Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Aydınlık'a konuştu: Devlet desteği üretim odaklı olmalı

Yaklaşık 500 bin aileyi doğrudan ilgilendiren fındıkta tartışmalar bitmiyor. Trabzon Ticaret Borsası Başkanı ve Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, üreticilere uyarılarda bulundu: “Üretici ihtiyacı kadar ürünü piyasaya indirsin. Emanete fındık bırakmasın.” diyen Arslantürk, kontrolün üreticiden çıktığını tüccarın da bunu kullandığını belirtti. Ulusal Fındık Konseyi Başkanı, devletin verdiği alan bazlı desteğin de tamamen üretim odaklı bir yapıya çevrilmesi gerektiğini söyledi. Arslantürk’le fiyatların neden düştüğünü, üreticinin ve devletin yapması gerekenleri konuştuk.

  • Fiyatlar bu kadar nasıl düştü?

Fiyat, arz talebe göre belirleniyor. Bugün örneğin fiyatlar serbest piyasada 24 TL, Burada üreticinin ürününü hızlı bir şekilde piyasaya indirmesinin etkisi var. Arza karşı bir talebin olduğu noktada oluşuyor fiyatlar. Ama biz zaten sezon daha girmeden 25 TL seviyesindeki fiyatların hem üretici açısından hem de tüketici açısından ideal fiyat olacağını ifade etmiştik. Yine aynı görüşe devam ediyoruz. TMO, sınırlı sayıda ürün alıyor. Serbest piyasada fiyatlar arz-talebe göre belirlendiği için, düşüyor. Aslında burada üreticiye düşen önemli görevler var.

  • Nedir o görevler?

İhtiyacı olduğu kadar fındığı piyasaya indirmeli. Emanete kesinlikle fındık vermemeli ama bir bakıyorsunuz üretici bir an önce fındık elimden çıksın gayreti içerisinde.

TÜCCAR ÜRETİCİNİN DURUMUNU KULLANIYOR

  • Ama üreticinin borcu var, işçi parasını ödemek zorunda, okullar açıldı, masraflar arttı…

Söyledikleriniz doğru. Ama ihtiyacı kadarını indirsin. Şu anda Türkiye genelinde piyasaya yaklaşık 400 bin ton fındık indi. Bu 400 bin tonun 100 bin tonu emanet. Bu doğru değil. Böyle olunca kontrol üreticiden çıkıyor. Tüccar da bunu kullanıyor. Biz ihracatçı olmamıza rağmen bu duruma kesinlikle karşıyız. Üretici ihtiyacı kadarını piyasaya indirmeli. Bunu yaptığı takdirde istediği fiyatı alacaktır. Şimdi burada bir havuz var. Bu havuzun büyüklüğü, içine aldığı suyla ölçülür. Bu fındık sektörü de öyle bir sektör. Dinamikleri çok hızlı olan, anında bilgi akışının yoğun olduğu bir sektör... O yüzden üreticiye düşen görevler var, ihracatçıya ve devlete düşen görevler var. TMO’nun alım noktaları az. Belirli bir kota uygulaması da var rekolteye göre. Üretici, çok üretmiş, satamıyor mecbur piyasaya dönmek durumunda. Bunların düzeltilmesi gerekiyor.

BU SEZON 30 BİN TON İHRAÇ ETTİK

  • Bir kilo fındığın maliyeti ne kadar?

Bir kilo fındığın maliyeti Türkiye şartlarında Orta ve Doğu Karadeniz arasında 12-13 TL’yi geçmez. Ama üretirseniz. Sen bir dönümde 30-40 kg üretip ona göre maliyet hesabı yaparsan 26 TL de yetmez 30 TL’de. Nereden baktığınıza bağlı olay. Bu yıl bir dönümde ortalama 120 kg fındık üretildi. Taban arazilerde maliyet 6-7 TL, meyilli arazilerde 15-16 TL’dir. Ortalaması da 12-13 TL’dir. Ben üreticiyim benim burada örnek bahçem var. Bizim örnek bahçede üretim maliyetimiz 9 TL.

  • Fındığın ihracatına dönersek, bugün fındık ihracatı ne durumda?

Bugün itibariyle 30 bin tona ulaştık sezon ihracatı olarak. Önceki yıllarla mukayese ettiğimiz zaman ortalama bir şekilde gidiyor ama biz zaten sezona girmeden ihracatın geçen yıla göre yüzde 15 fazla olacağını ifade ettik. Bizim beklentimiz iç fındık olarak 200-240 bin ton. Ve bunun karşılığında da 2.5 milyar dolarlık bir ihracat getirisi. Yani 500 milyon dolar daha geçen yıla göre ihracatımızı artırmış olacağız.

  • Bunu artırmanın yolları var mı?

Var, üretmek, üretmek, üretmek. Bizim zaten kendimize tek görev kıldığımız nokta bundan sonrasında üretmek. Ne kadar çok üretirsek o kadar çok satarız. Karşılığında da bugünkü 2-2.5 milyar doları 4.5-5 milyar dolara rahat taşırız.

ÜRETİMİ İKİ KATINA ÇIKARMAK MÜMKÜN

  • Nasıl olacak bu?

Çok kolay. Üretimin metodu var. Örneğin bizim bir örnek bahçemiz var, 7 yaşında. Rekoltesi 258 kg dönüm başına. Türkiye’deki ortalama 120 kg bizim bahçemizde 258 kg ve 7 yaşında bu bahçe. Bizim beklentimiz 10 yaşında 400 kg’ın üzerinde bir üretim yapmak. Bu örnek dediğimiz bahçe anormal derece bakım yapılan bir bahçe de değil. Sadece doğru tarımsal uygulamalar… Ancak neticede hedefimiz normal bir hedef. Yani 400-500 kg üretmek mümkün. Türkiye’de şu anda ortalama 700 bin ton üretimi en az iki katına çıkarmak mümkün.

ARAZİ TOPLULAŞTIRMA SORUNU ÇÖZÜLMELİ

  • Bunu üreticilerin tek başına yapması mümkün mü?

Burada devletin üzerine düşen görevler var. Arazi toplulaştırması sorunu var. Bir an önce çözülmesi gerekiyor. Ya da kiralama yöntemi gibi farklı farklı yöntemlerle bu sorunun çözülmesi gerekiyor. O yöntemlerle optimum bir arazi ortaya koyulabilirse karşılığında da üretici o bahçeyle mutlak suretle ilgilenir. Örneğin makineli tarım yaygınlaştırılmalı. O da maliyetleri önemli ölçüde aşağıya çeken bir uygulama. Bugün devletin verdiği alan bazlı desteği tamamen üretim odaklı bir yapıya çevirmeliyiz. Bunların bir an önce yapılması gerekiyor.

Sonraki Haber