Ukrayna’ya giden silahların yarattığı tehlike

Ukrayna’ya gelen silahlarla ilgili iddialar sadece AB ülkelerine kaçırıldığıyla sınırlı değil. Türkiye’yi de yakından ilgilendiren bir yanı mevcut....

Ukrayna Savunma Bakanı Aleksey Reznikov, 15 Temmuz 2022 günü Financial Times’a verdiği röportajda ülkesine gönderilen Batı silahlarının daha dikkatli izlenmesi gerektiğini kabul etti. Financial Times, daha önce, kaynaklara atıfta bulunarak, NATO ve AB'nin, daha sonra karaborsaya düşebilecekleri korkusuyla Ukrayna'ya silah transferi üzerindeki kontrolü sıkılaştırma niyetinde olduğunu yazmıştı. Bir dizi NATO üyesi ülke, Kiev ile bir takip sistemi veya ayrıntılı bir silah listesi oluşturma olasılığını tartışıyor.
Ukraynalı Bakan, bu iddialar üzerine Kiev'in bir silah kaçakçılığının kaynağı olmayacağını savunmasına rağmen, silahların Ukrayna sınırından AB’ye yasadışı taşınması olasılığını tamamen dışlamanın imkânsız olduğunu da itiraf etti.
Reznikov, röportajda bazı Batılı ülkelerin silahların hareketini izlemek için Ukrayna'ya temsilciler gönderdiğini de sözlerine ekledi.


GÜMRÜK YETKİLİLERİ YOLSUZLUĞA BATMI DURUMDA


Ancak Bakanın bu sözlerinin dünya kamuoyunu rahatlattığı söylenemez. Her ne kadar Reznikov kendi sınır kapılarında bu temelde bir bilgi olmadığını söylese de Ukrayna gümrüğü yolsuzluk ve rüşvet skandallarıyla nam salmış durumda. Yetkililer, çıkar gruplarının çok rahat bir şekilde sınır görevlileriyle anlaşarak bu silahları yurtdışına çıkartabileceklerini düşünüyor. Hatta üst düzey gümrük yetkililerinin de bu işe bulaşmış olabileceğine dair şüpheler var. Çünkü hâlihazırda bir kaçakçılık mekanizmasının üzerinde oturuyorlar.
Bütün bunların bilinmesine rağmen NATO ve AB ülkeleri yetkililerinin Ukrayna'nın tedarik edilen silahlar üzerindeki kontrolüne güvendiklerine dair açıklamaları ikiyüzlü bir tutum olarak karşımıza çıkıyor.


BATI’DA ÇIKAN “ÇATLAK” SESLER


Bu temelde Batı’dan çıkan “çatlak” sesler ise hemen ötekileştirilip susturulmak isteniyor. Örneğin ABD Kongre üyesi Victoria Spartz’ın Ukrayna’ya giden silahlar üzerinde bir kontrol mekanizması oluşturulması için harekete geçmesinden sonra Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oleg Nikolaenko onu Rus anlatılarını Amerikan siyasetine yerleştirmeye çalışmakla suçlamıştı.


SAVAŞIN UZAMASI KİMLERE YARIYOR?


Ukraynalı yetkililerin bu türden kontrol mekanizmalarından çekindikleri görülüyor. Ukrayna savaşının bölgeye maliyeti oldukça ağır olurken, Ukrayna’da bir takım üst düzey yetkililerin bu savaştan büyük gelirler elde ettikleri artık açıktan konuşulur hale geldi. Savaşın uzaması bir taraftan ABD planlarına, diğer taraftan da savaş sonunda ülkeyi terk etmeye hazırlanan Ukraynalı “devlet adamlarının” ceplerini doldurmasına yarıyor.
Ukrayna’ya gelen silahların AB ülkelerine kaçırılması, mülteci sorunun zirve yaptığı Avrupa’da suç oranlarının yükselmesine yol açabilecek. Diğer taraftan bazı terör gruplarının da bu kaynaklardan beslenmesini sağlayacak.


PKK DA BU SİLAHLARDAN BESLENİYOR


Ukrayna’ya gelen silahlarla ilgili iddialar sadece AB ülkelerine kaçırıldığıyla sınırlı değil. Türkiye’yi de yakından ilgilendiren bir yanı mevcut.
Donetsk’te Neo-Nazi taburlarında savaşırken yakalanıp idama mahkûm edilen eski YPG’li İngiliz paralı asker Aidan Aslin, geçtiğimiz günlerde Ukrayna'ya gönderilen silahların PKK'ya gittiğini söylemişti. Daha önce Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin de Washington'un Ukrayna’ya gönderdiği MANPAD ve Javelin'lerin PKK/YPG'nin eline geçtiğini iddia etmişti.

Sonraki Haber