Usta oyuncu Müjdat Gezen sırrını paylaştı: Öğretmenimden dayak yiyince...

Usta sanatçı Müjdat Gezen tiyatroya başlama ve oyuncu olma hikayesini ilk kez kendi YouTube kanalında anlattı. "Bunları sizinle ilk defa paylaşacağım" diyen Gezen, tiyatro yüzünden öğretmeninden nasıl dayak yediğini, ilk tiyatro oyununa babasından çekindiği için çıktığını söyledi. İşte Müjdat Gezen'i sanat yolculuğuna başlatan o dayak...

ÖĞRETMENİNDEN YEDİĞİ DAYAK YÜZÜNDEN TİYATROYA BAŞLADI

'Müjdat Gezen ile Bizim Ev' adlı YouTube kanalında anılarını paylaşan Müjdat Gezen bu kez takipçileri ile tiyatroya başlama hikayesini paylaştı . Sözlerine "Bunları sizinle ilk defa paylaşacağım" diyerek başlayan Gezen tiyatro yüzünden öğretmeninden yediği dayağı işte böyle anlattı:

İlkokul öğretmenim bir gün geldi, 3. sınıftayım daha. Bir piyes çıkardı Küçük Çiftçiler. 'Bunun 5 kız, 1 erkek başrolü var. Bunu sen oynayacaksın' dedi. 'Öğretmenim ben artist değilim yapamam' dedim, 'Yaparsın yaparsın' dedi. 'Öğretmenim oynayamam' dedim ben. 'Oynarsın, oynarsın' dedi, 'Oynayamam' dedim. O zamanlar böyle 1 metrelik tahta cetveller vardı. Onlar kürsüde dururdu. Çok amaçlı kullanılırdı. Hem ölçü almak için hem boyunun ölçüsünü almak için. Öğretmen kafama bir koydu böyle 'Oynarsın' diye. Hop burası şişti.

Ardından başına ekmek çiğneyip koyduklarını söyleyen Gezen, öğretmeni ile arasında geçen diyaloğu şöyle aktardı:

Ekmeği buraya bastık şişlik biraz indi. Öğretmen 'Git anneni çağır' dedi. Ev yakın zaten 150 metre. 'Annemin bugün kabul günü gelemez' dedim. 'Öyle mi ben giderim o zaman' dedi. Atladı gitti. On dakika sonra geldi öğretmen, annen seni bekliyor diye. 'Teneffüs zili çalsın giderim' dedim. 'Öyle mi' dedi, gitti zile bastı 'Teneffüs zili çaldı hadi git' dedi.

'HAFİF BİR TEHDİT SEZDİM'

Geldim eve. Annem dedi ki 'Oğlum yapma etme, öğretmenin gelmiş istiyor oynamanı. Yapma, reddetme böyle bir şeyi. Baban duyarsa üzülür' dedi. Yani bunun alt metninde hafif bir tehdit sezdim ben. Babam bir duyarsa yani böyle... Babam da bana hayatı boyunca fiske vurmuş insan değil ama o kapalı tehdit beni birazcık ürküttü. Döndüm okula geldim. 'Ne oldu' dedi öğretmen, 'Peki öğretmenim oynayayım' dedim.

"Çıktık oynadık. İlkokul sahnesi. İlk defa mikrofondan sesimi duydum. Dram tabi bu. Faruk Nafiz Çamlıbel'in 'Küçük Çiftçiler'. Annem ağlıyor, öğretmenim ağlıyor, yanında komşumuz Hayriye Hanım Teyze ağlıyor, ablam, herkes ağlıyor" diyen usta oyuncu "Ben de başladım ağlamaya. Sonra dedim ki 'Ulan zaten milletin anası ağlıyor, ben ağlamayayım'. 10 yaşında zekamla o kadar çözebiliyorum. Ben dedim ağlamayayım, ağlatmayayım da. İnsanları birazcık dokuna dokuna güldürmeye çalışayım dedim" ifadelerini kullandı.

MÜJDAT GEZEN'İN ŞEHİR TİYATROLARINA BAŞLAMA ÖYKÜSÜ

Okulda derslerinin kötü olduğunu ancak tiyatroya olan ilgisinin arttığını söyleyen Gezen, babasının bu konuda kendisini nasıl desteklediğini şöyle ifade etti:

İlkokulda çıktım, sonra ortaokulda çıktım, sonra okulda sahneye çıktıktan bir süre sonra karneler dağıtıldı. Sınıfta kaldım. Sınıfta kaldığım gün bahçe sinemasına gittim arkadaşlarımla. Annem bunu babama fısıldamış, babam da delirmiş. Sınıfta kaldığım gece kendimi ödüllendiriyorum. Eve gittim babam gel buraya dedi. Efendim baba dedim, sen ne yapmak istiyorsun oğlum dedi. Tiyatrocu olmak istiyorum dedim, başka hiçbir düşüncem yok. Oğlum bu tiyatrocu dediklerin benim arkadaşlarım dedi. İstanbul radyosunda babam sanatçı onlar da radyofonik piyesler yapıyorlar. Hepsini tanıyor babam. Sen dedi okumuyorsun ki. Okumayan tiyatrocu olur mu? Ben onları görüyorum her dakika ellerinde bir kitap, bir tekst bir bilgi. Ya radyofonik oyunlar ya oynayacağı tiyatrolar

Babasından aldığı sözle derslerini toparladığını aktaran Gezen, "Babam da bana verdiği sözü tuttu elimden tuttuğu gibi şehir tiyatrosuna götürdü. Sahne amiri arkadaşı Kemal, 'Sana getirdim bu benim oğlum, eti senin kemiği benim' dedi" şeklinde konuştu.