Üniversite hastanelerine test için yetki tanınmalı

Sağlık Bakanlığı’nın önceki gün güncellediği koronavirüs rehberinde, olası vaka tanımı değişti. Öksürük, yüksek ateş gibi bulguları olan hastalara, yurt dışı öyküsüne bakılmaksızın test uygulanabilecek. Prof. Dr. Haluk Eraksoy, Sağlık Bakanlığı’na üniversite hastanelerine yetki tanınmasını önerdi

Türkiye’de yeni tip koronavirüs vakası görülmesinin ardından Sağlık Bakanlığı Koronavirüs (Kovid-19) Rehberi’ni önceki gün güncelledi. Testin uygulanacağı kişilere ilişkin ölçütler değişti. Önceki rehberde yer alan yurt dışı temaslı olma şartı kaldırıldı. Sağlık Birimlerine yapılan başvurularda, hastalık bulguları bulunması halinde yurt dışı teması aranmaksızın tanı testi uygulanacak. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkan Prof. Dr. Haluk Eraksoy, vakanın tespitinin ardından yeni bir durumun söz konusu olduğunu söyledi. Aydınlık’a konuşan Eraksoy, tanı testinin yapıldığı referans laboratuvar sayısının da artabileceğini ifade etti.

OLASI VAKA TANIMI DEĞİŞTİ

Yeni rehberde yurt dışında bulunma ya da temas öyküsünün yanı sıra olası vaka tanımına, ateş ve öksürük ve solunum sıkıntısı gibi akut solunum yolu hastalığı belirti ve bulgularından en az birinin bulunması, klinik tablonun başka bir nedenle açıklanamaması ölçütleri de eklendi. Bu ölçütlerle sağlık birimlerine başvuran kişilere hekimlerin uygun görmesi halinde tanı testi uygulanabilecek.

Prof. Dr. Eraksoy, yeni tanımla ilgili şöyle konuştu: “Yurtdışıyla teması olma koşulu vardı, o koşul yine var. Ama buna uygun olmayan olgular da artık şüpheyle karşılanıp teste tabi tutulacak.

Bir hastada ateş, öksürük solunum sıkıntısı, hastaneye yatış gerektirecek bir klinik tablo, zatürre etkenlerinin saptanması akla bu virüsü getirecek.”

5 LABORATUVAR VAR

Sağlık Bakanlığı, olası vakalardan alınan numuneleri, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (HSGM) Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarı ve belirlenmiş illerde hizmet veren Halk Sağlığı Laboratuvarlarında test ediyor. Daha önce Ankara ve Erzurum’da iki laboratuvar bu testi yapıyordu. Geçen hafta İstanbul’da da test uygulanmaya başlandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki gün en kısa zamanda iki laboratuvarın daha bu tanı testi yapacağını söyledi.

Testin neden daha fazla laboratuarda çalışılamadığını Prof. Dr. Eraksoy açıkladı: “Bu moleküler, özellikli bir test. Ekspertiz, deneyim ve eğitim gerektiriyor. Yapma kabiliyetine sahip personel belli bir eğitimden geçiriliyor. Bakanlık, olgu sayısının artmasıyla birlikte yeni laboratuvarlarda testi yapmaya mecbur kalıyor. Örneğin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Türkiye için ciddi bir hastalıktır. Ancak Türkiye çapında görülmesi beklenmez. Bunu için bu hastalığa ilişkin testin yapıldığı laboratuvarın her yerde olmasına gerek yok. Ancak koronavirüs tüm Türkiye’ye yayılma potansiyeline sahip. Laboratuvar sayısının artması kaçınılmazdı. Bu 5 laboratuvara zaman içinde İzmir, Antalya, Bursa da eklenebilir. Türkiye’de bu hastalıkla ilgili bir farkındalık var. Bizim şansımız virüsün ülkeye geç girmesi de oldu. Test sayısını artırabilirsek daha kontrollü olur. Üniversite hastanelerine bu yetki tanınabilir. Bu hastaneler bunu yapabilecek yetkinliktedir.”

YAYILMANIN DURMASI İÇİN BAĞIŞIKLILIĞIN ARTMASI GEREKİYOR

Havaların ısınmasına çok da güvenmemek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Haluk Eraksoy sözlerine şöyle devam etti:

“Belli bir bağışıklık düzeyinin de oluşması gerek. Toplumda yüzde 30 gibi bir bağışıklık düzeyi tutturulabilirse virüsün hızını kesmesi bekleniyor. Hastalanan herkes yoğun bakımlık olmuyor. Bu hastalar, bir şekilde toplumun sigortası haline gelecek. Bizim toplumumuzda bu seyir beklenir mi? Bilmiyoruz. Dünya üzerinde böyle bir senaryo var. Baharın ve güneşin olumlu bir etkisi de mutlaka olacaktır. Çin’deki durum nedeniyle çan eğrisinin inişe geçtiği düşünülüyor.”

PANDEMİ NE ANLAMA GELİYOR?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını pandemi ilan etti. Prof. Dr. Haluk Eraksoy, pandeminin bir çeşit alarm olduğunu DSÖ’nün bundan sonraki aşamada ülkeler hakkında yeni tavsiye kararları alabileceğini söyledi. Eraksoy, pandeminin ne anlama geldiğini anlattı:

“Pandemi virüsün artık bütün kıtalarda varlığını ve dahası yerel yayılımda artış olduğunu gösteriyor. DSÖ, dolaşıma ilişkin bir takım kısıtlamalar getirebilir. Bir ülkenin virüsü kontrol edememesi halinde, o ülkenin yayılıma kaynak olmasına karşılık daha katı tedbirlerin alınmasının önü açılıyor. DSÖ, tavsiye kararı alır. Ülkeler de, virüsün kontrol altına alınamadığı ülkelere ilişkin yaptırımlar uygulayabilir. Örneğin yurttaşını almaz, postasını, kargosunu almaz. Pandemi bir bakıma, farkındalık yaratma ve önlemleri üst düzeye çekmek anlamına geliyor. Toplantılar daha kolaylıkla iptal edilebilir, spor müsabakalarının seyircisiz oynanması, iptali gündeme gelir. Örneğin bizim uzmanlık alanımızın en önemli kongresi Paris’te yapılacaktı. Kongrenin çevrimiçi olmasına karar verildi. İlk kez böyle bir şey oluyor.”

Sonraki Haber