CHP ABD’ye teslim bayrağı çekti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Dış Politika Başdanışmanı Ünal Çeviköz, ABD'nin önde gelen yayın organı Newsweek'e konuştu. Çeviköz, Altılı Masa'nın 14 Mayıs seçimlerinden galip çıkması durumunda dış politikada neler değişeceğini anlattı...

14 Mayıs seçimleri yaklaşırken Batılı yayın organlarında seçim sonrası Türkiye’nin izleyeceği dış politikaya ilişkin yorumlar arttı. Batılı yayın organlarında Altılı Masa’nın kazanması durumunda “Türkiye’nin dış politikasının yeniden rayına oturacağı” değerlendirmesinde bulunuluyor. Bir anlamda talepler sıralanıyor. Altılı Masa’dan verilen yanıtlar da “Batı’ya güvence” şeklinde. Daha önce Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı açıklamalarda açıkça Batı’yı memnun eden politikalar dile getirilirken en son Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dış Polititika Başdanışmanı Ünal Çeviköz’ün, Newsweek dergisine yaptığı açıklamalar Batı’ya verilen taahhütlerin özetini oluşturuyor.

Altılı Masa’nın ABD ve AB’ye verdiği taahhütlerin ana hatları şöyle:

İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ

Altılı Masa seçimi kazanırsa ilk işi İsveç’in NATO üyeliğini onaylamak olacak. İsveç’in NATO üyeliğini 11-12 Temmuz’da Litvanya’da yapılacak NATO zirvesine yetiştirmeyi planlıyor. Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Ünal Çeviköz, Newsweek dergisinden David Brennan’a açıklamalarda bulundu. Dergide, “İsveç Temmuz Zirvesinden Önce NATO'ya Katılabilir: Türkiye Muhalefeti” başlığıyla yayımlanan haberde Çeviköz, muhalefetin 14 Mayıs seçimlerini kazanması durumunda, yeni parlamentonun İsveç'in NATO üyeliğini onaylayacağını söylüyor. Çeviköz, sürecin 11-12 Temmuz'da Litvanya'nn başkenti Vilnius'ta düzenlenecek NATO Zirvesi'ne yetişmesi konusunda umutlu olduğunu ifade ediyor.

Ünal Çeviköz

ABD-AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ GENİŞLEYECEK

Altılı Masa sözcülerinin Batı’ya bir başka taahhüdü de ABD ve AB ile yıpranmış ilişkilerin onarılması. Bu çerçevede verilen taahhütlerde şunlar var:

“Ankara ile ABD arasında yeni bir savunma işbirliği döneminin başlatılması. F-16'larla ilgili 20 milyar dolarlık anlaşmanın sonuçlandırılması. Türkiye'nin 2019'da çıkarıldığı F-35 savaş uçağı programına yeniden katılması.

Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Çeviköz, bu durumu, “Seçim sonrası yeni iktidar döneminde iç politikadaki demokratikleşme süreciyle ve yeni dış politika vizyonuyla beraber, Türkiye-ABD ilişkilerinin de daha fazla alana ve ufka sahip olacağına inanıyoruz.” diye özetledi.

Çeviköz, Kılıçdaroğlu liderliğindeki yeni yönetimin, özellikle Türk-ABD savunma sanayi işbirliğinde meydana gelen hasarın bir kısmını onarmaya çalışacağını söyledi. ABD'nn bu hafta yaklaşık 259 milyon dolar değerinde bir F-16 modernizasyon paketini onaylamasının gelecek için iyi bir işaret olmasını umduğunu kaydeden Çeviköz, F-35 savaş uçağı ile ilgili tavırlarının da Millet İttifakı'nın altı lideri tarafından imzalanan ortak tutum belgesinde de yer aldığını söyledi.

UKRAYNA’YA DESTEK

Altılı Masa’nın bir başka taahhüdü ise Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın yanında yer almak. Kılıçdaroğlu Amerika’da yaptığı açıklamada, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de çeşitli programlarda açıkça iktidara gelmeleri halinde Ukrayna’ya destek vereceklerini ilan etti. Çeviköz de “Rusya’ya, Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu hatırlatacağız.” dedi. Türkiye-Rusya ilişkilerine sabotaj niteliğindeki bu açıklamalara Altılı Masa tabanından bile tepki var. Turizmciler ve yaş meyve sebze üreticileri, Altılı Masa’nın Batı’ya güvence vereceğim derken Türk turizmini ve tarımını tehlikeye attığını ifade ediyorlar. ABD’nin kuyruğuna takılan Avrupa’nın yaşadığı enerji krizini ve enflasyonu hatırlatıyorlar.

'S-400'LERDEN KURTULMA

NATO Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400’lerden rahatsız. Altılı Masa bu konuda da NATO ile birlikte hareket ediyor. Muhalefet sözcüleri S-400’lerden kurtulma hesapları yaparken Kılıçdaroğlu’nun uzun süre NATO’da çalışan başdanışmanı Çeviköz Newsweek dergisine yaptığı açıklamada S-400 konusunda özetle şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye'nin F-35 projesine yeniden dahil olmasının ya da ABD ile savunma sanayii işbirliğini ilerletmesinin önündeki en büyük engellerden birinin Ruslardan S-400 alımı olduğunu biliyoruz.” Kurulacak yeni hükümet S-400'lerin yarattığı tehlikeleri bertaraf etmek için NATO müttefikleriyle birlikte çalışmaya istekli olacaktır. Hem Türkiye'yi hem de ABD'yi tatmin edecek bir anlayış olacaktır. S-400 engelinin çözülmesiyle birlikte, Türkiye'nin ABD ile savunma sanayi işbirliğine devam edeceğinden eminim. NATO müttefiklerimizin S-400'lerin Türkiye topraklarındaki varlığına ilişkin güvenlik algısını tatmin edebilecek çeşitli mekanizmalar ya da seçenekler olabilir. Bence bu endişelerin üstesinden gelmek için pek çok olasılık olacaktır.”

RUSYA’YA YAPTIRIMLARA UYMA

ABD Rusya’nın Türkiye üzerinden yaptırımları delmesinden rahatsız. ABD Hazine Bakan Yardımcısı, Türkiye’ye yaptığı ziyaretlerde hem Türkiye’yi hem iş dünyasını tehdit etti. Altılı Masa da Rusya’ya yaptırımlara uyma konusunda ABD ve AB’ye güvence veriyor: “Yeni hükümet, Rusya’nın Türk firmaları aracılığıyla yaptırımları aşmasına karşı daha yoğun bir denetim uygulayacaktır. Bu konuya kesinlikle daha dikkatli bakacağız.”

SURİYE’DE NE İŞİMİZ VAR

ABD’nin en hassas olduğu konulardan biri de Suriye’de Fırat’ın doğusundaki Türk askeri. Amerikalılar kurmayı planladıkları PKK devletçiği için Türk askerini bir tehdit olarak görüyor. Seçim öncesi olası bir harekatı önlemek için bizzat ABD Genelkurmay Başkanı bölgeye geldi. Türkiye’ye mesaj verdi.

Altılı Masa ile ABD arasında bu konuda da bir anlaşma yapıldığı görülüyor. PKK/HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması Kılıçdaroğlu’na destek vermesi, PKK’ın eylemsizlik kararı da bun anlaşmanın bir parçası. PKK yöneticilerinden Sabri Ok’un kararı “uluslararası güçlerin, devletlerin, kuruluşların önerisiyle aldıklarını” açıklaması da gizli bir anlaşma olduğunun ilanı.

Altılı Masa ortakları “Suriye’de ne işimiz var” diye tepki gösteriyorlar. Bunun nedeni ABD’nin PKK devletçiğini güvence altına alma planı. Altılı Masa Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Çeviköz, de Batılı yayın organlarına yaptığı açıklamada Suriye’deki Türk askerinin durumunu yeniden değerlendireceklerini söyledi. Halkın tepkisinden korktukları için de Şam’la ilişkileri normalleştirmeyi öne çıkardı. Tür askeri çekilirse Suriye ile ABD karşı karşıya gelecek.

BBC’DE KILIÇDAROĞLU GÜZELLEMESİ

HDP’lilerle kol kola yürümüştü.

HABER MERKEZİ

İngiltere’nin “tarafsız” namıyla isim yapmış kamu yayın kurululuşu BBC, CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na övgü dolu bir tanıtım yazısı yayınladı. İngilizce “advertorial” (aslında paralı ilan, ama görünüşte haber) tadındaki metin, Cumhuriyet gazetesinde “İngiliz basını Kılıçdaroğlu’nu tanıttı” başlığıyla duyuruldu. BBC haberinde Kılıçdaroğlu, yere göğe konamadı. “Yumuşak dilli eski bir devlet memuru”, “İki kez yumruklandı. Yanağı ve gözü morarmasına rağmen meslektaşlarını sakin olmaya çağırdı.”, “Fiziksel saldırılara karşı barışçıl, tepkisi de öyle.” gibi ifadelerin yer aldığı metinde, Adalet Yürüyüşü’ne de yer verildi ve 450 km’yi bir kahraman gibi yürüdüğü ileri sürüldü.

BÜTÜN ÜMİTLERİ ALTILI MASA

BBC haberinde, Kılıçdaroğlu'nun "Erdoğan'ı yerinden etmek için şu ana kadarki en büyük şansa sahip." olduğu belirtildi ve şu portre çizildi: “İktidara geldiğinden beri 20 yılda Türkiye'nin en güçlü adamı olan Recep Tayyip Erdoğan'ı yerinden etmek için şu ana kadarki en büyük şansa sahip… Yumuşak dilli eski bir devlet memuru olarak Türkiye'nin gösterişli ve güçlü cumhurbaşkanının tam zıttı.”

BBC, Kılıçdaroğlu’nu mazlum ve her taraftan saldırıya uğrayan bir lider olarak tanımlayarak 2014’te yumruklandığını, ama inatla “Demokrasiye giden yol engellerle doludur.” dediğini yazdı. Bununla da yetinmeyen tanıtım yazarı, 2016 yılında da PKK tarafından konvoyuna füze fırlatıldığını ve 2017 yılında IŞİD'in düzenlediği bombalama eyleminden kurtulduğunu belirtti.

ATATÜRK OLMAZSA OLMAZ

BBC, haberinde CHP’nin bugünkü halini överken Atatürk’e sahip çıkmayı da ihmal etmedi:

Kılıçdaroğlu için "Deniz Baykal'ın kaset skandalının ardından lideri olduğu CHP'de girdiği birçok seçimi kaybetti." denilen haberde, "Kökleri Türkiye'nin modern laik kurucusu Kemal Atatürk'e kadar uzanan CHP'nin cazibesini arttırdı." ve "Ülkedeki tüm farklı renkleri kucakladı." ifadesi yer aldı.

BBC, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunu da şöyle ele alıyor: "Yakaladığı üne rağmen cumhurbaşkanlığı için yarışmamayı tercih etti ve beş yıl daha bekledi. CHP'nin İstanbul ve Ankara'da belediye başkanlığı yarışını kazanan tartışmasız daha yüksek profilli figürleri var. Ancak parti arkadaşları bu seçimin liderlerinin zamanı olduğuna inanıyor".

Sonraki Haber