Ürdün, GKRY ve F-22'ler savunmaya koşun!

İran'ın misillemesine karşı koymada hangi ülkelerin görevlendirildiği belirginleşiyor. II. Abdullah rejimi, ittifakın bir kez daha parçası olacak. G. Kıbrıs ise hem İsrail'e kapıları ardına kadar açıyor hem de olayların 'kendi iradesi dışında geliştiğini' söyleyerek Hizbullah'a dert yanıyor

Ürdünlü güvenlik kaynaklarına göre Kral II.Abdullah rejimi, İran'ın misillemesini püskürtmek için hava sahasını İsrail'in kullanımına sunacak. Arabic Post'a konuşan kaynaklar, "Ürdün ve İsrail arasında İran'ın beklenen tepkisine ilişkin güvenlik, askeri ve istihbarat koordinasyonu var. Bu koordinasyon İsrail Hava Kuvvetleri'nin Krallık semalarından geçebilecek olası İran saldırılarına karşı koymaya katılmasına izin verilmesini de içeriyor." dedi.

Lübnan yayını el-Ahbar ayrıca Ürdün'ün Güney Kıbrıs ve Yunanistan ile birlikte İran ve Hizbullah'a karşı oluşturulacak savunma bariyerinde etkin görevler edineceğini de yazdı. Bu ayın başlarında Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, İsmail Heniyye suikastının ardından şunları söylemişti:

"Kimsenin Ürdün'ü savaş alanına çevirmesine izin vermeyeceğiz. Önceliğimiz Ürdün'ü korumaktır. Hava sahamızı ihlal etmek isteyen herkesle yüzleşeceğiz."

Safadi'nin açıklaması, saldırı İran'dan geleceğine göre öncelikle Tahran'a verilmiş bir mesaj olarak değerlendirilmişti.

ADLİ SİCİL KAYDI

İddiaları destekleyense Amman'ın 7 Ekim'den beri sergilediği tutum: 14 Nisan'da Ürdün, İran'ın Gerçek Vaat Operasyonu'nda İsrail'e korumak için Batılı ülkelerin oluşturduğu savunma bariyerinin bir parçasıydı. Krallık, hava sahasında çok sayıda İHA ve füzeyi durdurdu, gelen ateşe karşı koymak için İsrail savaş uçaklarına hava sahasını açtı. Arabic Post'a göre Amman son günlerde İsrail'in hava sahasında keşif uçuşları yapmasına da izin veriyor.

Kral II. Abdullah rejimi, temmuz ayında Arap dünyasında bir ilke imza atarak Amman'a bir NATO ofisi kondurdu. HAMAS ile el-Fetih arasında 24 Haziran'da Pekin'de yapılması planlanan ikinci tur görüşmeleri, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'a baskı kurarak baltaladı. Batı Şeria'daki direnişi bastırma ve mahkumları sorgulama konusunda İsrail ile işbirliği yaptı.

Filistin'e silah sokulmasını engellemek için Irak-Suriye sınırında İsrail istihbaratı ve ABD güçleriyle ortaklık kurdu. Yemen ordusunun İsrail gemilerine uyguladığı yasakların etkilerini aşmak için Suudi Arabistan – Ürdün üzerinden İsrail'e mal sevkiyatı yapılan “kara köprüsünün” parçası oldu. Bu rotayı ifşa eden gazetecileri hapse attı.

SIRADIŞI BİR TALEP

Misillemeyi tetikte bekleyen bir başka “aktör” de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY). El-Ahbar'a göre ABD'li bir askeri heyet geçen hafta adayı ziyaret ederek savunma ve istihbarat yetkilileriyle acil toplantılar düzenledi. Lübnan gazetesi şu bilgilere yer verdi:

"Heyete, helikopterlerin yanı sıra çok sayıda ekipman, silah ve modern hava savunma sistemleri taşıyan lojistik, askeri ve güvenlik gücü eşlik etti. Yerel yetkililer daha önce bu kadar miktarda silah görmediklerini söyledi.”

Haberde, Rum kesiminin "İran, Yemen ve Hizbullah'tan beklenen saldırılara karşı önleme platformlarından biri" olarak hizmet vereceği bildirildi.

Lübnan yayınına bakılırsa "Kıbrıslı yetkilileri asıl şaşırtan şey, ABD'nin aniden adanın kara ve denizlerinde 48 saat içinde ortak bir askeri tatbikat düzenleme talebi oldu.” Gazete, bu tür tatbikatlar en az bir yıl önceden planlandığından talebin oldukça sıradışı olduğunu vurguladı.

El-Ahbar, İngiltere'nin de adadaki üslerini güçlendirdiğini, ülkeye uzmanlar ve hava savunma ekipmanları gönderdiğini belirtti. İngilizler, GKRY'de adanın yüzölçümünün yüzde 2,5'ini oluşturan iki üsse sahip: Ağrotur ve Dikelya.

İSTEMEDEN OLDU!

Tüm bu gelişmelerin ışığında Rum kesiminde halk hafta sonu sokaklara inerek, hükümetin adayı hedef haline getirmesini protesto ederken, kendini tehlikeye atmak pahasına İsrail yanlısı ittifakın yayında yer alacak olan GKRY yönetimi endişeli. Rum tarafı, Hizbullah'a yaşananların “kendi iradeleri dışında geliştiği ve ülkelerini herhangi bir savaşa dahil etmek istemediklerini” belirtti.

Mesajda adanın İran, Hizbullah ve hatta Ensarullah ile bir çatışma arenasına dönüşebileceğinden korkulduğu dile getirildi. Fakat Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen el-Ahbar, Rum yetkililerin doğrudan Tel Aviv'le koordinasyon halinde olduğu göz önüne alındığında, bu mesajların geniş çaplı bir savaş durumunda hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini vurguluyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah haziran ayında yaptığı bir konuşmada adadaki havaalanları ve üslerin Lübnan'ı hedef alması için İsrail'e açılması durumunda GKRY'nin hedef haline geleceğini söylemişti.

ADLİ SİCİL KAYDI II

Lübnan gibi Rum yönetimi de Gerçek Vaat Operasyonu'nda İran füzelerine karşı koymada kilit rol oynamıştı. Israel Hayom, 11 Mart'ta İsrail'in Hizbullah'la yaşanacak bir savaş nedeniyle Hayfa Limanı'nın kapatılması durumunda GKRY'nin Larnaka kentinde bir liman kurmayı planladığını bildirmişti.

Rum yönetimi ve İsrail, 2017'de imzalanan ortak bir bildirgenin parçası olarak son yıllarda askeri iş birliğini artırdı, o günden bugüne çok sayıda ortak tatbikat da düzenledi. Ağrotur üssünün 7 Ekim'den beri İsrail'e mühimmat sağlamak için kullanıldığını ayrıca bu noktadan Lübnan'a Hizbullah karşıtı milisleri desteklemek için silah taşındığını daha önce sütunlarımıza taşımıştık.

KULLANMAYA KIYAMIYORDU

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail'e karşı misilleme saldırısını engellemek amacıyla Batı Asya'ya hayalet F-22 Raptor jetlerinin gönderildiğini açıkladı. Kaç jetin konuşlandırıldığı ve hangi hava üssünden operasyon düzenleneceğini belirsiz. ABD'nin Türkiye de dahil olmak üzere bölgedeki birçok ülkede hava üsleri bulunuyor.

Lexington Enstitüsü'nde hava kuvvetleri analisti olan Rebecca Grant'a göre çok gelişmiş jetlerin Batı Asya'ya gönderilmesi tehdidin büyüklüğünden kaynaklanıyor:

"Bu, F-22'lerin 2005 sonlarında faaliyete geçmesinden bu yana en büyük kriz konuşlandırması. F-22'leri konuşlandırmak işin çok ciddi olduğu anlamına geliyor. Muhtemelen birden fazla lokasyonda ve müttefiklerle birlikte faaliyet gösterecekler."

Amerikan ordusu öte yandan uçak gemisi saldırı gruplarını, Patriot gibi kara tabanlı hava savunma sistemlerini de Batı Asya'ya konuşlandırıyor.

Sonraki Haber