Ulusal Kanal örtülü ödenekten 1 kuruş almadı!

Sözcü yazarı Emin Çölaşan, Ulusal Kanal'ın Digiturk'e örtülü ödenek parasıyla girdiğini iddia etti. Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel ve Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkkan: Sözcü ve yazarı, yalanları nedeniyle yargıda hesap verecek!

Ulusal Kanal'ın dört ay önce Tivibu ve Digiturk yayın ağına girmek için başlattığı kampanya başarıya ulaştı ve Ulusal Kanal 1 Mart’ta Digitürk 52 kanalda yayınlarına başladı. Türkiye'nin milli kanalının başarısını hazmedemeyen Biden tayfası, Ulusal Kanal’ı hedef aldı.

"Şimdi cemaati savunma zamanı" başlıklı yazılarıyla hatırlanan, HDP'ye oy isteyen yazıları ile akıllarda yer edinen Emin Çölaşan Ulusal Kanal'ın Digitürk'e girebilmek için "Örtülü ödenekten para aldığını" ileri sürdü.

Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel ve Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkkan, Çölaşan’ın yazısının psikolojik savaş ürünü olduğunu belirterek hukuki işlemlerin başlatıldığını açıkladılar. Ulusal Kanal programcısı Halil Nebiler de Cumhurbaşkanlığı’ndan konuyla ilgili açıklama yapılmasını talep etti. Ulusal Kanal gönüllüleri ise "Ulusal Kanal'ın örtülü ödeneği biziz" dediler.

‘BİDEN MEDYASI TÜRKİYE’YE KARŞI MEVZİLENDİ’

Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel, Ulusal Kanal’a yönelik hakarette bulunan Emin Çölaşan’ı eleştirdi. Sözcü gazetesinin, Biden medyasına düşen görevi yaptığını belirten Önsel, “Türkiye'ye karşı mevizlenen bir psikolojik savaş harekatını başlatmış bulunuyorlar” dedi. Önsel şöyle sürdürdü: “Binlerce Ulusal Kanal gönüllüsü, işçisi, çiftçisi, zanaatkarı, sanayicisi dahil olmak üzere bütün bir millet bu kampanyaya eşsiz bir destek verdi. Türkiye tarihinde hiçbir medya kuruluşunun yapamayacağı eşsiz bir mücadeleye önderlik etmiş bulunuyoruz. Banka hesaplarımız açık, ortadır. Emin Çölaşan’lar Ulusal Kanal'a karşı kinlerini kusuyorlar. Karşılarında bir düşman varmış gibi hareket ediyorlar. Avukatlarımız derhal harekete geçiyorlar.

'PSİKOLOJİK SAVAŞ'

Adnan Türkkan "Bu yalanın sahibi Emin Çölaşan'dır, bu yalan metnini yayınlayan da Sözcü gazetesidir” dedi ve şöyle sürdürdü: “Kampanyanın başladığı günden itibaren milletimize, ‘Ulusal Kanalımızı Tivibu ve Digitürk'e sokmak istiyoruz. 3.5 milyon lirayı toplamamız gerekiyor’ diye bir mektup yazdık. Bunu basın metni haline getirdik tüm gazetecilere, köşe yazarlarına, gazetelerin haber servislerine gönderdik. Dört aydır Sözcü gazetesi tek satır haber yapmadı, Emin Çölaşan tek bir satır yazmadı. Ama zafere ulaştığımız gün, o zaferi bozmak için Emin Çölaşan, psikolojik savaş görevi yerine getiriyor.

‘GÖNÜLLÜLERE DE İFTİRA’

Emin Çölaşan'ı “gerçeğe birazcık sadakati varsa” Ulusal Kanal gönüllüleriyle görüşmeye davet eden Türkkan, Gönüllülerin tepkisini de şöyle ifade etti: “Her yerden dostlar yazıyor. Bu yalan, sadece Ulusal Kanal'a değil, Ulusal Kanal'ın bu kampanyasına katılan herkese yapılan iftiradır. Gönüllüler ‘Ben de şikayetçiyim ben de dava açacağım’ diyorlar. Çölaşan gelsin, Balıkesir'e gidelim. Etem ağabeyimizin yerine gidelim. Bakın 15 milyon liralık zeytinliğini, evini, yazlığını, hepsini Görev Vakfı'na bağışladı.

‘VATAN İÇİN PAYLAŞMAYI HERKES ANLAYAMAZ’

Adnan Türkkan, Çölaşan’ın "Ulusal Kanal daha çalışanlarının maaşlarını vermiyor nasıl Digitürk'e girdi" sözlerine de şu yanıtı verdi: “Bırakın maaş almayı, Ulusal Kanal emekçileri maaşlarını bu kampanyaya bağışladı. Siz kendi bireysel dünyanızda başka şeyler görüyor olabilirsiniz ama burada vatan için, millet için paylaşmak var. Ulusal Kanal emekçileri her şeyini ortaya koyuyor.

Tüm banka hesaplarımız ortada. 5 bine yakın izleyicimiz, Görev Vakfı destekçimiz bu kampanyaya katıldı. Bunun içerisinde 25 lira gönderen arkadaşımız da var, 200 bin lira gönderen sanayicimiz de var. Büyük bir emek seferberliği var. Herkes Ulusal Kanal Tivibu'ya, Digitürk'e girsin, 20 milyon kişiye daha ulaşsın diye alın terini, ürettiğini burada paylaştı. Çok açık bir şekilde Çölaşan bu emeklere, Hayriye öğretmenimize, Ethem abimize, öğrenci kardeşlerimize iftira atmaktadır.

“Buradan bütün dostlarımıza, Ulusal Kanal izleyicilerine bir kez daha çağrı yapıyoruz. Mademki bu başarımız birilerini rahatsız etti ve psikolojik savaş için Emin Çölaşan sahaya sürüldü, biz de diyoruz ki şu kalan eksikleri de tamamlayalım. Ulusal Kanal daha güçlü bir şekilde, bu Biden çetesiyle, iftiracılarla, gümbür gümbür mücadele etsin, başarılar kazansın."

'CUMHURBAŞKANLIĞI AÇIKLASIN'

Ulusal Kanal programcısı Halil Nebiler, Emin Çölaşan'ın iddialarının Cumhurbaşkanlığı’na da hakaret olduğunu belirtti ve şu çağrıda bulundu: “Çölaşan’ın sözünü ettiği örtülü ödenek Cumhurbaşkanlığı’na bağlı ve ben Cumhurbaşkanı’nı göreve davet ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, eğer biz örtülü ödenekten bir kuruş veya herhangi bir bakanlıktan, Cumhurbaşkanlığı’ndan, devletin hazinesinden, devletin bütçesinden bir kuruş aldıysak, lütfen açıklayın. Ama almadıysak da açıklayın ki bu üzerimize atılmak istenen kara lekeyi olduğu gibi sahiplerine iade edelim.

GÖNÜLLÜLER VE ÇALIŞANLAR KONUŞTU:

'DERS VERDİM HİSSE ALDIM İKİ EVİMİ DE BAĞIŞLADIM'

Emekli Öğretmen Nuray Güran:

Bu yayın vesilesiyle belki biraz Emin Çölaşan'ı eğitebiliriz. Buradan Çölaşan'a bilgi olarak sunayım, Ulusal Kanal'ın örtülü ödeneği benim. Çünkü 15 yıldır Ulusal Kanal gönüllüsüyüm ve gönüllü yöneticisiyim. Aynı zamanda Ulusal Kanal’ın hissedarıyım. Derslerde elime biraz para geçmişti, onunla bir hisse aldım. En az 20 kişiye de hisse sattım. Hâlâ da gönüllüyüm. İki tane de konutum var. Cumhuriyet beni kul, köle katından yurttaşa yükselttiği için gerçekten Atatürkçü, plaka Atatürkçüsü olmayan Ulusal Kanal’a iki evimi de bağışladım. Onların hayatında belki böyle şeyler yoktur. Dolayısıyla anlamakta güçlük çekebilirler ama biz Tekalifi Milli gönüllüsüyüz. Sayın Çölaşan ‘google’ye girsin ve Nuray Güran diye yazsın. Ben neden bir şeylerimi bağışlamışım baksın. Şu anda 77 yaşındayım, çok yürüyemiyorum ama Ulusal Kanal için hâlâ çalışıyorum. Çünkü bu ülke benim vatanım. Ben bu ülkenin ne kiracısı ne emlak komisyoncusuyum. "Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” diyor ya şair, toprak eğer uğrunda bir şey de veren varsa vatandır. Benim evlerimin toplam tutarı 1 milyon ediyor.

Ulusal Kanal gönüllülerine başarılar diliyorum ve bu nedenle Emin Çölaşan'a teşekkür ediyorum. Biz bu kadar iyi anlatamazdık, o tersinden anlattı. Kötü komşu insanı ev sahibi yapar derler ya, kötü arkadaş da insanı bilgi sahibi yapar.

'SEN FETÖ'YE PKK'YA SAHİP ÇIK'

Ulusal Kanal Haber Müdürü Deniz Adalı: ABD ile yattıkları açılım uykularından müfteri olarak uyandılar. Üzerinden koparıp attığın çamur Ulusal Kanal'a yapışmaz. Emin Çölaşan, sen FETÖ'ye , PKK'ya sahip çık. Biz Türk Milleti demeye devam edeceğiz. Şeref kırıntısı varsa iddianı ispatlarsın.

Ulusal Kanal Program Sunucusu Erdem Özdemir: Ulusal Kanalımızın Digiturk ve Tivibu'ya girmesi Emin Çölaşan'ı gazetecilikten etti. Halktan toplanan desteklerle gerçekleşen başarıya iftira atmak gazetecilik değil. Banka hesapları ortada, gazetecilik teyit etmediğin bilgiyi yayınlamak mıdır? Bunun adı iftiracılık!

'DAVA NEDİR BİLMEZSİNİZ MİLLETE GÜVENMEZSİNİZ'

Çölaşan'ın psikolojik harp ürünü yazısına Ulusal Kanal gönüllülerinden, gazilerden, gençlerden ve parti temsilcilerinden yüzlerce tepki geldi. Onlardan bazılarını sunuyoruz:

Gazi Erten Acır: HDP'ye oy isteyen, FETÖ'ye dayanışma yazısı yazan Emin Çölaşan "örtülü ödenek" diyerek halt yemiş! Gaziler ve Şehit aileleri bu kampanyaya, Mehmetçiğin ve Gazi/Şehit ailelerinin her daim yanında durduğu için destek vermiştir. Attığı bu iftirayı kanıtlayamazsa şerefsizdir, alçaktır.

Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı: Ulusal Kanal için; gündelik işe giren öğrenciyi, evini bağışlayan Cumhuriyet öğretmenini, maaşını veren emekliyi anlayamazsınız. Dava nedir bilmezsiniz, millete güvenmezsiniz. Gazeteci değil dedikoducusunuz. Emin Çölaşan ve Sözcü özür dilemeli, yetmez, yargı önünde hesap vermeli!"

Aydınlık Gazetesi Yazarı, Akademisyen Atakan Hatipoğlu: Emin Çölaşan Ulusal Kanal'ın Digitürk'e girmeyi nasıl başardığını anlamamış ve ortaya örtülü ödenek fişteği atmış. Atatürkçülerin sözcüsü diye görülen bu yazar, baştan ayağa halka güvensizlik, çaresizlik ve siyasi bilinç yoksunluğu abidesi. Sen halkı nereden bileceksin. Yazık!

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Yıldırım Gençer: Ulusal Kanal'ın hesabını veremeyeceği tek kuruş yoktur. Üniversite, lise öğrencileri bu kampanya için harçlıklarını, yevmiyelerini verdi. FETÖ'nün Zaman'ının, Samanyolu'nun önünde kendini zincirleyenlerin, ''şimdi cemaati savunma zamanı'' diyenlerin iftiralarına şaşırmadık.

Ulusal Kanal Gönüllüsü Hülya Güneş: Bu, bağış yapanlara da hakarettir. Babamdan hatıra kalan yüzüğü Ulusal Kanal'a bağışladım. Bizler de dava açalım.

ULUSAL KANAL ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN BİR KURUŞ ALMAMIŞTIR!

Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel ve Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkkan’ın yaptıkları açıklamayı sunuyoruz:

Görev Vakfı'nın öncülüğünde Ulusal Kanal'ın Digitürk'e girme kampanyası başarıyla tamamlandı.

5 buçuk milyon lira nakit, 15 buçuk milyon lira değerinde taşınmaz bağışla 21 milyon lira toplandı.

1 Mart 2021 tarihinde Ulusal Kanal Digitürk 52. kanalda yayına başladı.

Bu büyük başarının Türkiye'de ve hatta dünyada benzeri yoktur.

Tam bu sırada Sözcü Gazetesi, Emin Çölaşan imzasıyla “Vatan Partisi Digitürk’te” başlıklı yazı yayımlamıştır.

Bu yazıdaki iddialar yalandır, iftiradır. Bu yazının basın ahlakıyla ve gazetecilik namusuyla en ufak bir ilgisi yoktur.

Bu iftira ve yalan nedeniyle Emin Çölaşan değil, Sözcü Gazetesi de sorumludur.

Örtülü ödenekten ve hükümetten bir kuruş para alınmamıştır.

21 milyon liralık kaynak binlerce vatanseverin katkısıyla, dişle tırnakla, emek ve alın teriyle toplandı.

Türk devrimcisinin yaptığı gibi yaptık. İki yüz yıllık fedakarlık geleneğimizden kuvvet alarak başardık. Millete dayanmayı esas aldık. İşçiler, öğrenciler, çiftçiden, zanaatkârdan ve vatansever sanayicilerimizden aldık. Bütün katkılar banka hesaplarımızda yer almaktadır.

Ulusal Kanalımızı öncü kahramanlar yarattı ve şimdi de Digitürk'e girmesini sağladı. Ulusal Kanal hem izlenmede hem güvenirlikte birinci olma hedefini önüne koymuştur. Görev Vakfı, bu hedefe ulaşmak için bütün vatandaşlarımızı katkıda bulunmaya çağırıyor.

Sözcü Gazetesi ve yazarı Emin Çölaşan iftira ve yalanları nedeniyle yargıda hesap verecektir.

Ulusal Kanal’ın örtülü ödeneği, evlerini, tarlalarını, arsalarını, burslarını, aylıklarını, asgari ücretlerini, alın terlerini bu kampanyaya katan Nuran’lar, Ethem’ler, Ahmet’ler, İrem’lerdir.

Sonraki Haber