Usta ressam Şenol Yorozlu’ya veda: Çağımızın gerçekleriyle yüzleştirdi

Ressam Şenol Yorozlu, İzmir Özdere’de dostlarının omuzlarında uğurlandı. Son sergisine ‘Our Boys Did It’ adını veren sanatçı, 50 yılı aşkın sanat hayatıyla Türk resminde iz bıraktı. Şenol Yorozlu’yu sanatçı dostları Aydınlık’a anlattı

 19 Ağustos günü 73 yaşında aramızdan ayrılan Türk resminin usta isimlerinden Şenol Yorozlu, önceki gün İzmir’de düzenlenen törenle toprağa verildi. Özdere’de düzenlenen törene, sanatçının eşi Rahşan Anter, ailesi, dostları ve çok sayıda seveni katıldı. Cenazenin defnedilmesinin ardından Gazeteci Yazar Mazlum Vesek, Yorozlu’nun mezarı başında sevdiği iki şiir olan Orhan Veli’nin “Kitabe-i Seng-i Mezar” ve Nazım Hikmet’in “Hala Servilerde Ağlıyorlar Mı?” şiirlerini okudu.

 Şenol Yorozlu, sıra dışı resmiyle, samimiyetiyle ve toplumsal duyarlılığıyla tanınıyordu. 10 yıl aranın ardından “Our Boys Did It” (Bizim Çocuklar Yaptı) adlı son sergisini 2023’ün Ocak ayında İstanbul Brieflyart’ta açmıştı. Yorozlu, 1980 darbesindeki ABD rolüne işaret eden CIA Şefi Paul Henze’nin sözünü sergisinin ismi yapmıştı. Sergideki eserler, çok katmanlıydı ve görünenin ardındaki gerçekleri yansıtmayı, izleyiciyi gerçekle yüzleştirmeyi hedefliyordu. Serginin tanıtımında usta ressamın şu sözleri yer aldı: “Ben her yaptığım sergide yaşadığımız dönemlerle ilgili bazı güncel ve tarihi noktalara parmak basıyorum.” 

Türk resminin usta isimleri, Şenol Yorozlu’nun vefatının ardından duygularını Aydınlık’la paylaştı.

Atila Aktürk: Şenol Yorozlu'yla önce karma sonra kişisel sergisinde görüşmek beni mutlu etmişti. Özgün bir kişilikti Şenol. Yıllara dayanan arkadaşlığımız sevgi ve saygıyı içerir. Üzgünüm. Üzgünüm.

Yusuf Taktak: Aynı yaşta olmamıza karşın, Şenol Yorozlu ile Akademi öğrencilik yıllarında yollarımız kesişmedi. Ancak, Adnan Çoker'in asistanlığını yaptığım zamanlarda o da N. Günal atölyesinden mezun olmak üzereydi ve yaptığı resimler hocalar tarafından beğeniyle izlenirdi. Sonraki yılarda yapıtları koleksiyonerlerin gözdesi oldu. Kanımca, son sergisinde gördüğüm soyut ve biraz da kavramsal ögeler içeren işlerinden çok figür soyutlamaları daha öne çıkacaktır. Şenol'un çok erken kaybına üzüldüm çünkü ustalık döneminde yaratacağı eserleri göremeyeceğiz, ne yazık ki!

İbrahim Çiftçioğlu: Her şey nasılda yarım kalıyor ölünce...

Ve,

Her ölen dostum biraz da benim öldürenimdir. Sen de öyle yaptın

Sevgili Şenol Yorozlu. .

Toprağın ve Rahmetin bol olsun kardeşim…

Ayşegül Yeşilnil: Güle güle canım arkadaşım Şenol Yorozlu! Yine gel olur mu? …

Sevgili arkadaşlarım çok büyük bir sanatçıyı kaybettik! Ve acımız çok büyük…

Ressam Şenol Yorozlu ne yazık ki bugün kalp krizi geçirmiş... Bu sabah bir fotoğraf paylaştığı için yalan haber olabileceğini düşündüm ama az önce eşi Rahsan Anter’i aradım ve ne yazık ki doğruladı. Mekanı Cennet olsun… Başımız sağ olsun…

Sanat camiamıza ve tüm sevenlerine büyük sabır diliyorum..

Muhip Süeltürk: Şenol Yorozlu’yu da kaybetmenin hüznü çok acı… Bir türlü buluşup konuşmaya fırsat bulamadık. Ötelemeye gelmeyen sızılar çok daha acı veriyor insana…

Süleyman Karakul: Ressam Şenol Yorozlu yaşama veda etti… Işıklar içinde uyu sevgili arkadaşım, eserlerinle yaşayacaksın…

Tuğrul Çutsay: Şenol abiyi kaybetmişiz. İnanmak çok güç. Bütün güzellikler yoldaşın olsun abi. Çok üzgünüm…

Ahmet Özel: Şenol Yorozlu, Türk çağdaş resminin önemli sanatçılarından birisi. Ben onu akademi döneminde öğrenciyken çok yakından tanıdım. Tüm yaşadığı dönemlerine ve başarılarına şahit oldum. Bunlardan en önemlisi onun sanatında kalıcı bir noktaya gelmesini sağlayan 1979 yılındaki İstanbul Sanat Bayramı çerçevesinde düzenlenen yeni eğilimler sergisinde başarı ödülü kazanmasıydı. Mutabakat isimli resmi üzerinde, sonrasında yaptığı sergiler Urart sergilerini hatırlarsak, sonrasında yaptığı sergileri hatırlarsak son derece başarılı sanatsal grafik çizdi. Sonrasında özellikle 80 sonrasında siyasi noktada küskünlük yaşadı. Uzun süre resimden uzak kaldı. Yurtdışına gitti. Ama sonrasında geldi ve sanatıyla kendisini temsil etti. Bir muhalif kişiliği, duyarlı kişiliği olan önemli bir sanatçıydı. Böyle bir sanatçıyı kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun.

ONAY AKBAŞ: BİR DEV DAHA GÖÇTÜ HİÇLİĞE

İyi Sanatçı-Ressam Ṣenol Yorozlu’yu kaybetmenin hüznü gelip çöktü Paris‘e. Halbuki daha birkaç saat önce Paris ziyaretinde olan sanatçı dostlarla bir Paris terasında kendisini, sanatını konuṣmuṣ, el değiṣtiren yeni sermayenin kendi beğenisini var olan yerleṣik burjuvaziye nasıl dayattığından, son 30 yılda bu yeni sermayenin eklektik beğenisi, post-modern, öykünen, soyut ve içi boṣaltılmıṣ dekoratife nasıl alan açtığından, 80 ve 90’lı yılların figüratif expresyonizminin nasıl merkezden ve ilgi alanından yavaş yavaş küstürülerek el çektirildiğinden ve bu dönemin önemli figürlerinden Yorozlu’yu konuşmuştuk ki bir kaç saat sonra bu hüzünlü haber ulaṣtı buralara kadar. Kaptığım gibi puromu zor attım kendimi dün kendini andığımız Bistro’nun terasına. Puronun hüzünlü, kesif dumanına dalıp 40 yıllık ortak öyküyü düṣündüm…

‘RESMİMİ SATIN ALAN TEK SANATÇIYDI’

Kendisi ile 1984’de Maltepe ressamları döneminde Maltepe’de ilk atölyemi açtığım yıllarda tanıṣtık. Birkaç yıllık birlikteliklerimizden sonra O İsveç‘e Vastöras‘a ben Paris‘e taṣındım. 80’li ve 90’lı uzun yıllar boyunca karṣılıklı yazıṣmalarımız oldu. Ben, bu yazıṣmalarımızdan onun özel ve güzel el yazısıyla Türkiye‘deki sanat ortamı ve üretilen sanat ile ilgili özenerek kaleme aldığı mektuplarını özenle arṣivimde saklıyorum. Sanırım 1990 yılıydı, galiba Alkent Actuel Art sanat galerisinde, eṣi Rahṣan ile birlikte, açtığım sergimden küçük bir resmimi satın almıṣ, benden bu zamana kadar parasını ödeyerek resim alan tek sanatçı dostumdu. Bir kaç ay öncesinde, sıranın bende olduğu düṣüncesiyle Brieflyart galerisinde açtığı sergi nedeniyle kendisinden bir resim alma düṣüncemi galerici Baran hanıma iletmiṣ, hemen sonrasında, Galeri Artist aracılığı ile satın aldığım büyük boyutlu bir eserine ilaveten ve 33 yıl sonra da olsa baṣka iyi bir resmini satın alarak “Asansörü” geri yollayabilmiṣtim… Son yıllarda çok sık görüṣemesek de, eserlerine ve sanatçı kiṣiliğine olan ilgi, dikkat ve inancım hep sürdü. O çağdaṣ Türk sanatının nev’i ṣahsına münhasır çok önemli kilometre taṣlarından biri gibi yaṣadı ve üretti... Gelecek kuṣaklar onun eserlerine bugünkülerden daha iyi anlayıp gerekli dikkat ve özeni gösterecektir. Ruhu ṣad, mekânı cennet olsun.

Sonraki Haber