Uygur ayrılıkçısı Yapçan’dan talimat: Ahmetcan İsmail'i öldürün

Doğu Türkistan İslami Partisi Başkan Yardımcısı Abdulkadir Yapçan,  ‘Neden Doğu Türkistan Devleti Kurulamaz’ kitabının yazarı Ahmetcan İsmail’in fotoğrafını yayınladı, hedef gösterdi

Abdulkadir Yapçan

Türkiye’de “göçmen” statüsünde bulunan, Doğu Türkistan İslami Partisi’nin Başkan Yardımcısı Abdulkadir Yapçan, ölüm fetvası verdi. Yapçan, telefon numarasını ve fotoğrafını yayınladığı Uygur yazar Ahmetcan İsmail’in öldürülmesi için harekete geçilmesini istedi.

Ahmetcan İsmail, Uygur müziğine, diline ve kültürüne dair yaptığı yayınlarla tanınıyor. İsmail'in İngilizce yayımladığı "East Turkestanwill not be Established" adlı kitabı, ayrılıkçıları rahatsız etti. Kitabın kapağında İngilizce olarak "Doğu Türkistan Devleti Kurulamayacak" alt başlıkta ise "Çin ve Uygurlar Hakkındaki Gerçekler" yazıyor.

'YAŞAMA İMKANI VERİLMEMESİ LAZIM’

CIA koruması altında Suriye’nin kuzeyinde silahlı birlikleri olan Türkistan İslami Partisi Başkan Yardımcısı Abdulkadir Yapçan, Ahmetcan İsmail’in öldürülmesi çağrısında bulunduğu bir videoyu sosyal medyada yayına sürdü.

Videoda Ahmetcan İsmail’in fotoğrafını, telefon numarası verilerek ve kitabın kapak fotoğrafını göstererek “053... numarasını kullanıyor. Şarki Türkistan mutlak kurulamaz kitabı yazmış. Bu hainlik için, bu münafıklık için, bu asilik için Doğu Türkistan bağımsızlık davasına gönül vermiş biri, Uygur davasına gönül vermiş bir er çıkıp bu haine en ağır cezayı vermesi lazım. Bu çünkü hain, dinsiz, münafık, asi, anası bozuk, dedesi bozuk, ırzı bozuk, kanı bozuk, bu münafığa bütün Doğu Türkistan halkı, bütün Uygurlar, bütün Müslümanlar en güçlü şekilde nefret bildirmemiz lazım. (...) buna dünyada yaşama imkanı verilmemesi lazım.” ifadelerini kullandı. Yapçan’ın Uygurca konuşarak yaklaşık beş dakika boyunca türlü hakaretler ettiği videoda son derece sinirli ve kızgın olduğu, titreyerek konuştuğu gözlerden kaçmadı.

‘KİTAP UYGUR HALKINA FAYDALI OLACAKTIR’

Yazar Ahmetcan İsmail ise sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “Önce kitabımı okuyun, fikrinizi sorgulayın. Kitabımın ismi ve içeriği hakkındaki ciddi tartışmalar ve hakaretlerin bir kısmını gördüm. Yeni iki kitabım üzerinde çalıştığım için cevap vermeye vaktim olmadı. Üzüldüm açıkçası ama en çok milletimin geleceği için çok erkenden ve fikirsel haykırdığımı biliyorum. Tarihten beri hep böyledir. Ama okuyan, okuyan ve bilen, okuyup analiz edebilen hem de demokratik ülkelerin kültürüyle kendisini zenginleştiren insanlarımızın daha fazla olduğuna da inanıyorum. Aydın ve akıllı insanlara hitabım şu ki, bu kitabın Uygur halkına orta ve uzun dönemde çok çok faydası olacaktır...” ifadelerine yer verdi.

‘UŞAKLIK YAPANLAR SALDIRIYOR’

Yapçan’ın ölüm fetvasına yanıt veren Ahmetcan İsmail, "Başarı oranı sıfır olan ve çok kere denenmiş söylemler yerine millet kuvveti ve muhafazasına dönük yeni şeyler söylemek lazım. Milleti harcayan, gerginlikten nemalanan veya birilerine uşaklık yapanlar hep saldırıyor neden bizim soframızı bozdun diye.” ifadelerini kullandı.

‘VATAN HAİNLERİ ÇATLASIN’

Ahmetcan İsmail’in paylaşımlarına özellikle Avrupa’da yaşayan Türkistan İslami Partililerden saldırılar geldi. İsviçre’de yaşadığı tespit edilen bir ayrılıkçı “Siz Uygur değil Türkiye Cumhuriyeti menfaati için çalışmaya yemin etmiş olursunuz. Söylediğiniz her şey kuran gibi yalan dolandır.” ifadelerini kullandı. Ahmetcan İsmail ise söz konusu yoruma “Türkiye Cumhuriyeti de Uygurların vatanı. Kendi vatanının menfaati için çalışmak neden yalan dolan olsun” cevabını verdi.

Aydınlık, yazar Ahmetcan İsmail’e ulaştı. Çin ve Uygurlar konusunda başka bir kitap üzerine daha çalıştığını bu yüzden yoğun olduğunu dile getiren İsmail “Vatan hainleri çatlasın yine. Biz yolumuza devam edelim.” dedi.

'REHBERİMİZ ATATÜRK'

Atatürk bize rehber olmalı diyen İsmail sözlerine şöyle devam etti: "Uygurların geleceği Çin Halk Cumhuriyeti'ndedir, söz tamamdır. Benim görüşüm ve hakikat budur. Yurtiçindeki Uygur lider ve aydın dostlarım hem de yüzde 99'u böyle düşünüyor. Ancak yurtdışındaki formatlanmış ve kullanılmış Uygurlar ki çoğu öyle, bunlar böyle uyanmış değiller. Çin'de de gerginlikten ekmek yiyen bir sektör var ama. Yüzde yüz doğru, yüzde yüz yanlış demek bana uygun değil. Bir aydın ve düşünür, durumların tek olmadığını yüreklikle ortaya koymalı ve çözüme odaklanmalıdır. Bu aslında Çin'e yardımcı ve Uygurlara iyiliktir. Atatürk bizim rehber olması lazım aslında. Uygurlar laik ve sosyal anlayış sahibi olmadıkça yurtdışında yobaz bitmez."

TÜMTÜRK ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDA

Rabia Kadir - Seyit Tümtürk

Sözde Doğu Türkistan ayrılıkçılarının Türkiye’deki elebaşı Seyit Tümtürk, ABD’ye giderek Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ve CIA bağlantılı Rabia Kadir ile görüştü.

Ayrılıkçıların ele başı Tümtürk, Amerika’ya giderek ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile görüştü. Görüşmeyi sosyal medyadan ilan etti ve paylaşımında “Amerikan dışişleri bakanlığında yetkililerle Çin işgalindeki Doğu Türkistan ve davamızla ilgili çok verimli bir ziyaret gerçekleştirdik. Nazik kabul ve ilgileri için teşekkür ederiz.” İfadelerini kullandı.

Tümtürk’e ziyarette Pensilvanya’da yaşayan ABD’nin Uygur Amerikan Derneği Başkanı Rabia Kadir de eşlik etti. Ziyaret öncesinde Kadir'in evine giden Tümtürk, Rabia Kadir’i ‘Çin’in korkulu rüyası’ olarak niteledi. Görüşmeyi “Doğu Türkistan davasına büyük hizmetleriyle Çin’in korkulu rüyası olan, Türkiye sevdalısı, Uygur halkının ve siyasetinin manevi annesi Rabiya Kadir hanımı evinde ziyaret ettim. Çok verimli istişarelerde bulunduk.” paylaşımıyla duyurdu.

National Endowment for Democracy (NED)’in büyük fonlar aktardığı Kadir, Çin’de Ulusal Halk Meclisi üyesi iken Çin’in en zengin yedinci kişisiydi. Sık sık Uygurlar’ın çocuk yapmasına izin verilmediğini dillendiren Kadir’in 17 çocuğu var. Kadir Çin’de ABD ajanlığı ile suçlanarak cezaevine atılmıştı. ABD’nin özel girişimi ile hapishaneden çıkartılan Kadir, Amerika’ya götürülerek Washington’da görevlendirildi.

Tümtürk daha önce bir dergiye verdiği röportajda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni Irak ve Suriye’ye benzeterek Birleşmiş Milletler ve NATO’nun Çin’e müdahale etmesini istemişti.

GLADYO KORUDU

1958 Sinciang Uygur Özerk Bölgesi doğumlu Yapçan, kendi beyanına göre 1997 yılında sahte pasaportla Suudi Arabistan’a kaçmış. 1997’nin Nisan ayında “Doğu Türkistan İslami Partisi”ni kurdu ve başkan yardımcılığını yaptı. 1999 yılına kadar Orta ve Güney Asya’da bulunan Uygurları Afganistan’a terör eğitimine gönderdi.

Türkiye tarafından da “terörist” olarak kabul edilen Doğu Türkistan İslam Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı Yapçan, 2001 yılında Çin’in talebi üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak ilan edildi. 2002 yılında sahte pasaportla CIA korumasında Türkiye’ye sokuldu. İstanbul’da başka kimlik altında saklandı. Çin hükümeti, 2003’ten beri her yıl Yapçan’ı Türkiye’den istedi. Gladyo koruması altındaki Yapçan, için her seferinden “bizde yok” yanıtı verildi. 2008 yılında Bakırköy Savcılığı’nca gözaltına alındı ancak kısa sürede serbest kaldı.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrasında Gladyo korumasından mahrum kalan Yapçan, Eylül 2016’da tutuklandı Maltepe Cezaevi’ne konuldu. İtiraz üzerine serbest kaldı. Hükümetin idari kararıyla Kırklareli’ndeki Göçmen Merkezi’nde tecrit edildi. 2018 Aralık ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıyla serbest bırakıldı.

2019 yılında Çin, Yapçan’ın iadesi için Türkiye’ye başvurdu. Türkiye’ye gönderilen iade dosyasında "silahlı terör örgütü kurmak", "evrakta sahtecilik" gibi birçok suç listelendi. Türkiye’de göçmen statüsünde bulunduğu için, idam cezası olduğu gerekçesiyle Çin’e iade edilmeyip, Türkiye’de yargılanması yoluna gidildi. Delil yetersizliğinden beraat etti.

Abdulkadir Yapçan, internet üzerinden yayın yapan İstiklal TV’de her hafta Çin’e karşı cihat çağrıları yapıyor. Uygurları, silah kullanmaya, Çinlileri öldürmeye teşvik ediyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’e ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e lanet okuyor, hakaret ve küfür ediyor.

Sonraki Haber