Üreticiye de mandalinaya da yazık oluyor

‘Devlet devlet duy sesimizi’ çağrıları, sonuç vermedi. Batı’nın başımıza sardığı serbest piyasa, bolluk yılını bile kâbusa çevirdi. Üretimde planlamadan vazgeçilince, sonuç hüsran oldu. 2023 yılı narenciyede bolluk, bereket yılıydı, tonlarca ürünün ziyan zebil olmasıyla sonlandı

Serbest piyasa gereği ABD'den getirilen uzmanlar, faizi yükseltince üreticinin kıskacı iyice sıkıldı. Devletin baş başa bıraktığı tüccar, mandalina-limon peşinde koşmaktansa parasını faize vermeyi tercih etti. Mevcut alıcı da böylece azaldı.

Mandalina, limon… Narenciyedeki bolluk tartışmalarıyla geçen yılı kapattık, yeni yılı açtık. Bu günler, mandalina, limonun dalda nefes aldığı son günler. En geç 15 Ocak’a kadar toplanmalıydı, dalda kaldı. Ne iç piyasada ne ihracatta alıcı kaldı. Öyle 3-5 ton değil, yüzlerce ton… Mandalina, limon üretimi yüzde 70 arttı, ancak devlet üretimine karışmadığı gibi satışına da müdahale etmedi. Çok yazdık, “Dalında kaldı, ziyan olmasın” dedik. Daha iki gün önce yine yazdık, limon diyarı Muğla’nın Ortaca ilçesinde üretici bereket yılını zararla kapatıyor, dedik… Limon ve mandalina üreticileri, eylül ayından beri bulduğu her ortamda feryat etti, seslerini duyurmaya gayret ettik.

“Satamıyoruz, zarardayız, ürüne yazık, bizde bu ürün 1 liranın da altında, lütfen alın, ihtiyaç sahiplerine dağıtın…” çağrıları bugüne kadar havada asılı kaldı. Hiçbir yetkili üreticiyi duymadı. Tonlarca ürün Hatay’da, Adana’da, İzmir’de ziyan oldu. Hatay’da dalında kalan mandalinalar, şu anda yerlere dökülüyor, çürümeye bırakılıyor. Yerde çürüyen mandalina, asitten dolayı ağaca da zarar verecek. Üretici ise dalında kalanı toplayıp satmak istiyor, hatta bedava vermeye hazır! Çünkü seneye ağacı hazırlaması gerek. Toplanmasa seneye verim çok düşecek. Gel gelelim toplatacak ne parası var ne de satacak yeri. Depremde yıkılan ve üreterek ayağa kalkmaya çalışan üretici, kaderiyle baş başa bırakıldı.

‘25 KURUŞA ALAN YOK’

Hatay’dan bir mandalina üreticisi yakını sosyal medya hesabından şu mesajı yayımladı:

“Bu görmüş olduğunuz içler acısı manzara benim eniştemin bahçesi. Kendisi yıllardır mandalina yetiştirir ve ticaretini yapar. Bu sene depremin ardından asla yılmadan bu bahçeden en güzel ürünü alabilmek için tek başına aylardır çalışıyor. Ne için? Şu anda kilosunu 25 kuruş evet evet yanlış duymadınız 25 kuruştan verse dahi alıcı bulamıyor. Bu köye varana kadar kilometrelerce tüm bahçeler bu halde. Ortada korkunç bir gerçek var. Ortasına bomba düşmüşçesine yok olmuş ve her anlamda tamamen kaderine terkedilmiş bir şehir var. Burada çiftçi, esnaf ayakta kalmaya her şeye rağmen yeniden bir hayat kuracak parayı kazanmaya çalışıyor… Buranın çiftçisinin malını büyük marketler, büyük işletmeler öncelikli olarak almalı. Gönderdiğiniz her şeye buradaki herkesin çok ihtiyacı olsa da tek destek yönteminin bu olmadığını, insanların emeğinin alın terinin karşılığını vermenin daha motive edici ve hayata bağlayıcı olduğunu hatırlatmak isterim. Açık çağrımdır, lütfen destek olun. Bu narenciyeler çiftçinin alın teriyle beraber toprağa karışıp gitmesin. Yeniden ayağa kalkmamıza bu şekilde destek olun. Her gün önünden geçip gittiğimiz yıkık, dökük şehrimizin manzaraları yeterince yüreğimi parçalamıyormuş gibi bir de bu manzaraya maruz bırakmayın bizi ve çiftçimizi.”

‘BAHÇELER GÖL OLDU’

Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı da önceki gün bahçeleri gezdiğini belirtti, durumun içler acısı olduğu bilgisini verdi. Kamacı mandalinalar için şu anda yapacak çok bir şey olmadığını, dalında kalan az miktarda mandalinanın toplanması gerektiğini belirtti. Kamacı, “Üretici toplayamıyor parası yok. Bu ürünün toplanması lazım, toplanmazsa seneye verim olmayacak. Birkaç gündür yağan yağmur nedeniyle ovayı su bastı, bahçeler göl oldu. Zarar üstüne zarar, darbe üstüne darbe. Üretici elinde kalanı satmaya çalışıyor ki seneye sezona hazırlanabilsin. Yazık ettiler…”

Sonraki Haber