Uzmanlar: Bizi şaşırtan iki depremin de aynı büyüklüğe yakın olması

Kahramanmaraş depremiyle ilgili elde edilen son bilgileri paylaşan AFAD Deprem Risk Azaltma Müdürü Orhan Tatar, şu ana kadar bin 400'ün üzerinde artçı sarsıntı meydana geldiğini duyurdu. Toplantıda konuşan uzmanlar "Bizi şaşırtan iki depremin de aynı büyüklüğe yakın olmasıydı." yorumunda bulundu.

AFAD Deprem Risk Azaltma Müdürü Orhan Tatar’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bu depremin etki alanı çok büyük. Ülkemizin yüzölçümün 7'de 1'ine geliyor. Hissedildiği alana baktığınız da ise bütün bu coğrafyadaki ülkelerde bu depremin hissedildiğini biliyoruz.

Son derece bir oluş mekanizmasına sahip olduğunu, art arda 2 tane çok şiddetli depremin meydana geldiğini görüyoruz. Bu depremlerden sonra 6 büyüklüğünde depremler olduğunu biliyoruz. Bu deprem dünyada karasal ortamlarda meydana gelen en büyük depremlerden bir tanesi.

Bu deprem sonrasında bahsettiğimiz Doğu Anadolu fayzonun kolları üzerinde yer kabuğunda 400 km'lik hat boyunca 3-4 metre bir deformasyona uğradığını görüyorsunuz. Sahada çalışan bir çok akademisyen hocamız var.

BİN 400'ÜN ÜZERİNDE ARTÇI DEPREM OLDU

Karayollarının, demiryollarının 3-4 metreye varan şekilde deformasyona uğradığını görüyoruz. Bu iki büyük depremin oluşumundan sonra 1400'ün üzerinde artçı gerçekleşti. Bu tür depremlerin sonrasında artçı sarsıntıların çok uzun süre devam edeceğini öngörüyoruz.
Burada önemli hususlardan bir tanesi; hasarlı binalardan belli bir süre uzak durmamız gerekiyor. Dünden itibaren başlayan hasar tespit çalışmalarında oturulabilir raporu alındıysa binalara girebilmekte yarar var.

AFAD ülkemizde afetler sonrasında kamuoyunu doğru bilgilendirmekle görevli bir kurumdur.

Bugün aramızda birbirinden değerli 7 hocamız var. Bu hocalarımızın dışında sağlıklı bilgiyi üreten hocalarımız da var. Bu hocalarımızın bir bölümüne TÜBİTAK da önemli destekler veriyor.

69 araştırmacı sahada görev yapıyor. Bugünkü toplantımız da değerli hocalarımız sizlere birbirinden farklı bilgiler verecekler.

AFAD'ın temel görevi ve temel çıkışı vatandaşlarımıza doğru ve sağlıklı bilgiliyi vermek. Bu tür depremler sonrasın kamuoyunu yanlış bilgiye sevk edilen paylaşımlar yapılabilmekte, bunlar vatandaşlarımızı korkuya sevk edebilmektedir. Buradaki 7 öğretim üyesi hocamızın dışında da çok değerli hocalarımız var.

Dr. Ömer ise bölgedeki fay hatları ile ilgili konuşurken şu bilgileri paylaştı:

79 yılında mesleğe başlayıp doğrudan aktif faylarla çalışmaya başladım. Hiç böyle bir olayla karşılaşmadım. Belki bu haritayı hepiniz biliyorsunuz.

2013 yılında yayınlandı. Bu haritada her biri 5.5'ten büyük deprem üretebilecek 1400 tane fay belirlemiştik. Bu Türkiye'deki fayların uzunluğu 14 bin 500km. Dünyada böyle bir ülke yok. Bu fayların hepsinin deprem üretebilme potansiyeli var.
Bunların en önemlisi Kuzey ve Doğu Anadolu fayı şüphesiz. Biz şunu da biliyoruz; Her fayın üretebileceği depremi de biliyoruz. Sadece bilmediğimiz şu; ne zaman olacağı.

Doğu Anadolu fayının şöyle bir özelliği vardı. Deprem davranışını bilmiyorduk. Tarihte de 7.5 deprem biliyoruz. Amanos fayı depremini tarihte MS 521'de biliyoruz. Bizim bu kırmızılar ana şokumuzu gösteriyor. Antakya'dan aldığımızda 350 km'ye ulaşan bir fayın hareket ettiğini gösteriyor. Buradaki yer değişmelerin 3-4 metreye dayandığını tahmin ediyoruz. 1939 depremine yakın büyüklükte bir Fay kırılması gerçekleştiği oluyor.

Koyu kırmızı bizim ilk depremi meydana getiren yüzey kırılması. Buradaki kırığın Antakya'dan başlayıp Pütürge'ye ulaştığını tahmin ediyoruz. Anafay boyunca 3-4 tane anafay kırılıyor ve toplam uzunluğu maksimum 300 metre ya da daha uzun olacak. Bizim literatürde örneğine az rastladığımız bir deprem davranışıyla karşılaştığımızı gösteriyor. 7.5 öngörmüştük. Bu deprem işin açıkçası bu büyüklükte beklemediğimiz bir depremdi.

Dr. Bülent'in açıklamaları şöyle:

1939 depremi büyük bir depremdi. Fakat bilimsel çalışmalar açısından değerlendirdiğimizde şu anki bilgimiz daha fazla. Bu Deprem silsilesi çok sayıda yayına kaynaklık edecek. Bizi şaşırtan iki depremin de aynı büyüklüğe yakın olmasıydı. İkinci depreme kadar 158 tane sarsıcı deprem olmuş.

Sonraki Haber