıyor. Zaten yaptırım, başka ülkelerin içişlerine karışmak anlamına gelirdi ki bu, bizim temel dış politika ilkelerimize karşıdır.

ABD’nin silah göndermesi konusunda görüşümü kendime saklıyorum. Bu konuda Dışişleri Bakanlığı’nın açıklama yapması daha uygun olur.

Sonraki Haber