Uzmanından ‘sanal kumar’ uyarısı: ‘Kolay erişim bağımlılığı artırıyor’

Uzman Klinik Psikolog Elif Pehlivan, sanal kumar bağımlılığının özellikle gençler arasında giderek yayıldığını belirterek aileleri uyardı.

Son yıllarda teknolojinin hayatımızdaki rolü arttıkça dijital ortamlar gençlerin sosyal yaşamlarının önemli bir parçası haline geldi. Ancak bu değişim, gençler arasında ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Özellikle pandemi döneminde artan ekran başında geçirilen süreler ve çevrim içi oyunların cazibesi, sanal kumar bağımlılığını da tehlikeli bir hızla yaymaya başladı. Araştırmalar, çevrim içi kumar uygulamalarına maruz kalan gençlerin sayısında dramatik bir artış olduğunu ve bunun özellikle 18-25 yaş arası gençler arasında daha belirgin hale geldiğini ortaya koyuyor. Gençler arasında adeta bir salgın haline gelen sanal kumar bağımlılığı, yalnızca maddi kayıplarla sınırlı kalmayarak ruh sağlığı, eğitim ve sosyal ilişkiler üzerinde de yıkıcı etkiler bırakıyor. Uzman Klinik Psikolog Elif Pehlivan, sanal kumar bağımlılığını, kişilerin sanal ortamlarda kumar oyunlarına karşı yoğun bir ilgi duyması ve bu eğilimin kontrol edilememesi olarak tanımlıyor.

Elif Pehlivan

‘HER YAŞ ERİŞİYOR’

Pehlivan, bağımlılığın, zamanını kontrol edememe, tüm maddi imkanlarını kumara yatırma ve diğer ilgi alanlarını kaybetme gibi belirtilerle kendini gösterdiğini aktararak, bağımlıların aile ve sosyal ilişkilerden uzaklaştığını, iş ve okul gibi sorumluluklarını yerine getiremez hale geldiğini kaydetti.

Günümüzde sanal ortamın yaygınlaşmasıyla birlikte her yaş grubunun bu bağımlılıkla karşı karşıya kaldığına işaret eden Pehlivan, "Eskiden daha çok orta yaş grubu casinoya yönelirken, artık küçük yaşlardaki bireyler bile sanal kumara erişim sağlıyor. Sanal kumarın kolay ulaşılabilirliği ve ödül mekanizması, bağımlılık riskini artırıyor." ifadelerini kullandı.

AİLELER DİKKAT!

Pehlivan, gençlerin bu nedenle sosyal aktivitelerden ve aile vakitlerinden uzaklaştıklarını vurgulayarak, "Aileler çocuklarının ekran başında fazla zaman geçirdiğini gözlemleyebilir. Bu durumda sakin ve destekleyici bir yaklaşım sergileyerek konuyu açmalı ve destek sunmalıdırlar. Bağımlılıktan bahsedildiğinde öfke ile karşılaşabilirler, ancak burada sakin kalmak ve tedavi sürecine destek olmak çok önemlidir." değerlendirmesini yaptı.

TEDAVİ ÖNERİYORLAR

Bağımlılık sürecinde ailelerin de destekleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini belirten Pehlivan, şunları kaydetti:

"Tedavi sürecinde kişinin eski alışkanlıklarını geri kazanabilmesi önemlidir. Bağımlılıkla birlikte kişiler haz almak için yalnızca kumara yöneliyor ve sosyal yaşamdan uzaklaşıyor. İlaç ve psikoterapi destekli tedavi, kişinin günlük işlevselliğini kazanmasında etkili oluyor."

Sonraki Haber